• okulun uzadığının anlaşıldığı an.
  • normalde pek sigara içmem. sigara içmem denilebilir yani. ancak bazı durumlar var ki adeta "yak bi sigara" diye bağırıp duruyor.

    *en çok rastlanılan her halde otobüs garında otobüsün kalkmasını beklerken. hele ki bu yolculuk daha önce hiç gidilmemiş bir yere, bir bilinmeyene doğru ise gel de yakma bir sigara. sigarayı üflerken insanın aklından da bin bir şey geçer. güzeldir otobüs/tren garında sigara içmek.
    *güzel bir manzara. evet, ne zaman güzel bir manzara görsem sigara arıyorum etrafımda. genelde bu manzaralar böyle güzel bir doğa oluyor tabi. ama izlenmeyi bekleyen etrafınızı saran uçsuz bucaksız toprak parçası bile olsa, bir sigarayı hak ediyor sanırım.
    *yağmur yağması. yağmur her nerede yağıyor ise bir kere bile bunun zevkini alan kimse o an bir sigara yakmadan duramaz. eğer geniş bir balkonunuz varsa veya yağmura başka bir ortamda yakalandıysanız dışarı çıkıp o yağmurun sesini duyarken ve biraz da kendi isteğinizle küçük damlalarla ıslanırken elinizdeki sigarayı ıslatmamaya çalışarak o sigarayı tüttürmek hayattaki en büyük zevklerden biri sanırım.
    *birine sinirlenmişsinizdir, hışımla dışarı çıkarsınız nefes almaya ve o anda yakılan bir sigara tüm sinir stresi alır götürür.
    *bir de çok kilişe olmuş durumlar var tabi: alkol içerken, seksten sonra, iyi bir yemekten sonra vesaire ama bunlar bi yağmur yağarken sigara içip eskiyi düşünmek değil tabi ki.

    şimdi düşündüm de, sırf bu anlarda bile içse insan, baya içici olur her halde. neyse.
  • yeryüzüne "içesiniz diye sigarayı yarattık" ayeti inmesi
  • zararlı ama bazen istiyor..mesela ciddi bir şeyle sonuçlanmayan bir trafik kazasından hemen sonra.
  • abi daha bir dakika önce sigara atmış olsam bile eğer ki tavlada marsa gittiğimden eminsen sigara yakarım. durum budur.
  • mad men izlemek. içmeyen adamı sigaraya başlatır o derece.
  • bir film çok beğenilmişse, kahramanlardan en az biri çok vurucu bir sahnede sigarasını yakmışsa, hüzünlüyse bir de, içinize dokunmuşsa... işte filmin bittiği an hemen bir sigara yakılır. kaçınılmaz.
  • işin geyiğini bi tarafa bırakırsak dini bağlamda böyle durumlar mümkün. misal müslümansınız, haliyle haram/helal sizin için önemli. diyelim ki; önünüzde iki seçenekli bir problem var. sigara içmezseniz helaliniz (nasıl çetrefilli olaylar zincirine maruz kalmışsanız artık) olmayan biriyle gayrımeşru cima* etmek zorundasınız, içerseniz tuhaf bi şekilde bu zorunluluk ortadan kalkıyor, sağ salim meşru dünyanıza geri dönüyorsunuz. işte o zaman sigara içmek farzdır. günahtan kaçmak farz çünkü.

    selam günahtan kaçanın üzerine olsun.
  • günde 5 vakittir. bir sabah bir öğlen 3 akşam.
  • fasıla gidilmiştir, rakılar su gibi içilmektedir. o anda beklenen şarkı çalınmaya başlar...

    "dönülmez akşamın ufkundayız
    vakit çok geç
    bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç..."

    mecbur hissettiğiniz, aciz hissettiğiniz anlardan biridir.
hesabın var mı? giriş yap