• oyunculukları oturmamış (doğal değil, figüran gibi hepsi), yorgansız uyuyan, poşetsiz alışveriş yapan karakterlerin olduğu (bilinçli değil, teknik hatalardan söz ediyorum), abartılı sahneleriyle bir stv dizisi tadında olan, nasıl olup da ödül(ler) aldığını anlayamadığım film.

    anlattığı mesele ciddi, ancak bu "oturmamışlıklardan" ötürü ciddiyetine varamadığınız film.

    filmin ardından arkadaşıma aktardığım düşüncelerin neredeyse birebir karşılığını bir sinema eleştirmeninde bulmak da ilginç oldu ayrıca (eleştirmenlik mi yapsam nedir):

    hilal çetinder'in eleştirisi

    edit: yönetmenin çok genç olduğunu, ilk filmi olduğunu ve kısıtlı imkanlarla çektiğini göz önünde bulundurmak gerek elbette, ama "ödüllü film" oluşu, beklentiyi artırıyor izleyicide...
  • gülten hanım keşke ilk filmi için daha kolay anlatabileceği-anlatılabilecek bir öykü seçseymiş, hem daha doygun bi anlatı çıkardı hem de bu senaryo (ne yazık ki) heba olmamış olurdu. ellerine sağlık diyor cesareti için tebrik ediyorum.
  • konu odaklı bir film.
    geri kalan tüm öğeleri vasatın da altında özellikle oyunculuklar felaket. girişte yapılan zaman, mekan, karakterler vb. tanıtımlar yarım saat sürüyor.
    kadın hakları ve feminist temaları iyi niyetle işleyen film bu konuda da tutarlı değil ayrıca mistik öğeler kullanarak gerçekçilikten uzaklaşarak ideolojik etkisini yitiren romantik bir yapım olmaya yönelmiş. kişisel gelişim kitapları okuyup duyar kasan aptalların ve feminizm görünce al şu ödülleri diyen jürilerin tam puan vereceği bu film her açıdan uzun ve sıkıcı bir şarkının 2001 model video klibi tadında kalmaktan öteye gidemiyor.
  • yönetmenin ilk filmi, seçebileceği en zor konuyu seçmiş.
    kadın cinayeti...
    daha lise yaşlarında babasının annesini öldürmesi sonucu yapayalnız kalan bir çocuk. zor bir hayat...
hesabın var mı? giriş yap