saniyelik salaklıklar

• evin yakınındaki okuldan gelen istiklal marşı sesini duyunca "aziz allah" demek.
• var mısın yok musun izlerken "lan niye hep en alttaki 500.000'ler önce açılıyo, bi gün de aradaki bi 500.000'in açıldığını görmedim, vay canına lan" diye şaşırmak. saniyelik lan ama, alo saniyelik olm, olur öyle yani bence.
  
  edit: guijarra uyardı 500.000ler en alttan diil en üstten başlıyomuş açılmaya. ne desem bilemedim. çok komplike bi yarışma heralde bana göre.
• ingilizce hazırlıkta hapşıran gramer hocasına bir anlık şaşkınlıkla "nice to meet you" demek. evet bir arkadaş bunu demiş, sınıf gülme krizine girmiş ve dönem sonuna kadar kim hapşırsa "nice to meet you" denmiş, "god bless you"nun esamesi okunmamıştı.
• genellikle düşmeyle sonuçlanır. ^*
• bankadaki görevlinin işlem yapmak için annenin kızlık soyadını sorduğunda hatırlayamamak. baya bi düşündükten sonra hatırlayıp söylemek ve görevlinin size 'deli mi ne' der gibi bakış atması.
• eve ilk defa gelen sevgiliye kapıyı açıp ilk söz olarak 'alo' demek. sonra istediğin kadar cool takıl hacı, o iş olmaz.
• bir restaurantta hesap için getirilen kutuya kart yerine telefonu koymak.
• metal dedektöründe öttüğünü bildiğim güneş gözlüğünü gözümden çıkarıp kafama takmak.
• çok kez eve giderken sitenin güvenliğine "iyi akşamlar" deyip "iyi geceler" yanıtı alınca zaman kavramını idrak edebilmek.
• sevgiliyle uzun süren bi telefon görüşmesi yaptıktan sonra bişey soran arkadaşına efendim aşkım demek.