• devlet eliyle ortaya cıktıklarından dolayı da devlete kar$ı bir sivil alan , bir muhalefet , bir iktidar kavgasına giri$ememi$lerdir. insan hic orijinine kufreder mi? bu durumda modernle$me yolunda batıyı ornek alan ve onun gibi bir donu$um hedefleyen turk enteljensiyası devletin siyaseti kaplamasına olanak tanımı$tır. cunku batıda kendi kendine cıkan burjuva sınıfı ve onun yol actıgı devrim ve demokrasi sureci bu corafya da devletin yardımıyla ortaya cıkarılmaya calı$ılmı$tır (cıkacak $ey de yine devlete kar$ı olacaktır.)
    ittihat ve terakki'den ba$layan komprador burjuvazi yaratma sureci 1923 devriminden sonra da devam edecektir. tasra burjuvazisi bu gruba girmez.
  • yabancıların çıkarını gözeterek iş yapan, ulusal ekonominin gelişmesiyle hiçbir şekilde ilgilenmeyen işbirlikçi toplumsal sınıf.
  • liman burjuvazisi. daha çok 19. yüzyıla özgü bir kavramdır, ama sömürge (sömürülen değil, bağımsızlığı olmayan) ülkelerde 20. yüzyılda da örnekleri görülmüştür. bunlar, limanın ardalanında * yetiştirilen hammaddeleri toplar ve sömürgeci ülkeye ihraç eder, sömürgeci ülkeden gelen sanayi ürünlerini limanın ardalanına pazarlardı. eskiden, çıkarı sömürgeci ülke ile birleşmiştir haindir denirdi, bu burjuvalara. ama 1980'lerden sonra yapılan iktisat tarihi çalışmaları, komprododların içpazar üzerinde egemenlik sözkonusu olduğunda arslanlar gibi savaştıklarını göstermektedir, yani bunlar da bir çeşit millidirler, milliyetçidirler.
  • sömürge ve yarı sömürge ülkelerde metropollerle ticarete aracılık eden, bu ticaret genişledikçe zenginleşen, ulusal nitelik ve kaygı taşımayan kapitalist olmayan, üretimden çok ticari aracılık rolü üstlenen, ait olduğu ulusun değil dışarının ihtiyacına cevap veren, tabir caizse gayri milli bir sınıftır.
  • akp donemindeki yesil sermaye sahibinin icinde bulundugu durum
  • attila ilhan cok kulanirdi bu kalibi.
  • böyle ibne puşt gibi bir şey
  • işbirlikçi kentsoylu sınıftır.
    komprador burjuvazi terimini en çok kullananlardan birisi de atila ilhan'dır. "burjuva var, burjuvacıklar var!" eserinde şöyle bahseder bu terimden:
    "komprador' sözünün, ispanyolca anlamı, 'satın alan'; gel gör ki, üç büyük batı diline aynen girmiş, sözlüklerdeki karşılığı derse-niz, şudur: "sömürge ve yarı-sömürge ülkelerle, yabancı sermayenin girdiği ülkelerde, yabancı sermaye ve şirketlere aracılık yapan kişi, acente"; bu tür 'yerli' aracılar, önce güney afrika'da oluştuğundan, kelimenin ispanyolca'sı yaygınlaşmış!
    komprador burjuvazisi, ecne-bi sermaye o ülkede yerleşip palazlandıkça, semirip güçlenen 'yerli' aracı kesime deniyor; bunlar, ülkelerinden çok ecnebi sermayenin yardakçısı, bunun tabii neticesi olarak da, o ecnebi kültürün hayra-nıdırlar. emperyalizm, xıx. yy. boyunca, çin'de, hint'te, çinhin-di' nde, okyanusya'da ve güney amerika'da, epeyce, kalabalık bir kompradar burjuvazisi yaratmayı başarıyor. tabii, devlet-i aliyye'de de!
    osmanlı'da kompradar burjuvazisi, gayr-ı müslim halktan devşi-rilmiştir; ecnebi sermaye, emperyalist düzeyde mülke girdikten son-ra, galata, pera, selanik, izmir ve beyrut şehirlerinde, levantenler; museviler, ermeni ve rumıar, yavaş yavaş osmanlı kültür sentezin-den kopup, çıkarlarını birleştirdikleri ecnebilerin, kültür dairelerine girerler; bu şehirlerimizde, komprador burjuvazisine mahsus bir alafranga yaşama biçimi alır yürür ki, bilahare "seçkin" türk aileleri ve aydınları, ecnebi -daha ziyade avrupai- karakterinden ötürü, bu yaşama biçimini 'ilericilik' sanacaklardır. o yüzdendir ki, 1950'li yıl-lara kadar, istanbul'da, özellikle beyoğlu/şişli/maçka üçgeni için-de, aynı yaşama biçimi, özenle sürdürülecektir."
  • banu avar konferansında atilla ilhan'ın tanımlasını yaptıgı bir kelime olarak da (bkz: komprador aydın) diye bahsetmişti .
  • burjuvazinin ulusal ekonominin geliştirilmesi konusunda herhangi bir kaygı taşımayan, yabancı sermayenin çıkarlarını koruyacak tarzda yabancılarla işbirliği yapan kesimi. bkz. burjuvazi, ulusal burjuvazi.
hesabın var mı? giriş yap