kazasker
-
istanbulda bir semt. erenköy ile kadıköy arasında.
-
osmanli ordu yapisinda bir rutbe.
-
osmanlı devleti'nde, 1362'de i. murat zamanında kurulan kazaskerlik makamı, ilk defa abbasiler döneminde görülmüştür. anadolu selçuklu devleti'nde de benzer bir makam göze çarpar. osmanlı devleti'nde kazaskerlik makamına ilk kez bursa kadısı çandarlı kara halil getirilmiştir. peki nedir bu kazasker? kazasker'in anlamı; asker kadısı, ordu kadısıdır. 1480'e kadar kazasker sayısı birken, bu tarihden itibaren anadolu ve rumeli kazaskeri olmak üzere ikiye ayrılmıştır. rumeli kazaskeri, derece ve rütbe olarak anadolu kazaskerinden daha üstündü. bu arada kazasker, rütbe ve protokol bakımından vezirlerden hemen sonra gelirdi. divan üyelerinden olan kazasker, divanda büyük davalara bakarlardı.
kazaskerler aynı zamanda, padişah sefere çıktığında onunla birlikte sefere çıkmaya mecbur olan kimselerdi. ilmiye sınıfından olan kazasker, xıx. yüzyıla kadar osmanlı devleti'nin en önemli memurlarındandı. -
küfür olarak da kullanıldığı duyulmuştur, anlam verilememiştir..
-la oolum o bak gelirsem topuğuzun amuğa gorum ha.!
-siktirgit lan kazasker.! -
osmanlıda,
- en yüksek ilmi rütbe,günümüzün adalet bakanı.
- imparatorluğun asya ve avrupa bölümlerindeki kadıların başı (rumeli kazaskeri,anadolu kazaskeri)
- kadı ve müderrislerin atama ve tayin işleri ile ordu mensupları ile ilgili davalara ve devleti ilgilendiren davalara bakmaktan sorumlu olan kişi -
bana şu aşağıdaki düşünceleri yazdıran semt* * * *
gecen kis bir gun kazasker'de bir pastanede cay icip borek yerken servisin
gelmesini bekliyordum. minibus caddesinin uzerinde pastane, geleni
geceni seyretme imkani veriyor. disarida hava soguk, sulu kar
yagiyor,ortalik pislik, camur. hizli hizli yurumeye calisan insanlar,
aheste aheste giden arabalar var yolda.
bayagi bir insan geliyor; pastaneden pogacasini, boregini aliyor. "iyi
gunler" "hayirli isler" diyerek cikiyor bircogu. daha sevimli bir hava
solunuyor iceride disariya nispetle...cayi-boregi bitiriyorum, bir
neskafe soyluyorum,sutlu...
yolu seyretmeye daliyorum yine, pek sevimli bir kopek var yolun
karsisinda. belli ki karni ac; bir saga bir sola saliniyor, birseyler
ariyor gozleri. yoldan yuruyenlerden elinde poset olanlarin pesine
dusuyor, belki yiyecek cikar o torbadan diye. bir teyzenin pesindeyken
kadincagiz irkiliyor,sendeliyor; sonra bir amcanin pesine dusuyor. i-
ıh yok bunlarda yiyecek, olsaydi verirlerdi.
bu esnada pastanenin vitrinine bakan pek sefil kilikli bir genc
beliriyor birden. pantolonunun pacalari sirilsiklam, ustune giydigi
hani idare eder gibi gorunuyor. oyle sabit bir gulumseme var ki
suratinda, maske takmis sanki. agzinin kenari kulagina dogru ince bir
cizgi ciziyor. fazla durmuyor vitrinin onunde. iceri giriyor, yavas
anlamsiz adimlarla: "selamun aleykum".
iceride calisanlar tedirgin,bilindik,yilgin bir ifade ile: "aleykum
selam"
-abim bir cay verecek misin?
diyor icerideki garsona
-tamam sen cik disarida bekle,getiriyorum...filiz hanim bir
cay,plastik bardaga!
cocuk disari cikiyor yine, vitrinin onunde dikilmeye devam ediyor. iki
dakika sonra garson, cay ve iki tane pogaca veriyor cocuga. cocuk
bunlari aldigi gibi hizla uzaklasmaya basliyor. belli ki kuytu
kosesine gidecek, kahvaltisini yapacak. takip ediyorum, sahnemden tam
cikacakken bir bankamatik kulubesine giriveriyor, cayini koyuyor
makinanin onune, pogacalarini yemeye koyuluyor. "herhalde geceleri de
orada uyuyor" diyorum. sonra dusunuyorum; bu sefil cocuk,
bu pastanedeki garson, caddeden bir dakika icerisinde gecen onlarca
insan,onlarca hayat, onlarca bakis acisi...her zaman istedigim sey
geliyor yine aklima: "birden fazla hayat yasamak", ama ortalama bir
yasam suresi zarfinda. biraz sefil cocuk olmak, biraz garson ali,
biraz muhendis veli
birkac dakika sonra dusunmek beni yormaya basliyor. temizliyorum
kafami. hesabi verip cikiyorum pastaneden. servise binip ise
geliyorum. sonra da bilgisayari acip, belli olmasin diye kuculttugum
bir pencere'den size bu mesaji yaziyorum. bu mesaji yazan adami
hic tanimiyorum. ama "muhendis veli" olmadigini da pek iyi biliyorum. -
bleach'in 142 bölüm türkçe alt yazı çevirisini yapan gerçek adı zübeyir ayvalık olan divxplanet çevirmeni.
-
tek başına çok kısa bir sürede bleach altyazılarını çevirmiş, bununla yetinmeyip one piece'e de el atmış olan aşmış altyazı çevirmeni... kral adam.
-
-
bizimkiler dizisinin çekildiği şale apartmanının bulunduğu semt.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap