• unesco kültür elcisi de olmuş çikolata renkli, uzun boylu şarkıcı
  • 1929 yılında ilk kez ıstanbul'a gelmesi söz konusu olmuş. ülkemize maliyeti çok olacağı nedeniyle (2500tl/gün, paris-ıstanbul seferinde kendisi ve uşakları için özel vagon, pera palas'ta üç büyük daire) kendisini şehrimize getirmekten "sarfı nazar" edilmiş.
  • soylenecek neler neler var bu diva hakkinda, ama trivia olsun kalbimiz mutluluk dolsun diyerek, bu amerikan asilli hanimin 1920'lerden itibaren avrupa halkini etkisi altina aldigini, kendisine halkin black venus ismini taktigini ve yaklasik 1800 evlilik teklifinin, ve bununla beraber binlerce degerli mucevherin kendisine gumus tepsilerde avrupali centilmenler tarafindan sunuldugunu belirtmeli... kendisi de pek seviyor mucevherleri ve evlilik tekliflerini elinin arkasiyla geri cevirip mucevherleri kabul ediyordu (bkz: diamonds are a girls best friend)
  • 3 haziran 1906, st. louis, missouri'de doğdu, 12 nisan 1975, paris, fransa'da öldü.
    müthiş bir hayat hikayesi vardır.
    amerika'da ırkçılığa karşı mücadele etti. ırk ayrımı yapılan klüplerde şarkı söylemeyi her zaman reddetti. değişit din ve ırklardan tam 11 çocuk evlat edindi.
    avrupa macerası, sayısız maceralarla doludur. 1928 yılında kont kocası, macaristan'da baker için bir macar subayı ile düello'ya tutuştu misal. budapeşte mezarlığında 10 dakika süren düello sonucunda kocası macar subay tarafından öldürüldü.
    hayatında en çok fransa'yı sevdi, vatanı olarak orayı gördü hep. 2. dünya savaşı sırasında fransız direnişçileri için ajanlık yaptı ve teğmenliğe kadar yükseldi.
    hayatında 7 kişiyle evlendi, geri kalan binlerce kişiyi reddetmek zorunda kaldı. reddettiği erkeklerden biri dizlerinin dibinde intihar etti ve öldü.
    erkekleri bu kadar peşinden nasıl sürüklemişsorusunun cevabı 'gayet açık ve seçik' olarak eski fotoğraflarında
    bulunabilir. bugün yaşasa, yine dünyanın tozunu atardı kısacası.
    savaş sonrasında hayatını fransa'da, gökkuşağım dediği 11 çocuğuyla geçirdi.
  • sivil haklar hareketinin ivme ve basari kazandigi 1960'li, hatta 1970'li yillara kadar ulkesi abd'de gayet dusmanca ve irkci tavirlarla karsilasmistir. ikinci dunya savasi oncesinde abd'yi ziyaret ettiginde "anli sanli" new york times gazetesi kendisinden bir yazida "negro wench" diye bahsetmismis. 1973'te carnegie hall'a ciktiginda ise buyuk bir ilgiyle ve ayakta alkislanarak karsilanmis.

    http://www.cmgworldwide.com/…r/about/biography.html
  • türkiye'de, film mecmuası dergisinde, göğüsleri açık olarak müstehcen fotoğrafı basılmış ilk kadındır. bunu kadını cinsel obje olarak kullanmanın miladı mı saymak gerek yoksa bir milletin cinselliği öğrenmesinin başlangıcı mı bilemiyorum.
  • kendisi 1926 yılında, paris şehrinde, bir gece kulübünde icra ettiği çok müstesna dans gösterisiyle büyük sansasyon yaratmıştır. söz gelimi dans gösterisi sırasında kostümü sadece bir etekten ibaret olup, vücudunun geri kalan bütün kısımları çıplak vaziyettedir, söz konusu etek ise muz salkımlarının birbirlerine iliştirilmesiyle meydana getirilmiştir ve bu sebeple de gösteri "banana show" olarak anılmıştır.

    (bkz: folies bergere)
    (bkz: muz kokulu kadınlar)
  • mükemmel bir müzik eşliğinde su gibi duru bir ses. yüreği, kafayı, bedeni dinlendiren melodiler bütünü. bambaşkaymışsın josephine.
  • al stewart'ın adına şarkı yazıp 1988 tarihli last days of the century albümünde yer verdiği birisidir aynı zamanda.

    i was watching tv late last night
    and a scene transported me
    long gone figures came back to life
    in a documentary
    though i saw them dance for joy
    i was sad i missed that show
    if i had a time machine
    i know just where i'd go

    i was born too late to see josephine baker
    dancing in a paris cabaret
    born too late to see josephine baker
    she must have been great in her heyday

    now some they stand out from a crowd
    even at an early age
    i suppose that her call was loud
    'cause she just lit up the stage
    you can put on all that gloss
    and still not have to feel
    what's inside will come across
    and only real is real

    i was born too late to see josephine baker
    dancing in a paris cabaret
    born too late to see josephine baker
    dancing in a paris cabaret
    born too late to see josephine baker
    she must have been great in her heyday

    i'm sometimes trapped by the close confines
    of the age i'm born into
    though there were others worse than mine
    well i miss what i can't do
    join the feast of ancient greece
    see alexander's library
    maybe clink a champagne toast
    with a jazz age dancing queen

    i was born too late to see josephine baker
    dancing in a paris cabaret
    born too late to see josephine baker
    dancing in a paris cabaret

    in black and white film you can't mistake her
    she must have been great in her heyday
hesabın var mı? giriş yap