ilkokuldan akılda kalanlar

• küme çalışması sunumu için kendi küme arkadaşları ile birlikte tahtanın önüne yan yana dizilmiş banklara oturan sözde sevgilimin çocuksu bir şekilde bacaklarını açtığında gözüme ilişen küçük, beyaz donu...
  
  ne hissedeceğimi bilememiştim. hala da bilemiyorum.
  
  peki neden unutamıyorum?
• tuvalete girdiğimde pisuara işeyen çocuğun donu ve pantolonu tümden indirmiş olmasından ötürü pörtleyen küçük götü.
• büyük bir hevesle andımızı söyleten sınıfın en çalışkan çocuğunun andın yarısına geldiğinde sahne stresine dayanamayıp ağlayarak kaçması.
  
  naber lan piç?
• "anadolu lisesi sınavında nelere dikkat edeceksiniz, nasıl işaretleyeceksiniz" falan gibi şeyler anlatan öğretmenin birden ciddiyetle dinlediğimi fark edip "sen de bir şey yapacakmış gibi amma dikkatli dinliyorsun" demesi ve o siktiri boktan okuldan sadece benim dandik de olsa bir performans göstermiş olmam.
  
  ters motivasyon mu yaptı?
  
  yok lan bildiğiin kötü kalpli cadıydı. ölmediyse kapak hala götündedir.
• sıra arkadaşım turgut'un haşlanmış yumurtayı yerken bir yandan da konuşması ve ağzında yarı ezilmiş sarı-beyaz yumurtayı gören benim kusmam ve o gün bu gündür haşlanmış yumurta sarısını yiyemiyor oluşum.
• orospu çocuğu adaşım yüzünden 4-5 kere yanlışlıkla dayak yemem ve her seferinde adaşıma bunun bedelini ödetmem.
  
  üstümde kalmasın adaş, bu tokatlar senin...
• her şeye rağmen kötü kalpli cadıya sarılıp ağlamam okulun son gününde.
• kendimizi bilim insanı gibi hissetmemize neden olan fen dolabı.
• annenin 'hocam kahvaltı yapmadan geliyor' şikayetiyle, 2 sena boyunca öğretmene dilimi göstermem. kahvaltı yapılan dil-yapılmayan dil arasındaki fark ne hala öğrenebilmiş değilim.
• 2 kere küçük 1 kere büyük abdest bozmam. küçükler sınıfta büyük bahçede oldu.