795 entry daha
  • sezon finalinde bihter ve behlüle doğru yürüyen kameramandır. heyecan yapmayın.
  • aşk-ı memnu, canım benim, demek dönüyorsun. hoş geldin, seni özlemiştik.
    hazır yeni sezonun başlıyorken seninle ilgili birkaç analiz yapmak istiyorum.

    - aşk-ı memnu bir yabancı dizi olsa nasıl olurdu?

    olamazdı, nasıl olsun? dünyada türkler, araplar, yunanlılar ve bulgarlar hariç 30 bölüm 8 ay behlül'le bihter sevişecek mi, matmazel'in bakışları bu hafta neler anlatacak diye hipnotize olmuş vaziyette ekran karşısına çakılacak bir millet yok çünkü. olay nedir? yaşlıca bir adam çıtır kadınla evlenir, yaşlı adamın genç ve yakışıklı yeğeniyle çıtır kadın hormonlu bir duygusallığa yelken açarlar, adamın kızı da genç ve yakışıklı yeğene aşıktır vs.. tüm bu olay yabancı bir dizide 1 bölümcük yer bulabilir kendine en fazla, çıtır kadınla yakışıklı yeğen yatar, yaşlı adam bunu öğrenir, karısını ve yeğenini affetmiş gibi görünür ama akşam şirketinin en yüksek katından gökdelen manzarası izlerken viski içer, yakasını gevşetir kendini sorgular, arka fonda frank sinatra çalar` :hani adam yaşlı ya o yüzden`, bölüm biter..
    kimse öyle "ayyy nihal de behlül sevdasından kahroldu yataklara düştü kızcağız" diye 10 bölüm nihal izlemez, zaten usa version nihal behlül'ün üvey annesiyle işi pişirdiğini öğrenirse öyle kahrından yataklara filan da düşmez, bir iki ağlayıp ofisten tanıdığı elemanla yeni bir ilişkiye başlar. yakışıklı yeğen behlül de "bihter sana hastayım.. hayır amcama bunu yapamam.. bihter sana hastayım oyhşş.. no no canım amcam.." diye odasında oturup aylarca melankoliye bağlamaz.
    yani, dünya üzerindeki çoğu millet acıyı, ağlamayı, çile çekmeyi matah birşey zannetmediğinden, uzun uzun acılı bakışmalara ve kapı dinlemeye bizim gibi meraklı olmadığından yasak aşkın ömrü taş çatlasa bir bölümle sınırlı kalır. oysa bizim millet negzel, 3 sayfalık piyes kağıdından üretilmiş diziyi 5 sezon kuzu kuzu izler, "6. sezonu da olsaydı" diye ağlar, mis.

    - karakterlerin psikolojik analizi` :son zamanlar çok irvin yalom okudum çok`

    adnan: yaşlısın ve boynuzlanıyorsun diye ilk sırayı sana verdim, adnan sen saf mısın nesin, neyine güveniyorsun da behlül beslediğin eve çıtır bhter'i getiriyorsun? hadi onu geçtim madem kızı eve getirdin, kız sana "hadi biz de dansa gidelim" diyince nasıl "çok yorgunum ama senin hatrın için hazırlan da tarihi yarımada'ya gidelim" dersin? sen olmuşsun tarihi yarımada.. biraz gözünü aç adnan.

    bihter: bihtercim biliyorum ki dünya iyisi de olsa gece uyanıp kocanın buruşuk yanaklarına bakınca "ne halt yedim de babam yaşında adama vardım lan ben!!" diye ziller çalıyor beyninde, ama bu bile -hazır ol fena saydırıcam- baba parası yiyen cadde çocuğu kılıklı besili pembe yanaklı bir baltaya sap olamamış okulunu bile bitirememiş ve ayrıca tikilere özgü bok gibi bir giyim tarzına sahip behlül'e aşık olmanı, peşinde sürünüp kendini rezil etmeni, serada maydanozlar arasında sevişmeni gerektirmiyordu. aklını başına topla bihter, mal mısın nesin. bir de evde otururken bile özel tasarım avize gibi giyinme lütfen, bak peyker'e evde eşofman giyiyor.

    behlül: şu yaşıma geldim, ama senin gibi adamlara aşık olan kızlarla asla empati kuramadım, çokyıvrençsın arkadaşım. hele sinirlenince ya da bihter sana gösterip gösterip elletmeyince adnan parasıyla alınmış lüks arabalarının direksiyonuna vura vura attığın bir "kahretsin" tribi var ki her gördüğümde kusasım geliyor, klüplerde içki içip omuzlarını sallarken kanal değiştiresim geliyor. bazen bakıyorum amcana hürmetin sonsuz, akıllanmış gibisin, 2 sahne sonra balkonlarda bihter'le öpüşüyorsun. kendini elif'e kremletmekle, sırtını nihal'e kaşıtmakla, bihter'e omuz masajı yaptırmakla geçmez bu hayat. önce okulunu bitir, gören de teknik üniversitede makina mühendisliği okuyorsun zanneder.. lütfen o giyim tarzını da değiştir, tam bir beyinsiz cadde çocuğu gibi giyiniyorsun bazen, fecihi.

    nihal: mızmız ve mıymıntının önde gidenisin, 18 yaşında kız dadıya saç taratır mı yahu? firdevs gardrobuna el atmasaydı o kadar zenginliğin içinde hala rengarenk patates çuvalı gibi elbiseler giyip paranla rezil olmaya son hız devam edecektin. aslında fena bir kız değilsin, mesela beğendiğim ama almakta kararsız kaldığım bir elbiseyi o haftaki bölümde senin üzerinde gördükten sonra o feci ve berbat şeyi almadığıma şükretmiştim, teşekkürler nihal. neyse artık yeni bir tarzın var, 2 gram da akıl bekliyorum senden yeni sezonda tamam mı kuzum.

    matmazel deniz hanım: deniz hanım sizi seviyorum, gerçekten. inanın ki behlül'le bihter'in seks yaşamı zerre umrumda değil diziyi sırf sizin için izliyorum. ne kadar sessiz, hanımefendi ve saygılı dursanız da damarınıza çok basılırsa bihter'i de firdevs'i de katya'yı ve adnan'ı da yolum yolum yolacak bir potansiyel seziyorum sizde, kızınız gibi sevdiğiniz nihal'e iyilik edip "huu kafanı topla kızım behlül üvey annenle işi pişiriyor" derseniz şahane bir iş yaparsınız. ayrıca.. chanel çantalarınızın, burberrys trençkotlarınızın, ysl ayakkabılarınızın hastasıyım.

    firdevs: bir diğer sevdiğim karakter de sensin firdevs, biri salak ve paytak` :bihter, diğeri de bir pamuk şeker gibi saf :peyker` bu iki kızı nasıl doğurdun bilmesem de seni anlıyorum, evlenip çocuk bakacak bir tabiata sahip değilmişsin, hormon meselesi. şimdi bihter ikidebir sana gözlerini belertip baksa da, "anne yine ne dolaplar çeviriyorsun" diye höykürse de, hizmetçiler arkandan tavus kuşu dese de sen olmazsan o evde sıkıntıdan patlarlar, başka bir eve taşınsan bile 3 gün sonra "köşke dön entrika deposu firdevs" diye kapında yatarlar, sen hiç üzülme.

    peyker: en iyisini sen yaptın peyker, annen böyle kumpaslar çeviriyorken kocanın manyak babası hilmi çok yaşamaz stresten ölür yakında sdfghjklş. sonra da karınca z suratlı kocana ve sana kalır herşey. yalnız kocası ölürse kayınvaliden senin başına kalabilir, iyi bir kadın ama çok konuşuyor, sıkıntı yaratabilir, biraz susmasını rica et tamam mı. bu arada eski sevgilin kız kardeşin bihter'i götürüyor şu sıralar, o kadar olay oldu anlamadın belki ekşi sözlüğü takip ediyorsundur da okursun diye şeettim. öptüm.

    nihat: iticisin nihat, küçük emrah triplerin hiç bitmiyor. bak ne güzel bir karın var, obez bir bebeğiniz var, adnan iş için kendi yeğenini görevlendirince hemen bir tripler falan.. adam herhalde kendi yeğenini görevlendirecek` :henüz olanları bilmiyor da` ya napıcaktı? "al nihat bu holdingin anahtarı, köşk de senin olsun biz müştemilatta yaşarız" mı diyecekti? firdevs'e olan tavrına ayrı bir gıcığım zaten, senin chucky'e benzeyen evil baban ve sıkıcı annenin yanında firdevs melek gibi kalır, eğlenceli hem de.

    beşir: nihal'e bakıp bakıp kaşlarını eğmene bitiyorum, kaşlarını sir ağdayla yolasım geliyor. bu triplerin ve "köyden şehre gelmiş ama şehir tarafından ezilmiş küskün arabesk sanatçısı" tavrına bir son vermezsen nihal'in n'sini bile göremezsin, başka harflerinden hiç bahsetmiyorum. ayrıca lütfen giyim tarzını sen de değiştir, cemaat yurdunda kalan mühendislik öğrencisi gibi giyiniyorsun tam.

    peyker'in obez bebeği: seni ısırırım.

    hoş geldin aşk-ı memnu, seni özlemiştik.
  • sırf romandan uyarlama diziler kategorisine dahil olduğu için izlemeyeceğim, evde bulunduğum süre içerisinde izletmeyeceğim dizidir. iki satır senaryo yazama, al romanı kopi/pest yap, sonra izle de. yok arkadaş, ben yabancı dizilerimle mutluyum. hiç değilse konuları orijinal.

    zamanın ötesinden gelen edit: amma çok seveni varmış lan, bir sonraki sezon finalinde başka birilerini seviştirirler, 3 ay konuşursunuz acaba gören kimdi diye. aferin size, öptüm alnınızdan.
  • bütün dizi boyunca herkesin birbirine göz süzüp durduğu, bu kadar izlenmesine bir anlam veremediğim dizi
  • ahlak dışı olmasıyla aslandır kaplandır zaten. bitmek tükenmek bilmeyen ahlak muhabbetinden ciddi bir şekilde şiştim 7 senedir zira.
  • ikiyüzlü ahlak anlayışıyla övünenler gibi olmaktansa ahlaksızın önde gideni olmayı tercih edenlerin dizisidir. (hobaa)
  • dakikalar sonra çoğu kişinin "hay amuna koyyim bu muymuş ya" diye televizyon karşısında rahatlamasını sağlayacak olan ve zannımca sık bırak sık bırak` : kegel egzersizi` taktiğini kendine ilke edinmiş olan dizidir.

    (bkz: sik bırak, sik bırak)
  • devrilen taburenin ardından belki kedidir deyişi duyulmuştur.
    (bkz: kedidir kedi)
8670 entry daha
hesabın var mı? giriş yap