30 eylül 2010 ozzy osbourne istanbul konseri

• genelde konserler hakkında diyecek bir şey bulamayan biriyim. ama bu konser için anahtar kelimeler de olsa bir şeyler demek istedim. bu konseri özetlemek gerekirse:
  
  bateri solosu
  deli ozzy
  war pigs
  kova
  i can't fucking hear you
  one more song (x1238715623891)
  
  müzik sarhoşu olduğumdan daha başka da bir şey düşünemiyorum. çok iyiydin ozzy, biz de seni çok seviyoruz.
  
  ha bir de
  
  all aboard!!!
• yaşımdan dolayı kesinlikle objektif olarak yorumlayamayacağım bir konserdi. ama şunu demeden geçemeyeceğim kimse ozzy gibi zıplayamaz ve ozzyle birlikte karşılıklı zıplamak unutulmaz bir anı olmuştur.
• konser hakkında sıcak sıcak, kısa kısa birkaç not;
  
  + konser tam vaktinde başladı! son zamanlarda istanbul'daki konserlerde böyle bir eğilim gözlemledim. hayırlı bir olay.
  + o davulcunun hareketler neydi öyle? gerçekten de çok enteresan çalıyor bateriyi. ama göze de kulağa da güzel geldiğini söyleyebilirim.
  + road to nowhere'i ronnie james dio'ya adadı ozzy abimiz. takdir ettik.
  + adam 62 yaşında, 107 dakika sahne aldı be! (tabii aradaki gitar sololarıyla filan beraber) ses güzel, performans güzel; bildiğimiz, beklediğimiz ozzy.
  + konser alanını daha kalabalık bekliyordum açıkçası. olmayan kalabalığın yanı sıra, seyirci biraz da ruhsuz gibiydi. "one more song" tezahüratını bile ozzy kendisi yaptırdı.
  + gitar solosu kısmında "zakk wylde" tezahüratı biraz daha kuvvetlense ve sahnedekilerin kulağına gitse, konseri bırakıp gideceklerdi. ayıp mı oldu ne..?
  + ozzy bunadı mı, hep böyle miydi? konser boyunca "you're great", "number one", "god bless you", "we love you", "i can't hear you", "i still can't fucking hear you" laflarını tekrar tekrar, ve tekrar kullandı. tamam, seyirciyi coşturuyorsun filan da "god bless you" nedir arkadaş..
  (deja vu uyardı: hep böyleymiş ozzy. en yenisi "i can't hear you" imiş, ki o da 20-30 senelik varmış. ver gazı dinleyiciye)
  
  özetle; güzel konser oldu. efsaneydi diyemem ama, gittiğime pişman olmadığım konserlerden bir tane oldu kesinlikle. bir de no more tears olaydı dadından yenmezdi. benim bu konuda söylemek istediklerim bu kadar.
• yakında çaldığı setlistlere bakarsak son şarkıdan sonra seyirci biraz daha ısrar etse bir şarkı daha çalabilirlerdi. muhtemelen de into the voidı çalacaklardı. son setlistleri içinde en kısası 17 parça ile paristi. bizimkide parisin aynısı.
  
  bark at the moon, mr. crowley, war pigs, iron man, crazy train ve paranoidde çıldırdık. ozzy sahnede mikrofona yapışır öyle söyler dedik ama bizi utandırdı.
  
  ama o civcivi ezmeyecektin ozzy.
• bol bol klasiklerden dinlediğimiz konser olmuştur. özellikle çalınan sabbath'lara katılım görülmeye değerdi.
• herkesin "ozzy artık eski ozzy değil" "yaşlandı adam" ve versiyonları cümlelerine kapak olmuş olan konser. stadyum konseri olsaydı da dolardı, ozzy'de stadyumu coştururdu. helal olsun.
  
  edit: mama i'm coming home'u dinlerken "ah ulan keşke ronnie göçüp gitmese de ağız tadıyla heaven & hell de dinleyebilseydik" düşüncesi geçmedi değil.
• ozzy'nin çocuk gibi eğlendiği konser. tay tay sağa sola koşturdu, sahne önünde bulunanları köpüğe buladı, yetmedi üzerlerine kovayla su döktü. konserden sonra sahne önündekiler uzun süre yerde pena aradılar. hatta bu uğurda ufak bir itiş kakış bile yaşandı birileri arasında. çıkışta bedava dağıtılan dondurma acıkanları, kağıt mendiller ise üstü başı köpük içinde kalanları mutlu etti. son olarak sonuna yetişebilsem de gördüğüm kadarıyla kırmızı'nın performası da gayet iyiydi. güzel bir akşamdı kısacası.
• ozzy'i görüp hacı olduğumuz konser
• hic kullanmadigim sekilde begenimi ifade etmeme neden olan konser. soyle ki; tommy hayvansin! ayrica ozzy, yasindan basindan utan! ben bile o kadar ziplayamadim.
  
  ozzy o kadar sabirsizdi ki, konsere tam zamaninda cikmakla kalmadi. oncesinde sahne arkasindan bize sakalar yapti kerata.
• "ozzy bu yaşta hepimizi cebinden çıkarır" düşüncesini kafaya yerleştiren konser. adam her adımda düşecek gibi ilerliyor ama bir halt olmuyor, dimdik ayakta ve hepimiz kadar coştu. hele bir de gülerken samimiyet, şirinlik fışkırıyor yüzünden.
  
  ayrıca beleş bilet bulup sahne önüne zıpladığım konser.^*