mihri belli

• kemalizm'den stalinizm'e kolay geçişin parke taşlarını döşeyenlerdendir; marksist düşünceyi türkiye toprağında tutundurma çabasına belirli bir katkısı olmuştur; türkiye'nin özgünlüğünü dikkate alan (çoğu yanlış yolda da olsa) çözüm yolları aramıştır;
  
  (bkz: milli demokratik devrim)
  
  benzer özgünlükteki çözüm yolu arayışında olanlarla didişip durmuştur;
  
  (bkz: mehmet ali aybar)
  (bkz: hikmet kıvılcımlı)
  (bkz: behice boran)
  
  özetle, zaman gelmiş soldaki özgünlüğü aramıştır, yeri gelmiş, batıdaki doğu, demiştir; çoğu zaman kolay yolu seçmiştir; ordudaki cuntalardan medet umuduğu da olmuştur, deniz'leri hazırlıksız, biraz acele ayağa kaldırmışlığı da...
  
  kendisi artık yok ama anılarda yaşayacak...
  
  mihri belli, 1971'de suriye'de bir hapishanede bir süre yatar. ondan önce içeri düşmüş 10-15 thko'lu genç de vardır...
  üstad içeri gelir gelmez liderliği alıyor... bir gün iki gün... anlatıyor, anlatıyor... millet bıkıyor ama nasıl susturacaklar lideri? bir de herkese emirler veriyor, sen şunu yap, sen bunu, gibilerden... bulaşık yıkama sırasına da pek uymuyormuş... ondan kurtulmanın yolları aranıyor, bir plan yapılıyor:
  - sevgili yoldaş, bir sorumuz var!
  - evet?
  - şu toprak meselesini bir daha anlatsana..
  - şimdi şöyle... toprak ağaları ve mütegallibe...
  
  akşama doğru:
  - yoldaş şu toprak meselesini bir daha anlatsan...
  - olur... mütegallibe ve toprak ağaları..
  - yoldaş bir dakika!
  - ne oldu?
  - sabah anlatırken toprak ağalarını başta söylemiştin...
  - eeee?
  - şimdi sonda dedin,
  - fark etmez, fark etmez... toprak ağaları..
  - eder yoldaş, fark eder. bu durum aramızda fraksiyon var anlamına gelir. biz bu durumda artık başka bir grup sayılırız.
  - ???
  
  gençler toplanıp, koğuşun dip tarafına yerleşir. yoldaş tek kalır.
  
  türkiye değilse bile gençler kurtulmuş gibidir. herkes rahat bir nefes alır.