203 entry daha
  • geçmişte hangi darbe girişiminin içinde ne kadar bulundular bilemiyorum ama mısır'daki tarihi anları izlerken, şu an ülkemde tutuklanan generallerin yaşadığı trajedi de içimi acıttı. hukuk gerçek suçluları derece derece sıraya dizecektir. umarım adalet yerini bulacak ve darbecilikle bağı olmayanlar ayıklanacak, olanlar ise insan, halk, türkiye ve dünya gerçeğiyle bir anlamda yüzleşeceklerdir.

    21. yüzyılda yüzleşilmesi, gereken günümüz gerçeklerinden biri de şudur: mısır'da askerler, ayağa kalkmış halk iradesinin isteklerine uymak zorunda kalırken; benim ülkemde adalet, halk iradesine karşı dolap çeviren askerleri ayıklamaya çalışıyor. niye umutlusun diye soranlara da bunları diyorum.

    ha, bu arada keşke anayasamızı seçimlerin geçimlerin yokuşuna sürmeseydik de şimdiye dek yapabilseydik, ne iyi etmiş olurduk. yine de yeni anayasayı tüm ortadoğu için yapacak olmanın ihtimali bile heyecan verici. mısır, ordunun vesayetinde bir dönem geçirecek gibi de görünse de...

    iyi bir asker olmanın sadece emre itaatten değil, vicdana itaatten geçtiğini anlamak için de keşke birileri kendi ülkemdeki bu darbecilik trajedisini yaşamak ve yaşatmak durumunda olmasaydı.

    mısır'daki olaylar devrim mi, değil mi diye tartışanlara; önce "devrim" deyip sonra hayal kırıklığı yaşamaya başlayanlara da bir iki sözüm var.

    mısır'da bugün şubat devrimi başladı, rusya'daki gibi...

    mısır'da mübarek halk yığınlarının isyanı sonunda ayrılmak zorunda kaldı, rusya'da asker içinde başlayan ayaklanma sonunda devrilen çar gibi...
    mübarek hayatta, romanof acilen katledildi. çünkü birisi 20., ötekisi 21. yüzyıl devrimiydi...
    birisi şiddeti en başından içine alarak, ötekisi dışında tutarak gerçekleşti -en azından şimdiye dek-;
    birisi haklı olmanın ötekisi haklı kalmanın şehvetine yaslandı; birisi haklılığın gücüyle sarhoş oldu, öteki haklılığın gücünün klasik şiddetten üstün olduğunu keşfetti...

    bu aradaki zamanda barışçıl geçiş tartışmaları devam edecek; çoğulculuk, demokrasi, kendine özgülükler, doğu, batı kavramları havada uçuşacak; ittifaklar, geçici ve kalıcı hükumetler kurulup yıkılacak; anayasa taslakları çatışacak;

    lenin'in nisan tezleri başka bir coğrafya için anlamlı olacak...

    mısır, belki de 7-8 ay sonra ekim devrimini yaşayacak, tıpkı rusya'daki gibi...

    sadece, gidişatı ve sonu ekim devrimi'ne benzemesin istiyorum:

    başka partiler yasaklanmasın, farklılıklar zenginlik olsun, tepeden inilmesin, aydınlatmacılık olmasın, avrupa merkezciliğinin kibrinden, küstahlığından, tuzağından uzak durulsun; oryantalizmin mısır şubesine, mısırlı kemalistlere karşı uyanık olunsun

    geçenlerde izlediğim "devrimden sonra" adlı bir film fragmanı hayata çevirmek isteyenlere de gülünüp geçilsin:

    bu konu üstüne şunu yazmıştım:

    "böyle bir şey olursa, yöntem ve ütopya farklılığım nedeniyle ilk kurşunlanacaklardan olacağım için, üstelik geçmişte bundan kıl payıyla sıyrıldığım için, "bu da bana ibret olsun" diyerek başkalarıyla başka ortamlarda paylaştığım fragmandır.

    bana göre o devrim; eğer sadece "devirim" olacaksa, kendisine karşılık "evrim"in tercih edilebileceği durumun adıdır;

    o devrim eğer sadece çocuklarıyla beslenecekse, evrim bir seçenek olarak anlamlı kalır;

    o devrim, eğer bir "diktatörlük" (burjuva diktatörlüğü) karşısında başka bir (üstelik denenmiş) diktatörlük (proletarya diktatörlüğü) önerecekse, 'kalsın benim davam divana kalsın"; kendi egom için hiç olmazsa başkalarını yakmayayım;

    o devrim, eğer felsefeden taşıp sahaya atılacaksa, che'nin alnı yıldızlı şapkasında kalsın, bir de kulaktan kulağa büyüyen romantik macerasında;

    o devrim, eğer doğu'yu asla kavramamış, hatta küçümsemiş bir marksizm'in, yorumlanıp geliştirilmiş biçimine dayanmıyor, tersine onun belirli bir dönem ve belirli koşullar için geçerli -üstelik başarısız olmuş- bir varyantına (leninizm) dayanıyor, üstüne üstlük bu yolun en kaba, en volontarist, en psikopatça yorumlanışını (stalinizm), yaşanan tüm gelişmelere rağmen slogancılıkla göklere çıkarıyor, putlaştırıyor ise; ben o devrime devrim demem, ben o devrimcilerden değilim demek isterim."
133 entry daha
hesabın var mı? giriş yap