• (bkz: ne iş yapıyon lan mustafa)
  • benim anlayamadığım şu, hadi seda hanım saçmalamakta sınır tanımıyor diyelim de bu programı tek başına mı yapıyor bu kadın, kimse "olur mu lan öyle şey" demiyor mu kendisine, bütün ekip mi uçmuş, herkesin mi kafası iyi? ne biçim bir ülke oldu lan burası böyle.
  • (bkz: 19 mayıs 2010 atatürk'ün programa çıkışı)
  • "programcılıktaki seviyemizi, düşünce yapımızı ve ülkeye kattıklarımızı görseydi muhtemelen böyle taş kesilirdi sinirinden" demek istemiş; bunu da resmetmeyi hedeflemiş olabilirler. günahlarını almayalım.

    seda sayan yani bir de.. seda sayan. eleştirdiğiniz kişi bu. ne bekliyordunuz ki şaşırdınız? nasıl bir duruş sergileyebilirdi?
  • seda sayan'in tekrar televizyonlara dönmesinin gereksizligini daha 1 2 hafta olmusken ispatlamis olaydir.
  • gaza gelip evlenmeye de kalkabilirdi.
  • allahtan bu olayda da ne iş yapıyon lan mustafa dememiş. beklerdim ben...
  • herkesin büyük bir iğrençlik, abomination olduğu noktasında birleştiği eylem.

    ancak kimse neden iğrenç bulduğunu söylememiş. entry'leri yukarıdan aşağı okuyunca insanın dikkatini çekiyor, sanki bilinçli olarak sakınmış insanlar bir gerekçe belirtmekten. belki karmanın düşmesinden korkulmuş, belki de malum olanı ikrar etmek zor gelmiş. ama burada bir elephant in the room var.

    neyse ben söyleyeyim, seda sayan "atatürk'ü putlaştırma" işini gözümüze sokarak, bağıra bağıra, kalitesiz bir biçimde yaptı, kelimenin tam anlamıyla putlaştırdı! işte bu yüzden kötü oldu.

    ufacık çocukları her sabah andımızda "eeeyyyyyyyy bugünümüzü sağlayan ulu atatüüürk!" diye bağırtıyoruz. kitaplarını onunla dolduruyoruz, onun "efsanesi" ile adeta beyninlerini yıkıyoruz. şiirlerini ezberletip "sevgisini aşılıyoruz." her gördüğümüz meydana heykelini dikiyoruz. dağlarda bulutlarda suretini arıyoruz. her resmi kuruma, her okula, her hastaneye büstünü koyuyoruz. çocuklarımızın girdiği her sınıfa, her devlet dairesine, her müdür odasına, işyerine resmini asıyoruz. her ilin, her ilçenin meydanına, caddesine ismini veriyoruz. uzaktan yakından ilgisi olmayan her panelde, her törende, açılışta, kongrede, bir konuşma yapılan her etkinlikte adını söylüyoruz, söyletiyoruz, söylemeyeni de fişliyoruz. "niye her paranın üzerinde resmi var" diyeni dövmekten beter ediyoruz. her sene öldüğü dakika hayatı durduruyoruz. "fiziki olarak şeyetmek değil, atatürk'ün fikirlerini, ideallerini anlamak, uygulamak" diye anlatırken sanki putlaştırmadığımızı sanacak kadar beyni bulanmış bir toplumuz. bugün türkiye'de herkes atatürkçü, hepiniz. komunisti de atatürkçü. faşisti de aratürkçü. muhafazakarı da atatürkçü. sağcı da atatürkçü, solcu da atatürkçü. öyle olmak zorunda, çünkü olmayanı afaroz ediyoruz. bugün devlet işinde bir yere gelebilmenin ön koşulu sürekli atatürk demek. "ben atatürkçü değilim" diyeni bırakın, ben atatürkçüyüm "demeyene" zerre kadar tahammül yok.

    seda sayan atatürk'ü putlaştırdığı için kötü olmadı. bunu kötü yaptığı, kör göze parmak hesabı yaptığı için kötü oldu. yabancı ülkelerde doğmuş büyümüş, türkiye'yi hiç tanımayan yüz tane adam getirin. verin ellerine ilköğretim ders kitabını, okutun atatürk'ü. sonra yukarıda yaptıklarımızı teker teker sayın. sonra da seda sayan böyle böyle yapmış deyin. bir tanesi bile garipsemeyecektir seda sayan'ın yaptığı işi. pratik olarak türkiye'deki atatürkçülük ile son derece uyumludur.
  • aymazlığın,çirkinliğin,lüzumsuz abartının zır cahillikle miks edilmesi sonucu ortaya çıkmış,türk televizyon tarihinde benzeri görülmemiş bir magandalığa böylece imza atılmıştır,hayırlı olsun.
  • (bkz: beklenen atatürk geldi)
hesabın var mı? giriş yap