• efendim bu ismin verilmesindeki hikâye şudur: "dursun, durmuş, satı, satılmış, hediye, ömür yaşar gibi adlar çocuk ölümlerine karşı tedbir olarak konulan adlardır. bebekleri ölen aileler, bu adları tercih ederek ad büyüsü yapmaktadırlar. 'satmak' kökünden türetilen adlarda, bebeğe musallat olan kötü ruhları, bebeğin o aileye ait olmadığına, başkasına satıldığına inandırarak kandırma hilesi yatmaktadır. bazı yörelerde bebek, 'satıldığı' yeni anasının eteklerinin altından geçirilip yakasından çıkartılarak satma işlemi, gerçekte doğurma işlemi yapılmaktadır. eski türk*ler de aynı yöntemi uygulayarak kötü ruhları bebeklerin değersizliğine inandırıp kaçırtmak için çocuklarına itilmas, itboku, çoçkabay (domuzbay) gibi adlar koymuşlardır."

    kaynak: gündelik hayatımızın tarihi, kudret emiroğlu, dost kitapevi . . .
  • bizim bi arkadaş vardı satılmış diye. hiç kimse "satılmış lan ahah ahah satılmış" diye isiminin komikliğinden yahut saçmalığından dem vurmazdı. bunun ufak muhabbetini dahi yapmazdı kimse. adamın isminin de kendinin de bir karizması vardı. kaybedecek hiçbir şeyi olmayan adamın karizması...

    okul okumadı hiç. hocalara gider yapardı satı. spor parasını, fotokopi parasını hiç vermedi. istemedi de hocalar bundan.
    18'e alıp vitesi upuzun bayırı çıkardı satı. amina kodumun öküzü.
    kavga dövüş oldu mu çağırırdık kapısında "lan satıııı" diye.. gelirdi, ortalığı dağıtırdı, çünkü o satı'ydı.
    en iyi ebeyi o oynardı, futbolu sağlam oynardı, kart oyunlarında hep başarılıydı. sağlam adamdı.
    kardeşi vardı bi tane. o da onun kardeşiydi, satı'nın kardeşiyim derdi. saygı görürdü.

    hiçbir anı, hiçbir hatıra kalmamış kafamda "ya bu adamın ismi neden satılmış lan, bir terslik olmalı" diye.. düşündürtmemiş bile bize bunu.

    geçenlerde gördüm yolda, "satı napıyon lan askere gittin geldin mi?" dedim... "geldim, şindi de iş bakıyom kardeşim, sanayiye tekrar gircem inşallah" dedi. dedim "girersin olm yaparsın" sen. "inşallah inşallah hayırlısı" dedi. "ee dedim evlilik falan?" "nişanlandım bayram sonuna" dedi... dedim "satı, allah'a emanet ol".... "eyvallah kardeşim sen okumaya devam?" "devam devam..." "vay amına koyayım oku oku bitiremedin lan,?" "bitiremedik satı sikeyim böyle işi" dedim... "hehehe" dedi... sonra devam ettik...

    satı gibi adam olabilseniz lan. yok "böyle de isim mi olur muymuş, ahah isme bak abii yaa" mış... gidin berke'lerle, bartu'larla dalga geçin. satı'ya dokunmayın.
  • bazı yörelerimizde (örneğin amasya) çocuğu olmayanlar kaynak suların başında, uluağaçların altında veya türbelerde dilekte bulunurlar.
    çocuğun buralara satılmakta olduğuna inanılır. bu yöntemle çocuğu olduğuna inananlar çocuğuna "satılmış" ismini verirler.

    bu geleneğin aslı ise orta asyadan, şamanizmden gelmekte.
    inanışın kaynağına göre yeraltındaki kötü erlik çocukları çalmakta ve satmaktadır. çocuklarının ölmemesini, yeraltına gitmemesini isteyen aileler çocuklarına satılmış (kızlar için satı) adını verirler.
  • "allah'a satilmis anlami verdigi icin iyi bir isimdir" seklinde bir argümanla gelmisti birisi, ayrildim ordan.
  • sadist ebeveynlerin uzun vadeli tatminleri için çocuklarına verdikleri isim
  • eskiden yaygin olan 'isim ne kadar kotu olursa talih de o kadar iyi olur' inanisinin hala bazi kimselerce devam etmesi sebebi ile hala erkek cocuklarinda gorebildigimiz isim.
  • nedense bu isimdeki insanların büyük çoğunluğu temizlik görevlisidir.
  • ismi taşıyan ne hisseder bilemem fakat, ona seslenen kişi için de zor bir isim olabilir. satılmış diye birini tanıyan bir kişi olarak söylüyorum ki, yüz yüzeyken ya da telefonda adını her söyleyişimde sanki adama kötü bir şey söylermişim de mahcup olacakmışım gibi ismi ağzımda yuvarlayıp arkasından gelen bey kelimesini vurguluyorum. şöyle üstüne basa basa söyleyemiyorum yani. hiç ilgisi yok ama aynen böyle hissettiriyor.
  • sato diye de sesleniyolar bu isme sahip insana.sahidim.
  • uzun omurlu olması icin dogumundan once ermislere adanan cocuk..
    http://www.tdk.org.tr/…lugu/adarama.asp?sirano=7244
hesabın var mı? giriş yap