• küstah bir milet. bilindiği üzere sscb 1991'de nihayet tarihin çöplüğüne gömüldü. rus boyunduruğundaki bazı şanslı milletler bağımsız oldular. ama gerek baltık ülkeleri, gerekse diğer bölgeler yani ukrayna, moldova, kafkasya, batı türkistan'daki devletler, teşbihte hata olmaz demişler “bir kanser hücresine, bir illete sahipti": rus azınlığı.

    sscb ve öncesindeki rus çarlığı döneminden kalma bir refleks ile bu rus azınlığı; hâlâ ukrayna, kazakistan, letonya moldova gibi memleketlerde kendilerini "efendi" olarak görüyor ve sorun çıkartıyor.

    rusya federasyonu da bu devletlerdeki emperyalist rus çarlığı ve sscb döneminin artığı olan soydaşlarını bahane ederek artık bağımsız olan post sovyet devletlerinin iç işlerine müdahelede bulunuyor. bu 30 senedir hep gördüğümüz bildiğimiz bir şey. işte rus ayısının küstahlığının son örneği: kazakistan. kazakistan'daki rus azınlığı zaten rusçanın "yaygın" (ki giderek azalıyor, umarım bir gün batı türkistan'da rusça tamamen biter.) kullanıldığını, kazakistan'ın resmi dili kazakça'yı öğrenmek istemediklerini dile getiriyorlar.

    bu sene latinize kazak alfabesi ilan edildi ve kazakça'nın -ve artık latin alfabesi ile yazılacak- devlet dairelerinde kati surette kullanılacak olması ülkedeki rus azınlığı rahatsız ediyormuş.

    moskova'daki yurt dışı rus enstitüsü müdürü sergei panteleev: “şimdi kazakistan da, her şeyden önce rus imparatorluğu ve sovyetler birliği tarihinin sömürgeciliğinden aktif olarak kurtulmak istiyor. ruslar'ın neden kazakistan topraklarında kazakça’yı kazaklar kadar öğrenmeleri lazım? kazakistan’da ruslar, kazak dilini öğrenme konusunda isteksiz davranıyor. rusça’nın neden bu bağlamda kazakça’yı kazaklarla birlikte öğretmek zorunda olduğunu ve rus dilinin uluslararası iletişim dili olmaktan çıktığını tam olarak anlamış değilim. açıkça sovyetler birliği temasından çıkma girişimi ile bağlantılı olan tüm bu eğilimler neden, nereden çıkıyor belli değil…” dedi.
  • insanımızın rus milletine bakış açısı bellidir. hemen bir örnekle taçlandırayım:
    zamanında antalya'da taksicilik yapmış biriyle muhabbet edilmektedir:
    -ben çektim arabayı otelin önüne bekliyorum. 5 dakika sonra bir baktım, 2 rus 2 erkek geldi. erkekler de rustu.

    yani.
  • tatil yapmasını bilmeyen millettir...

    ülkemize gelen uruslardan yola çıkarak tespitlerimi sıralandırayım efem, kime göre neye göre kıstasını da es geçmem gerekiyor bu durumda, bana göre der ve detaylara inerim.

    çok güzel rus kızlarını 2007 itibariyle toplama kampına falan aldı bu millet. kocaman kıçlı, göbekli hatunlar* sanki dünyanın en güzel yaratıkları gibi kırıtıp duruyorlar. kıçlarında g string mi desem ipkini mi desem öyle bir nane var, tabi popo büyük olunca ip de yok oluyor. ulan eskiden bakar ne güzel kızlar var derdik, kıran mı girdi bu türlerine nedir anlamadım.

    erkekleri ayı gibidir*. sulak yerde mi büyümüş bu cinsler anlayamadım. karıları fiskos fiskos garsonlarla muhabbet eder, akşam planı yaparlar, anacım kocaları gık demez, 2-3 tane kirazı alırsın, arkandan etmedikleri küfrü bırakmazlar, o kirazı ben alacaktım diye...

    çocuklarda terbiye merbiye yoktur, ara ki bulasın. bütün gün viyak viyak anamızı ağlatırlar, kendi anaları olacak cins, ağzını açıp tek kelime etmez.

    bir de yaygın inanışa sahiptirler, türkiye'de herkes rusça konuşur... gelir car car öterler, ni panimayu* dersin, panimayiiiişşş panimayiişşş* diye devam ederler, yarım saat susmazlar, sonra suratına bakıp cevap isterler, ulan anlamadım ki cevaplayayım. gene konuşurlar konuşurlar anam susmazlar.

    bir kelime de olsa türkçe öğrenmiş bu millet, " siktir " diyince hepsi anlayıp gidiyor yanından.

    bu vesileyle "siktir"i tüm ruslara öğretmiş olan değerli vatandaşımızın alnından öpüyorum...
  • ictikleri sigarayi sondurmek kulfet geldigi icin, hemen tum cop kutularinda ufak capli yangin cikaran millet.

    ilk kim baslatmissa artik, sigarayi yanar halde saga sola atma refleksi gelistirmisler. ayaginin dibine mi attin? bas sondur. hadi sokakta yere sigara atmak kabaliktir diyelim, nazigi ne yapiyor? cop tenekesine yanar halde atiyor. sonuc? alevler, dumanlar cikan cop tenekeleri. bi allahin kulu da " lan su elimdeki koladan-sudan biraz dokeyim sonsun" demez, tam yaninda sigara icer, yanan izmariti aynen icine atar, alevi besler.

    atese mi tapiyosunuz ne skimsiniz anlamadim ki?
  • sıkıntılı toplumdur.

    ilber ortaylı'dan naklen;

    "bir rus'a sormuş tanrı: ne istersin söyle? ama istediğinin iki katını komşuna vereceğiz... rus, tek gözümü çıkar, demiş".
  • bir viking boyu olan varanjinlerin * diger adi. 9 yuzyilda her turlu sivinin uzerinde gemi yuzdurebilen bir irk olan vikingler nehirler vasitasi ile kipcak bozkirlari denilen bolgenin iclerine kadar inmis ve bugunku kiev civarina yerlesmistir. rurik isimli liderleri buradaki slav yerli halk uzerinde bir idari birim olusturmustur ki gunumuzde ruslar halen bilinen en eski hukumdarlarini varanjin beyi rurik olarak kabul etmektedirler. fakat zamanla idareci vikingler slav yerel halk arasinda asimile olmus sadece kavimlerinin boylarinin ismi olan rus kelimesi kalmistir.
  • japonlardan sonra* en garip millet.
    dunya bunlarin s.klerinde degil, siz de degilsiniz, ben de degilim, amerika da degil, kendi halklari bile degil. bazen kendilerinin bile kendi s.klerinde olmadigini goruyoruz. :d
    (bkz: only in soviet russia) muhabbeti vardi, cidden gercek.

    hovercraft insanlarin guneslendigi bi plaja daliyo, ve savunma bakaninin aciklamasi:
    "hovercraftin sahile gelmesi cok normal, asil soru insanlar o sahilde napiyodu?" oluyo
    bir nevi tassak gecme.

    tabi bir de putinin fabrikaya bisiklet ile gidip mudure "iscilerin parasini ver yoksa fabrikana el koyuyorum"* diyip adamin agzina sicmasi ve aynen geldigi gibi bisiklet ile donmesi olayi vardi. cidden saygi duyuyorum adamlarin 'garipligine'. allah eksiltmesin.*
  • kırolukları bize benziyor.
  • hüsnü arkan'ın "hatta önce biraz rus olmayı öğrenin!" deyişi, ulus baker'in ruslarla ilgili yazdıklarını hatırlattı:

    "neden acaba bütün ruslar filozofturlar, ve bu içlerine işlemiştir? çok tuhaf bir durum, çünkü benim bildiğim vladimir solovyov dışında rusya herhangi bir sistematik filozof yetiştirmemiştir --çünkü bence buna zaten ihtiyacı yoktur ve yazarları eleştirmenleri düşünme gücünün belli bir miktarını ayakta tutmaya yetip artmışlardır bile.

    ama şimdi inanırım artık --ruslar yalnızca dostoyevski'nin söylediği gibi filozof olmakla kalmadılar, aynı zamanda felsefi bir projeyi hayata geçirmeye kalkışan tek tarihsel uygarlığı oluşturdular. projenin kendisinin önemi (marksizm veya başka bir şey) apayrı bir konudur --mesele daha çok felsefeyi bu kadar ciddiye almaktır ve bu rus devrimine kadar varabilmiş bir süreçte gerçekleşmiş bulunuyor. sonrasını hiç sormayın, çünkü buna cevap vermekle uğraşmak zorunda değilim..."
  • koca kicli karilari, ayi gibi herifleri, terbiye yoksunu cocuklari ile guney illerimizi istila eden, bu sayede yandan yemi$ turk ekonomisinin tumden cokmesini engelleyen 2-3 gelir kapimizdan biri olan millet. veli nimet.
hesabın var mı? giriş yap