• yalancılığın, sahtekarlığın, acımasızlığın, başkası gibi olmaya çalışmanın modern ismi.. özellikle benim çalıştığım bankacılık sektöründe..

    niye mi?
    - müşteri ana avrat küfreder, profesyonel kibarca çıkmasını söyler...
    - müşteri bir saat kafa ütüler, sinirlerini bozar, profesyonel gülümseyerek bir çay daha alır mıydınız diye sorar...
    - müşteri can ciğer dostken ticari hayatı sekteye uğramış iflasın eşiğine gelmiştir, profesyonel alacaklılar içinde ilk sıraya geçmek için ne kadar samimi olsa da yasal işlem başlatır...
    - canı aslında çok farklı şeyler yapmak isterken profesyonel üzrinde 300-500 ytl'lik takım ile klimalı odasında tıkılı kalmış rakamları inceler ve zevk alırmış gibi görünür...
    - hayatında başka başka şeyler olsa da sanki o başka şeyler yokmuş gibi işini sürdürür... niye? çünkü o profesyoneldir...

    henüz aklıma gelmeyen, o an canı onu yapmak istemese de yapması gerektiği için yapılması gerekeni yapan adamdır, kadındır o profesyonel... bunu yapmasının altında yatan dustür ise profesyonellik kavramıdır işte... işte bu kavramı icat edip insanları kendisi gibi olmaktan uzaklaştıranların taa amına koyim demek istiyorum ben şahsen..

    (bkz: gelmeyin üstüme)
  • iş hayatında önem atfedilen vasıflardan biri; iyi bir iş-alan iyi bir profesyonel olmalı.

    iş teslim sürelerini takip etmeli, kişisel hisleri ve koşulları ile yaptığı işin birbirine karışmasına engel olmalı, istenilen işi piyasa ortalamasına göre mümkün olan en olumlu standartlarda sonlandırmalı ve o vakur duruştan hiçbir koşulda ödün vermemeli.

    işi geciktirirse, başına bir iş gelirse, hastalanırsa, çalışma koşullarının ortasına bomba vazifesi gören sorunlar düşerse, taşınma sürecindeyse vb; böyle şeyler hep çok ayıp ve profesyonelliğe aykırı, kınanası, kabul edilemez davranışlardır.

    amma ve lakin, çok nadir ve önem atfedildiği koşullar haricinde, konu yapılan işin parasını ödemeye gelince, herkes bir amatör, bir "kendini bu piyasa koşullarında işine vakfetmiş duygu yüklü insan", bir "konuşmayalım şimdi bunları abi" kişisi oluyor ki;

    ben bu profesyonelliğin kafasına tükereyim arkadaşım.
  • örnek vermek gerekirse; bir mcdonald's çalışanının sigara molasında "musti napıyon yarraam" derken, kasada "mustafa bey iki big mac'im var" diyebilmesidir.

    edit: imla
  • ingilizce professionalism'in türkçesini karşılaması gereken kavram, ama karşılamadığını düşünüyorum. şimdiye kadar üstüne söylenen şeylere bakınca, sadece insanın işi ne gerektirirse gerektirsin duygularını ve ahlak anlayışını bir kenara bırakarak adeta bir orospu çocuğu gibi davranması olarak ele alınmış. halbuki konunun bununla uzaktan yakından alakası yok ve bu türklerin kavram dünyasında kültürel olarak korkunç bir eksikliğe, hatta boşluğa, hatta kara deliğe işaret ediyor.

    professionalism dendiği zaman ingilizcede ilk akla gelen husus, çıkar için tüm ahlakı bir kenara koymak değil, bilakis bunun tam tersi. profesyonellik iş etiğiyle ilgili bir şey. yüksek seviye profesyonelliğe sahip birinin, her şeyden önce işinin kompetanı olmasını ve işinin gereklerini en iyi şekilde yerine getirmesini beklersiniz. profesyonel bir çalışanın, programına bağlı, alanına hakim olması, işinde dürüstçe elinden geleni yapması, maillere, aramalara zamanında dönmesi, raporlarını zamanında vermesi beklenir, çünkü bunlar iş etiğinin parçalarıdır. işiniz sizin ahlaksızca davranmanızı gerektiriyorsa bu iş etiğinin parçası değildir. böyle davranmak zorunda olmadığınız gibi, böyle davranmanız profesyonelce de olmaz. profesyonel olmak, profesyonel olarak sağlanabilecek hizmetleri bir iş verene sözleşme karşılığı vermek demektir. ne bundan bir eksik ne bundan bir fazla. eğer profesyonellik adı altında sizden bundan farklı bir şey bekleniyorsa, bu işverenin düşük seviye profesyonelliğine delalet eder.

    gelelim türkçenin anlam dünyasındaki kara deliğe. profesyonelliği tamamen yanlış kodlayarak orospu çocukluğunun kılıfı olarak kullanmamız bir yana, profesyonelliğin aslında kapsaması gereken kavramlar için de bir başka terim icat etmeye de tenezzül etmemişiz. ingilizcede iyi bir profesyonel olmakla ifade edilen şeyin türkçede aslında bir karşılığı yok. bunun iş hayatımızda yarattığı boşluk akıl alır gibi değil. iş için türklerle iletişim kurarken isyan ediyorum. okumuyorlar, dinlemiyorlar, anlamıyorlar, önemsemiyorlar, umursamıyorlar ve bunların bir eksiklik olduğunun farkına da varmıyorlar. bu kodlama yüzünden cehaletten kırılmaya mahkum bırakılmış durumdayız. bunun tarihsel arka planı var. ticaret çok uzun yıllardır iştigal ettiğimiz bir iş olduğu için onun kodlaması gerçekleşmiş, esnaf olmak diye bir kavram var ve önemli bir kavram. ticarette yer alan tarafların nasıl davranması gerektiğini büyük ölçüde doğru olarak normatif açıdan tanımlıyor. fakat profesyonel hizmet sağlama konusunda böyle bir tarihsel kavram yok ve cehaletten kırılıyoruz.
  • - berk bey yarın için izin isteyecektim, nenemi hastaneye yatırdık refakatci kalacam
    - profesyonel düşünelim arkadaşlar, rica ederim
    - nenem ne anlar profesyonellikten berk bey
  • ülkemizde futbolda yapılan sahtekarlığa verilen isim.
  • bazı insanlar profesyonelleştikçe amatör ruhu kaybederler. bu durumda;

    örneğin amatör bir fotoğrafçı, kız arkadaşının bir anlık gülümsemesini yakalayıp fotoğrafını çekebilirse ve ışık da tesadüfen güzel olmuşsa çok mutlu olur.

    profesyonel bir fotoğrafçı ise kızdan sol tarafındaki gölgeyi aydınlatması için beyaz atkısını biraz kaldırmasını ister.*
    bu durumda da kızın o bir anlık tatlı gülümsemesi, atkının açısını ayarlamaya çalışmanın verdiği gerginlikten yamuldukça yamulur. sonra bir de bu arkadaş kızı suçlar fotoğraf iyi çıkmayınca; ayrılınca arkasından, hiç fotojenik değildi der.
  • en gerçekçi örnekleri evli pornocular tarafından sergilenen mesleki hedelög
  • puştluk gibin ipnelik gibin en adi şerefsizlik yani
hesabın var mı? giriş yap