• public relations, halkla ilişkiler'in kısaltması...
  • cumle icinde kullanilmasina kil oldugum ingilizce kisaltma.
    "inanilmaz bir pr calismasi sonucu hede hodo ..."
    ne lan bu!
  • sistemli ve planlı yapılanı ile en dandik ürünü ve hatta en dandik insanı muhteşem(miş) gibi gösterebilen bir nevi pazarlama faaliyeti.
  • günümüz pazarlama (pardon marketing :))) bölümünde çalışanların dillerinden düşürmedikleri kelimelerin başında gelir.halbuki kısaca güzel türkçemizde biz ona halkla ilişkiler diyoruz ama halk kelimesi "marketing"ci arkadaşlar için banal bir kelime oldugu ıcın bozar onları :) bir de onların "pr toplantısı" da meşhurdur.o dedikleri toplantı da reklam ajansı ve müşteriyle yapan toplantıdır ama neyse :))
  • türkiye'de kan ağlıyor. konvansiyonel medyanın bile gerisinde kalmış taş devri insanlarının tekelinde. üniversiteden mezun olan her 10 kanka çiftinden 3'ü dijital ajans kuracağına, 1'i de alsın yanına medya bağlantıları kuvvetli bir pr'cı, onun "sadece" ağını kullanarak yeni nesil bir pr ajansı kursun. memleketi pr = bültencilik anlayışından kurtarsın. 2014'te pr bu kadar niteliksiz olmamalı. yeni halkla ilişkiler mezunlarına bakıyorum onların da büyük kısmı bu geleneği benimsemiş sığırcıklar. maddi manevi büyük açık var sektörde. vakit olsa ben gireceğim de öyle yandan yapılacak iş değil. yoksa adını alt pr koymayı falan düşünüyordum. valla imkanı olan biri gözünü karartsın, ciddiyim açık büyük. herkes bıkmış, alternatif bulamıyor. bütün planlarımı bağlantılarımı falan da karşılık beklemeden paylaşırım. yeter ki bişiler değişsin aqun ülkesinde.
  • artıkın ne public ne de halk ile ilişkisi kalmayan pazarlama fonksiyonu. varsa yoksa para ve paranın satın alabileceği celebrityler üzerine kurulu kalmış koruk üzüm.
    (bkz: üzümünü ye bağını sorma)
  • yalnızca günümüz pazarlama bölümünde çalışanlarının değil; alakasız şekilde güncel yaşamda da dillere pelesenk olmuştur. hadi arkadaşlar pr diyoruz.. çekiyorumm..!!! çektim.. ahaha bak boyunuz 10 cm uzun çıktı. ama hala ok tek geçilir. çünkü tamam yerine ok derseniz dudaklarınız dolgun ıslak bir görünüm kazanıyormuş. hele öfkelenince fuck off deyiverin bi; cool olma durumu vardır ya tavan yapıyormuş. valla ben söyleyenlerin yalancısıyım.

    (bkz: türkçe yerine ingilizce kelime kullanan zihniyet)
  • ks. permanent resident

    kanada'da landed immigrant kavraminin yerini almistir 2000li yillarin basinda.
  • ks. purchase request: satınalma talebi
  • ks. porto riko.
hesabın var mı? giriş yap