• abd'de 104, fransa'da 59, japonya'da 53, rusya'da 31, kore'de 20, ingiltere'de de 19 nükleer santral çalıştırılıyor ve bu santrallerin ülkeler için üretim payı %20 lerin üzerindeyken "evet hazırım" cevabı verilebilecek soru. greenpeace, bu nükleer santraller kurulurken neredeydi?

    ah pardon unuttum: türkiye gelişmekte olan ülkeler arasında.. evet nükleer'e hayır! gelişmeyelim türkiye, ülke kalkınmasının birinci kuralının sanayi ve buna bağlı olarak elektrik kaynağı olduğunu bilmeyelim, greenpeace'e sonuna kadar destek.
  • cok yanlis teknikler kullanan kampanya o kedi resmi var ya? sirf oyle kedim olsun diye bile nukleer santral isterim lan ben
  • metin yazarının, sözlük okuyucularını salak yerine koyduğu reklam.
    nükleer enerjiyle ilgili bir tavır, yanında veya karşısında olmakla ilgili değil, kastettiğim, bol bol safsatanın dizilmesi.
    nükleer enerjiyle ilgili tonla kaygı öne sürülebilir, birçoğu haklıdır, ben de paylaşıyorum. ama haklı olacağın bir konuda öyle zevzekçe, basmakalıp sallayınca komik oluyor.
    "türkiye akdeniz’de mersin’i, karadeniz’de sinop’u nükleer santrallere feda etmek üzere." nükleer santral mi yapıyorlar, şehrin üzerinde atom bombası mı patlatıyorlar, insanları mersin'den, sinop'tan mı çıkartacaklar? ülke coğrafyasının çevresinde zaten nükleer santraller var, ülkeyi mi terk edelim şimdi?

    "bizden önceki nesiller ne yazık ki gezegenin dengesini alt üst etti." tüh, yazıklar olsun onlara. mezarlarına işeyelim.

    safsataların teknik isimlerini merak edenler http://www.safsatakilavuzu.com/…sata ve turleri.htm adresine bakabilirler.
  • bu mükemmel sistem kendiliğinden olmuş olabilir mi ? tadinda, yine onun gibi "evet" cevabi kabul edilmeyen laf olsun, torba dolsun sorusu.

    mumkunse angutsuz bir dunyada yasamak istiyorum, o mumkun mu?
  • mevcut kaynakların verimli, mühendislik mantığına uygun bir şekilde kullanımının kime ne kadar batabileceğini düşününce ne kadar tırıvırı bir söylem olduğu anlaşılabiliyor.

    karşı çıkılan şey, nükleer santralin kurulacağı konum değil, böyle bir yöntemin variyetiyse şayet saçmalığın dik alasıdır. uçaklar düşebilir diye uçağa binmeyelim, bir yerimiz kesilebilir diye bıçak kullanmayalım mantığı kurmaktan zerre farkı yok bu düşünce tarzının. sadece potansiyel risk taşıyor diye bir olumlamayı görmezden gelmek aptallık zira. aksi halde medeniyetin bütün birikimini kaldırıp çöpe atalım hep beraber, ilkel takılalım, etrafını saran radyo dalgası kalabalığından, koltuk altına sıktığın deodaranta, evine gittiğin otobüse kadar modern dünyaya ait her şeyden kurtulalım. ya da şöyle yapalım enerji sermayenin elinde oyuncak olmasın, nükleer güç olmak aba altından gösterilmesin, uluslararası ilişkiler bakkaldan lolipop almak olsun.

    "olur mu lan öyle şey" demenin alemi yok.

    engin bilgili, her boka duyarlı bir takım çevrelerin dilinden yenilenebilir enerjinin hatmedilmiş gibi çıktığını da duyar gibi olurum konu her açıldığında. kendi adıma, art niyeti olmayan ya da en azından ortalama zeka seviyesinde birinin nükleere karşıt olarak yenilenebilir enerji kullanımına karşı çıkacağını da sanmıyorum. maliyetlerini, verimliliklerini konuşalım. bugün şuursuzca kurulan termik santraller, hidroelektrik santralleri aktif olarak doğanın anasını sikerken, petrol şirketleri götünü parayla silerken, festival diye toplu hayvan katliamları düzenlenirken, esas sorumluları sera gazı salınımlarını azaltmaya yanaşmazken, pek uluslararası greenpeace gitsin çay koysun. kredi kartlarından abandığı meblağlarla, gelişmekte olan ülkelere tecavüz girişiminde bulunacağına, gelsin bir rüzgar gülü diksin, 10 metrekare güneş paneli de benden desin. ya da onu da geçtim, gitsin önce fransa'da, abd'de bağırsın.

    ha yok kardeşim, asıl mevzubahis santralin kurulacağı coğrafyanın doğasına vereceği zarardır, sanayi merkezlerine olan uzaklığıdır, nakil masraflarıdır, dayanıklılığıdır, atıkların saklanmasına dair daha gerçekçi çözümlerdir diye tartışacaksak o başka.
  • sitesinde bıdı bıdı eden göksele sorsak nükleer santraller nasıl işler nedir ne değildir diye büyük ihtimal işte atom parçalanıoo elektrik çıkıoo radyasyon cıkıoo diye ezberden cevaplar. gerçi göksele haksızlık etmeyelim greenpeaceciyim ben diyen her yüz kişiden 99 unu çevirsek nükleer santral nedir çernobilde ne oldu aslen şimdiki 5. nesil santraller nasıl çalışıyor atık miktarı nedir desek bön bön bakacaklar. bunlar elektriğin depolanabildiğini herşeyin güneş rüzgar enerjisi ile çözülebileceğini düşünürler birde. sorsan hocam depolama yok efektif mi baktın mı diye yine bön bön bakar.

    ha bir de termik santraller vardı yahu ne oldu onlara niye greenpeaceciler termik santrallere bu kadar tepkili değil de nükleere bu kadar tepkili acaba?
  • evet yaşamaya hazırım cevabı vereceğim soru. çevremi sarmış nükleerin kralı, riskin kralı sarmış etrafımızı, biz enayi miyiz ucuz enerji kullanmayalım ! bir an önce gerçekleşmeli ama her şey daha saygılı ve özenlice olduğu sürece.
  • bilgisayarım nasıl çalışacak sorusunun cevabını muğlak hale getiren slogan.

    ben de isterim çevre etkilenmesin, yemyeşil olsun her taraf. gel gör ki *kömürden üretmeye kalksam asit yağar, barajdan üretmeye kalksam ekolojik denge, rüzgardan ve dalgadan üretmek yetersiz... ne kaldı peki ?

    bir dedikoduya göre hızlı reaktör mü ne çıkmış, basınçlı soğutma filan da yokmuş, nükleer atık filan da çok az çıkartıyormuş, çok verimliymiş, kredi kartına da 12 taksit.

    http://en.wikipedia.org/…/liquid_metal_fast_reactor
  • nükleerden nefret eden bir milyon kişi bulabilirim gibi bir facebook klişesi ile gelmişler. 'profilindeki herkesi bu sayfaya çağır' diyorlar.

    çernobil bir faciadır ancak ortaya çıkış nedeni yeni bir türbin hakkında yapılan bir denemenin, testin yanlış gitmesi ile ilgilidir. yoksa kendi kendine oluşan bir şey değildir, rutin dışında yapılan işlemlerle ilgilidir.

    açın iki belgesel izleyin.
hesabın var mı? giriş yap