müzik yapıyoruz patlıcan yemeği değil

• patlıcan yemeğini küçümseyen bi' açıklama olmuş bu. fazıl say'ı severim; ama patlıcan yemeğini daha çok severim. bi' karnıyarık olsun, alinazik olsun... güzel şeylerdir bunlar. ayıp.
  
  istek üzerine: patlıcan salatası var, babagannuş var...
• habervaktim tarzı satır aralarından cümle alıp haber değeri taşıtmaya çalışmadan önce;
  
  "s: geçmişte kendisiyle(sezen aksu ile) bir arada bulunmaktan pişman mısınız?
  
  f.s.: sezen hanım ile metin altıok'u anma gecesinde, onno tunç bestesi "kavaklar" şarkısını çaldık. niye pişman olayım? önemli bir duyarlılıktır. duygulu söylüyordu. kaydı sonradan dinlediğimde biraz şaşırdım. piyano, do minör'den başlıyor, sezen, do diyez minör'den girip, si minör'de arıyor parçayı. son derece kirli. on notanın yedisi kirli. detone ve kirli olunca da beni bu müziğin, "duygulu" olduğuna inandıramazsınız. duygu dediğimiz şey tüm duyuların birleşimidir. kulak da en önemli duyudur. müzik yapıyoruz patlıcan yemeği değil...
  "
  röportajda görüldüğü üzere adama "patlıcan mı yoksa sezen aksu mu?" diye sormamışlar (böyle anlayacak insanlar da var maalesef).
  bir müzisyenin başka bir müzisyeni müzikal açıdan eleştirmesi ne zamandan beri küçümseme olmuş bilmiyorum da söz konusu sayın fazıl say olunca saldırmak mübah sanırım. ben de utanıyorum kendisi gibi. hadi bakalım kral tv gençliği kim tutar sizi.
• - ada vapuru yandan çarklı, bayraklar donanmış cafcaflı, simitçi kahveci gazozcuuuuu...
  
  - sezen patlıcan yemeği yapacaktın bugün, hazır mı?
  
  - müzik yapıyoruz patlıcan yemeği değil...
  
  - yetti lan yetti! evlendiğimizden beri anamın yemeklerine hasret kaldım. eve dolduruyorsun çalgıcıyı çengiciyi, sıcak yemek girmiyor mideme. imam bayıldı yemek istiyorum evimde, mutfaktan harun kolçak çıkıyor. salonda tv karşısında ekmek arası helva yiyeyim diyorum sertab erener'le aşkın nur yengi kanal değiştiriyor. yetti kadın!!! patlıcan yemeği yemek istiyorum ben, normal bir aile olmak istiyorum.
  
  - öyle demeyin ama ya, sezen bizim bir tanemiz.
  
  - sen kimsin gardaş?
  
  - ben genç popçu emir, sezen'in desteği benim için çok önemli, kraliçemiz o bizim.
  
  - kavurma bilir misin?
  
  - biraz bilirim.
  
  - oturma odasında yaşar gaga var, git onu al, şöyle yağlı yağlı bir kavurma yap da bize yiyelim.
  
  - peki abi.
  
  - harun'u çıkar yalnız mutfaktan, tedirgin olur o.
• bu ülkede bir çok şarkıcının kendine örnek alıp arap nameleriyle şarkı söylemesini taklit ettiği ve bunun sonucunda günümüz türkiyesi'nde maruz kaldığımız detone popçular'ın anası sezen aksu hakkında yapılmış en dobra eleştiridir. bunu söylemek isteyip cesaret edemeyen bir sürü önemli müzisyen var ama bir tek fazıl say kimsenin götünü yalamak zorunda değil. çünkü toplum için değil kendisi için sanat yapar kendisi. sanatçı öyle bir şeydir zaten, örnek olması gereken falan değildir.
• kesinlikle dediklerinde sonuna kadar haklıdır. cesaretini, gerçekçiliğini, burnunun dikine gitmesini(iyi anlamda) gerçekten takdir ediyorum bu konuda.
• bu lafi esnaf lokantasi ascilarindan duysam cok fena bozulurum. müzik ruhun gidasidir da benim karnim ac.
• son derece iyi verilmiş bir röportajdır. fazıl say artık dobra mı dersiniz ne dersiniz bilmiyorum ama gayet güzel laflar etmiş önceden belki de yarım kalan laflarını tamamlamış ne demek istediğini gayet iyi anlatmıştır.
  
  sezen aksu kim olursa olsun, ki aman aman ne sanatsal başarısı vardır bunu da anlayabilmiş değilim, şarkıcı olarak sahnedeyse 10 notadan 7sini yanlış vuramaz. bu herşeyden önce seyircisine saygısızlıktır. düşünün andrea bocelli konserine bi ton para vermiş gitmişsiniz. konser boyunca detone olan bir adam dinliyorsunuz. andrea bocelli o artık ne yaparsa yapsın buyuktur helal olsun mu dersiniz verdiğim para gotune girsin diye ıslıklar mısınız?
  
  bu insanların işi bu. buradan para kazanıyorlar. güiza gol kaçırınca anasına avradına sövelim sezen aksu detone olunca ama o bizim canımız cigerimiz. yoh yau? ne farkı var bu ikisinin?
  
  insan önce para kazandığı işi ciddiye alacak ki insanlar tarafından işi sebebiyle saygı görsün. fazıl say da sezen aksu iyi bir insan değil dememiş zaten. iyi bir müzisyen değil demiş. iş başka aşk başka. ayırt edip eleştirebilmek lazım. hadi siz yapamıosunuz bari yapan adama bok atmayın.
• dikkat çekmek için tasarlanan ucuz haber başlığıdır ki sözlükte de aynı etkiyi yaratmıştır.
  oysa içerik okunduğunda bambaşka bir anafikir vardır tabi. fakat 3 5 ucuz atışmaya "abooovvvv ne dedi laaaaa!" şeklinde yaklaşmaktan daha iyisini yapabilenler için.
  malesef söyledikleri de çok doğrudur.
  insanların koka kolanın sağlıklı bir içecek olduğunu zannetmesi ya da sigaranın hayat kalitesini gösteren önemli bir araç olduğunun zannedilmesi gibi bu konularından üstünden zaman geçirilerek irdelenmesi daha doğru olacaktık. çünkü şuan rant arabesktir. haliyle neyin doğru olduğuna şuan bu rant karar vermektedir.
• fazıl say'ın röportajında sezen aksu'nun müziğinin kalitesizliğini anlatmak için kurduğu cümle. aynı zamanda herhangi bir müzik eğitimim olmadığı için eleştirisini saygıla karşıladığım cümle. müzik konusunun üstadı olarak ve bu konu hakkında bir uzman seviyesinde bilgi sahibi olarak, kendine göre eleştiripi fikrini beyan edebilir. eleştirme hakkı var mıdır yok mudur bu tartışılır ama istanbul'a üniversiteden sonra gelen ahmet hakan'ın nişantaşı piyasasını yada cemiyet hayatını istediği gibi eleştirme hakkı bulduğu bir ortamda fazıl say'ın bir sanatçının müziğini eleştirmesinde hiç bir kusur yoktur.
• herkesin saldırmaya başlamadan önce röportajı tamamen okuması ve fazıl say'ın lafı nerde neden söylediğinin anlamaları gereken söylemdir. adam kendi kendine konuşmuyor orda soru soruluyor cevabını veriyor.