• aksak örümcek. zira kendisinin çaldığı ritmler için sanırım 8-10 kol, bacak gerekli. bir de tabi ki sağlam kaslar, sağlam bir vücut.
  • kendine has stili olan davulculardan sadece biri. bu kendine "has" olan stili sürekli geliştirmekte evet. ama eleştirilirken kaçırılan noktalar var bana göre.
    ilki, içinde bulunduğu ve dinleyicinin sürekli haşır neşir olduğu dream theater müziği. bu müziğin içinde kendine özel bir yer oluşturan portnoy, müzikal çerçevenin içinde kendine "has" tarzını icra ediyor. tabi bu adama "jazz çal" deseniz çalar, "death çal abi" deseniz çalar, "şunu çal bunu çal" deseniz çalar da çalar. tabi mesele o değil, 'şundan iyidir, x davulcu tek yönlüdür, "ona buna himalayalardan bakmak zorundadır" demektir mesele.
    benim fikrim, mike portnoy iyi bir davulcu evet. üretkenliği son zamanlarda eskisi kadar hızlı yükseliş göstermese de, hala özgünlüğünü koruyor. fakat bazen dinleyiciden kaynaklanan durumlardan dolayı kendini tekrar etmekle suçlanıyor. peki neden?
    dinleyiciyi de ele alalım... şimdi herkes müzik profesörü değil, herkes davulcu değil, herkes metal ya da dt ve dt tarzında şeyler dinlemiyor olabilir. ne olursa olsun, dinleyicinin farkedemeyeceği, takip edemeyeceği detaylar bu adamın yazdığı partisyonlarda bolca olduğundan, "kendini tekrar ediyor abi" etiketi adamın üzerine kolayca yapışıyor. yani dinleyici de tek yönlü, her şeye dar bir açıdan bakıyor.
    belki ben de tek yönlüyümdür bilmiyorum fakat anlayabildiğim ve yakalayabildiğim kadarıyla bakıyorum bu adamın tarzına, çalışına. orta seviyede davul çalan biri olaraktan söyleyebilirim ki, bu adamın yazdığı parçaların bir çoğunu bi kaç sene çalışmadan çalamam. ha tabi insanın bunu yapabilmesi için zaman ve imkana ihtiyacı var, ben olmam başkası bunu yapar ki diğer tarafta; portnoy'un karşılaştırıldığı davulcuların bu imkanları var.
    müzikal bilgisine hayvani güvendiğim bir yazar tarafından yazılmış olan şu entry'i okuyun: (bkz: #4068759)
    ismi geçen davulculara daha ne eklemeler yapılabilir, bir düşünün.
    mike portnoy hiçbir zaman çok hızlı, çok teknik veya çok deli olmadı. dt şarkıları içinde süreklilik kazanmış bir deha görmüyorum açıkçası. ki entry'de ismi geçen manyak, mike mangini'yi ele alalım, kendisi her daim delidir, her daim tekniktir, hiçbir vakit ne zaman ne yapacağı bilinmeyen hayvanın tekidir. ya da bobby jarzombek, bana estetik gelmese de mike portnoy'dan n gömlek üstün bir davulcu olduğunu söyleyebilirim. keza morgan argen, fazla ismi duyulmamış bir davulcu; dt şarkıları artı mike portnoy sololarını çok uğraşmadan çalabilecek ve hatta daha üstün eklemeler yapabilecek yegane davulculardandır.
    dt ile sık sık karşılaştırılan gruplardan biri olan tool ve davulcusu danny carey de bu isimlerin arasında rahatlıkla yer alır. danny carey, bu entry'de ismi geçen bütün davulculardan daha üretken ve daha estetik bir kişidir kanımca. her ne kadar mike portnoy'u eleştirdiğim şu "grubun şarkıları çerçevesinde değerlendirilme" meselesi kendisi için geçerli olsa da, bunu bir yerden sonra yapamıyorsunuz çünkü "tool" denen grup, özgünlüğü kilometre taşıdır, yaratıcılığın kültüdür, biraz da kişisel görüşümü katarsam ulaşılmaz bir noktadadır (ama ulaşılamaz değil).
    az kalsın unutuyordum, davul setup'ına da değinilmiş. "abi maykın davulunu gördün mü, hayvan yeaeaea" diyenlere sabahtan akşama kadar terry bozzio izletilmesi gerektiğini düşünüyorum. ondan sonra gelsin konuşsunlar (tabi konuşabilirlerse). sadece setup değil, davulu tam anlamıyla bir enstrüman olarak kullanmak konusunda kimse terry ile boy ölçüşemez (bir istisna var ki o da mike mangini)(eheh)

    tabi karşılaştırılan isimlerin neredeyse tamamı, rock - metal tarzıyla yakın ilişkiler içinde olan davulcular. farklı tarzlardan davulcular da rahatlıkla mike portnoy'un üzerinde kendine yer bulabilir. hal böyleyken, bir liste yapsak portnoy, ilk 100'ün içerisinde ortalarda bir yerlere yerleşebilir rahatlıkla. ama hiçbir zaman en iyisi olduğunu söyleyemeyiz. bunu diğerleri için de söyleyemeyiz belki ama, yine kişisel görüşümü belirtmek isterim; mike mangini kadar olabileceğini hiç zannetmiyorum.
  • salak referanslarla müzisyenler arası kıyas yapılmasını dünyanın en büyük denyoluğu olarak görüyorum. karpuz mu aga bunlar? portnoy'un jarzombek yahut mangini ile alakalı söylediklerini refere edip "bakın adam kendisi de söylüyor bazı şeyleri" diyenler iyi dinlesin; aynı portnoy lars ulrich'in de kendisinden iyi davulcu olduğunu söylüyor. aynı portnoy, mcbrain'le alakalı da benzer cümleler kuruyor. kursa ne olur, kurmasa ne olur daha da önemlisi? zaten her halükarda birtakım denyolar pörtleyip "hehe, abi x y'den iyidir" edebiyatı yapacaklar. yapmayacaklar mı? yahu 3-5 entry yukarıda, nazarımda dünyanın gelmiş geçmiş, gelecek en büyük davulcusu olan virgil donati için "yæ tek yönlü o" dendiğini gördüm ben. daha ne diyeyim ki. hayır ondan sonra tutup da mangini, jarzombek örnekleri ile donatıyorlar ortalığı akdsaşlskdakda. sikeydim. 21/16'lık ritm'leri de babam çalıyor. sever o.
  • geçende verdiği bir röportajda laf arasında gene kevin moore'a laf sokmuş. olayların kevin moore versiyonunu bilmiyorum ama portnoy'un durup durup kevin moore'a sallaması beni bayıyor artık:

    http://www.roadrunnerrecords.com/…newsitemid=143266

    blistering.com: this is by far the longest tenured line-up for dream theater. what's the chemistry like and why does this particular one work so well?

    portnoy: the chemistry works. it's not what most would think is a normal chemistry because there's certain members way more involved than other members, but it's not by design. a lot of people look at john myung's lack of lyrical contributions the last 10 years and they'll hold it against me or john petrucci and that's not the case. that's john myung. that's the way he is, if he doesn't want to contribute, he doesn't have to. the same with james [labrie, vocals]. he takes a lot of flak for not contributing to the music, but this is what works for us, this is the chemistry that works and was comfortable for us. when [ex-keyboardist] kevin moore was in the band, it didn't work. he was miserable and made a lot of tension for us. when [ex-keyboardist] derek sherinian was in the band, there was a great personal chemistry — he's a great guy and easy to get along with. but the fans never truly accepted him and i don't think the fans truly embraced him until he was gone. the people that were there from '95 to '98, he was never accepted, but jordan [rudess] fit like a glove and it felt comfortable. this chemistry is what it is, but it's the right chemistry for this band. some people contribute more than others and that's what makes it work. i think if anything were to change, we'd fuck it up.
  • kendisi gibi bir oğula sahip maşallah diyeyim. jr. portnoy

    http://www.youtube.com/watch?v=e-kg0oz4eca
  • monsterlarına bir yenisini daha eklemiş. systematic chaos albümünden bu yana kullandığı davuluna nightmare monster ismini yakıştırmış olsa gerek.

    buyrun beraber bakalım: http://twitpic.com/2f5vgx

    edit: jelly experiment'la görüştüm, haberler iyi. kendisi der ki: "muhtemelen a7x turnesi için albümün ismi olan nightmare'den çıkışla seçilmiştir."
  • konserlerde arkasında çinli mi, japon mu, bir adam mikrofonu çekiyor önüne, gerek kalmayınca uzaklaştırıyor.
    böyle böyle istihdam da sağlıyor, takdir ettim kendisini.
  • "this is a sad, sad day....i'm afraid i have some bad news.... mp/dt sept 1985 - sept 2010"
    bu ayrılığın ramazan davulcularının mesai bitimlerine denk gelmesi oldukça manidar..
  • eğer bir şaka maka olayları dönmüyorsa, ayrılmasıyla dream theater dağıldı gibi bir şey oldu artık (gerçi diğer elemanların öyle bir niyeti yok gibi, anladığım kadarıyla bir süre ara vermek istemiş portnoy diğerleri kabul etmemişler, öyle olunca portnoy da toptan ayrılırım o zaman demiş).
  • bu kadar yılın ardından neden olaki diye sormadan edemiyor insan gece gece üzüldüm.peki şimdi dt'nin davulcusu kim olacak diye de bir soru belirdi kafamda.
hesabın var mı? giriş yap