• kendisi 9 kez nba en iyi savunma 5'ine seçilmekle birlikte, 12012 kere de sayı kralı, mvp falan seçilmiştir.

    hücum defans yetenekleri gibi etkenler göz önünde bulundurulursa hiç çok yönlü değildir gerçekten. top çalma rakamlarına girmiyorum, girmek isteyen işkembe-i kübradan ve "kanılarınca" sallamak yerine http://www.nba.com/…rfile/michael_jordan/index.html e bakabilirler.
  • basketbol oynadığı yıllarda okulu sınavı hayatı hiçe saydırtıp gecenin bir yarısı saat kurup kaldırtıp maçlarını bize seyrettirmeyi başarmış olan efsane. o basketbolu bıraktığında çoğumuz için nba bitti.

    jordan'sız nba schumacher'siz f1 gibidir.
  • kendisi kariyeri boyunca "gelmiş geçmiş en iyi basketbolcu" mertebesine koymamıştır kendisini. tabii ki çevresindeki herkes söylerken o teşekkür edip, "eeheh, teşekkürler efenim" ifadesiyle sırıtmıştır ama dedim ya kendisini hiç öyle görmedi. sırıtmanın nedeni de takdir ediliyor olmasıydı. bulls kariyeri (eminim wizards kariyerinde de böyledir) her zaman antrenmanlara tüm takımdan önce gelmeye çalışan, diğerlerinin egzersizleri bittiğinde ekstra şut, top sürme vs çalışan bir adam için de takdir edilmek, çabalarının karşılığını aldığını bilmek her zaman güzeldir.

    majestelerinin kariyeri boyunca en dikkat çekici özelliklerinden biriydi hem geçmiş hem de gelecek nesle saygı duyuyor olması. senin için dünyanın en iyi basketbolcusu diyorlar tarzı sorular sorulduğunda, bu konuda kesin bir şey diyemem; ne benden öncekilerle oynadım ne de benden sonrakilerle cevapları hala izlenebilir oradan buradan.

    tam bir basketbol aşığı olduğunu da söylemeye gerek yoktur herhalde? şu an bile olsa, bir imkan verseler bu adama nba takımlarının emekli ettiği formalarda görebileceğiniz isimlerin hepsine karşı oynamayı anında kabul eder, hiç düşünmez. kendisini ispatlamak için değil, oyunu sevdiği ve mücadelenin bu oyunu güzelleştiren en güzel öge olduğunu düşündüğü için..

    ayrıca şöyle bir şeyler de var:
    (bkz: 1991 nba final serisi)
    (bkz: 1992 nba final serisi)

    devamı da var da bir tanesini yazmanın 2 saat sürmesi ve sonrasında tezahür eden bilek acısı biraz zorluyor.
  • michael jackson'dan sonra dünyanın en çok tanınan insanıdır. sokaktaki amcaya kobe bryant veya lebron james dersen suratına bön bön bakar ama michael jordan dersen "hee çoh gözel top oynıyırdı" der en azından. sen hiç michael jordan adını duymamış bir insan evladı gördün mü? senin aldığın nefes kadar üçlük atmışlığı var o adamın. biraz saygı.
  • play off ortalamaları %49 isabetle 33.4 sayı, 6.4 ribaund, 5.7 asist, 2.1 top çalma, 0.9 bloktur. tek bir play off maçında 33-6-6-2-1 yapan adama büyüksün abi denerek önünde eğilmek gerekiyor. eğer onunla karşılaştırılmak istiyorsanız bunu 179 maç boyunca yapın sonra gelin. ha 119 tanesini de kazanın o maçların.
  • "o, dünyaya gönderilmişler içerisinde, herhangi bir yardım olmadan kanatlanıp uçabilen yegane insandı, ve biz ona 'senden daha iyi basketbolcular yaşamış olabilir' diyorduk"
  • 90'ların ortasında kalma bir t-shirt'im var. nike, üzerinde ''shut up, just play! let your game speak for itself'' yazıyor. arkasında da jordan'ın bilindik smaca uçan bir figürü var.

    ha bunu neden yazdım? adam öyle bir kariyer, öyle bir istatistik yapmış ki değil şurdan 3-5 sözlükçü ''adam değil, o zaman yıldız çok değildi'' desin, tüm ileri gelen basket yorumcuları birleşip bunu dese yine ''adsadsfd'' der geçilir.

    86-87 sezonundan itibaren basketbol oynadığı 9 sezonun 8'inde 30 sayı ve üzerinde ortalama yapmış bir adama ''yeterince iyi rakibi yoktu'' derseniz sizi sevenler hele otur bi soluklan yiğenim; sizi tanımayanlar da ne der burdan çıkarırsınız.

    ek bilgi: adamın 30 atamadığı tek sezon baskete dönüp 17 maç oynadığı 94-95 sezonudur (o sezon da 26,9 sayı atmış). bu 9 yıl boyunca kaçırdığı maç sayısı da 7.
  • hakkında şöyle bir yorum yapmış artos belediye başkanı.

    "tüm zamanların en iyi basketbolcusunu seversen, o tüm zamanların en iyi basketbolcusudur. tüm zamanların en iyi basketbolcusunu sevmezsen, o zaten tüm zamanların en iyi basketbolcusu değildir."
  • kendisinin tarihteki en iyi basketbolculardan biri olması ile pek çok kişiye göre * gelmiş geçmiş en iyi basketbolcu * olarak kabul edilmesi arasındaki farkı yaratan yegane şey david stern ve o'nun marketing başarısıdır.
hesabın var mı? giriş yap