• neden türk futbol medyasının en önemli kalemlerinden birisi hatta belki de en iyisi olduğunu bugünkü yazısıyla tekrar göstermiştir. bir ülkenin futbol kültürü ancak bu kadar mükemmel analiz edilebilir.
  • tespitleri ve yorumlarıyla spor yazarları arasında kalitenin ismi. ama adam tek başına yetemiyor. onun gibi bir kaç tane daha spor yazarı çıkarabilirsek türk futbolu daha iyi bir yere gelecektir. bu yüzden de altyapıya önem vermemiz gerek. bu arada bugünkü "rijkaard, dede ve kasap" başlıklı yazısıyla hıncal uluç un kulaklarının çınlamasına vesile olur kendisi.
  • 13 nisan tarihli yazısını çerçeveletip duvarına asan klüpler önümüzdeki yıllarda adam akıllı top oynamaya adaydır. ha olacak mı öyle birşey, zannetmiyorum.
  • son yılların en güzel futbol yazısına imza atmış olan adam. muhteşem tek kelimeyle.
  • tek yaptığı aklın yolunu izleyip göte göt demek olmasına rağmen meslektaşlarının çoğu o kadar saçma adamlar ki, kendisi dikkat çekiyor. yazısı için saatler harcayıp araştırma yaptığı, sonucunda da bilmediğimiz bir şeyi söylediği pek görülmez. sadece gerçekleri toplayıp mantıklı yola sokar ve "heaa" dedirtir.

    sevenleri kusura bakmasın ama kaliteli spor yazarlığı tanımı yapılacaksa daha efor sarfeden, değerli bilgiyi bulup getiren bir idol tanımlanmalı. sonuçta asla konuşamayacağımız adamlarla yemek yiyor, asla gidemeyeceğimiz maçlara davetiyeyle gidiyor kendisi. eski futbolcu, sanatçı, cacıkçı, pilavcı tayfaya göre messi bilemedin ronaldo'dur bu memlekette orası ayrı.

    türkiye'de kaos futbolu oynandığını.
    türk futbolcusunun temel dizliş & taktik bilgisi olmadığı için temel şeyleri bildiğini kabul eden yabancı teknik direktörlerin düştüğü hatayı.
    lucescu'nun sinekten yağ çıkarma yeteneğini.
    rehagel'in avrupa şampiyonasında yaptığı devrimi ve aldığı tepkiyi.
    rijkaard'ın 11 kişiyi içine alan pas oyununu oturttuğu barcelona'yı
    o barcelona'nın guardiola'yla geldiği noktayı
    vs vs.

    bilmiyordum bugün öğrendim diyen ortalama bir türk futbol seyircisi var mıdır? varsa kaç tanedir?

    edit: imla
  • 13 nisan tarihli yazısıyla bu topraklarda kendimi bildim bileli tekrarlanan o tatsız, o zevksiz ve o amaçsız teraneyi en güzel tarif etmiş, duygularımı ve düşüncelerimi birebir kağıda dökmüştür..

    kendisinin %2500 haklı olduğu gibi bizim medyanın yaptığı şovenizmden başka bir şey değildir..

    başını hıncal uluç'un çektiği galatasaray medyası, ya da x'in çektiği fenerbahçe medyası hep bu minvalde değerlendiriyorlar olayları..

    esasen aziz yıldırım'ın galatasaray'ın uefa başarısı tesadüf derken de demek istediği buydu..

    ama yine bizim şovenistler gidip adamı sallandırdı, laflarından t-şört, slogan yapıp sattı..

    taktik, teknik, anlayış, sistem ve düzen olmadan yaptığımız ve yapmaya çalıştığımız tek şeyin adı hakikaten de karmaşa oluyor..

    hani avrupalı, amerikalı türkiye'ye gelince trafikte, sokakta karmaşadan, keşmekeşten bir afallar ya..

    işte aynen onu uyguluyor avrupa'da başarılı takımlarımız..
  • dinlemeyi sevdiğim bir spor eleştirmeni kendileri. ancak dünkü maç sonrası yaptığı açıklamalarla maalesef kendi eleştirdiği makulü göremeyemen adam kategorisine soktmuştur kendisini.
  • bana bugünkü yazısının altında şukela butonunu aratmıştır.

    http://www.milliyet.com.tr/…010/1227330/default.htm

    --- spoiler ---

    peki sonuç, hata, hakem vs. tamam da... sizler ne yaptınız? futbol?
    biz o stada hakemin adil olup olmadığına karar vermeye mi gittik? yoksa futbol seyretmeye mi?
    futbolun belli standartta olmamasının sorumlusu kim? biz izlediğimiz o rezil oyunun hesabını kimden soracağız...

    --- spoiler ---

    not: yazıyı yine fenerliliği'ne verecek arkadaşlarımız kuvvetle muhtemel ki olacaktır. onlara da acil şifalar dilemekten gayrı bir şey gelmiyor elimden maalesef.

    edit : natura horror vacui'nin uyarısı üzerine, belirteyim ki yazı düne aitmiş. (milliyet.com.tr'nin arşivinde de bu şekilde) buradan tarihi güncelleyip aynı yazıyı yutturan milliyet'e de en içten sevgilerimizi(!) yolluyoruz .
  • kimi beşiktaş taraftarının bozuk psikolojisini görmemize vesile olmuştur:

    "beşiktaş düşmanı, akılı ol, hakemlerın beşiktaş'ı yarış dışı bıraktığını görmüyormuş gibi konuşma, yoksa aziz baba para mı vermez" demiş çok akıllı bir arkadaş kendisine. mehmet demirkol da kendi deyimiyle özel bir sıkıntının tam ortasındayken bu mesajı görmüş ve küfürle cevap vermiş.

    beşiktaşlı arkadaş kendi yaptığı saçmalıktan utanmıyor, mehmet demirkol'un küfrünü ifşa etmeye çalışıyor. e senin yaptığın ne kuzum? ben herhangi bir ünlüye misal twitter'dan "iktidarsız herif, akıllı ol, iktidarsız olduğunu bilmiyormuş gibi konuşma, karını sattığını herkes biliyor" yazsam, sonra da küfür yesem bunu ifşa eder miyim?

    ben etmem, ama beşiktaşlı arkadaş mehmet demirkol'a laf sokmaya, onu aşağı çekmeye o kadar kafayı takmış ki ifşa ediyor. yazık, ne diyelim.
  • an itibariyle twitter'dan binbir çeşit özür yazmaktadır.
hesabın var mı? giriş yap