• s06e10 için ingilizce altyazı bekleyenler kasmasın bölümün yarısı altyazılı zaten hatta sonlara doğru direkt yazı.
  • ask, macera, avanta ve lavanta kokan dizidir.
  • s06e10
    ben-"why dont you trust me?"
    ilena-"because you are speaking"

    jacopsever bacı çözmüş gibi ben linus'ı.
  • sezon sonu yaklastikca nihayet karakterlerin birbirleriyle konusmaya basladigi dizidir.

    --- spoiler ---

    jack nasil oldu da sun'a ligthouse' dan bahsetti hayret. gerci bu seferde sun susturdu elemani. sonra da konusamaz oldu zaten.. yok simdi yazinca farkettim bunlar hala konusmuyo. neyse en azindan denemeye basladilar. the package in cok bekledigimiz desmond brother oldugunu tahmin ettik zaten de, jin gorse ne degisicek? flocke'la widmore karsilasmasi da cok yavan oldu sanki. hemen hemen butun belli basli karakterlerinde gozuktugu bir bolum oldu ayrica. uzunca bir suredir bu kadarini bir arada gormemistik.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---
    geçen bölümlerden birinde kafam karışmıştı ve jin'in ingilizce öğrendiği halde neden bilmiyorum dediğini anlamamıştım. artık biliyorum.

    sun, black smoke'tan hülya koçyiğit koşuşuyla kaçarken kafasını ağaca vurdu ve kafasının ingilizce konuşabilen lobunda hasar oluştu. ingilizce anlayabilen fakat konuşamayan bir kişi oldu.

    jin de sayid'e no english demeden önce omar'ın açtığı kapıya kafa attı ve sun ile hemen hemen aynı yerden darbe aldı. beyninin ingilizce konuşmaya yarayan kısmı yarıldı ve kanamaya başladı. haliyle no english demek zorunda kaldı.

    korelilerin böyle bir özelliği var demek, beyinlerinde bir yere darbe gelince yabancı diller deposu kısa dönem arıza veriyor.

    lost dizisi bir sorumun daha cevabını verdi çok şükür. yapımcılara, senaristlere olan inancım arttı.
    --- spoiler ---

    gelen mesajların sayısı çoğaldığı için sıkılarak edit yapmak zorunda kalıyorum; şaka lan şaka. peh.
  • --- spoiler ---
    oooofff of of sawyer ve flock'un konuşması sözlükteki 12000 küsür entry'nin 8000 tanesini cevapladı ya çok mutlu oldum.

    flock: we are takin a boat ride over to the other island
    sawyer: why do you need a boat cant you turn into smoke, fly your ass over the water ?
    flock: do you think if i could do that i would still be on this island ?
    sawyer: no that would bu ridikılıssssssssssssssssssssss

    bu diyalog ve sawyer'ın surat ifadesi resmen bazı seyirciler için olmuş. harika lan çok sevdim haha

    bu arada desmon biraderim geldi hoş geldi. umarım onun sayesinde gözlüklü ablayı daha çok görebiliriz. süper memeleri var lan..

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---
    6.08&6.09
    --- spoiler ---
    6.08 normal örgüde bir bölümdü 6.09 a göre. 6.09 ise film tadında, blackrock kölesi richard abimizin hikayesini mükemmel oyunculuklarla verdi. 6.08 ile ilgili merak ettiğim birşey var 6.08 de saywer yine antony cooper'a ulaşma amacında. antony cooper ın daha önce sawyer'ın elinden ölümünü izledikte hatırlamadığım birşey var bilen varsa aydınlatırsa sevinirim. bu antony cooper adaya nasıl gelmişti? düşündüm düşündüm hatırlayamadım, bulamadım.

    --- spoiler ---
    6.08&6.09
    --- spoiler ---
  • sadece sun degil, jin de saglam meme yapmis. koreye mi tasinsak?
  • --- spoiler 6x10 ---
    vasat sayılabilecek bir bölüm olmasına karşın, bir sonraki bölüm desmond'lu olacağından bu bölüme fırtına öncesi sessizlikte diyebiliriz bilenler bilir dizinin en güzel bölümleri desmond kardeşimizin oynadığı bölümlerdir. o değilde jin'in banyoda yakalanma sahnesi oldukça komikti.

    --- spoiler 6x10 ---
  • --- spoiler ---
    6x10 bölümündeki alternatif zamanda tarih konusunda bir hata var gibime geldi.

    6x6 bölümünde, sayid uçaktan indiği gün* kardeşi omer ile evlenmiş olan nadia'nın evine geliyor. yemek yeniliyor, sohbet ediliyor, bu esnada omer bir telefon görüşmesi için masadan kalkıyor vs. aynı günün gecesi (saat 02:30) sayid uyurken ağabeyi omer yanına geliyor ve başının dertte olduğunu söylüyor.

    23 ekim sabahı ise sayid çocukları okul servisine bindiriyor. aynı gün omer'in gaspa uğradığı ve hastaneye kaldırıldığı haberi geliyor, ameliyat ediliyor vs. akşam ise sayid'i evde vazo tamir etmeye çalışırken görüyoruz. çocukların iki saat önce uyuduklarından filan bahsediyor.

    ertesi gün ise sayid çocukları okuldan almak için evden çıktığı esnada martin keamy'nin adamı omar tarafından yolu kesiliyor ve restauranta götürülüyor. burdan sonrası malum, sayid adamları vuruyor, bir odaya kapatılmış jin'i buluyor. bu olaylar uçaktan indikten iki gün sonra yani 24 ekim tarihinde gerçekleşiyor.

    gelelim 6x10 bölümüne. havaalanında çantasındaki paraya el konulan jin, daha sonra sun ile birlikte kalacakları otele gidiyor.

    ateşli geçen gecenin sabahında martin keamy kaldıkları odaya geliyor. jin'i restauranta götürüyor, mikhail de sun ile birlikte bankaya gidiyor. daha sonra martin keamy jin'in ellerini bağlarken, omar'a gidip sayid'i getirmesini söylüyor. bölümün sonuna doğru da jin'in içerdeki konuşmaları ve silah seslerini duyduğu, sayid'in ağzındaki bandı çıkarttığı sahneyi izliyoruz. bütün bu olaylar uçuştan bir gün sonra, diğer bir deyişle 23 ekim günü yaşanıyor.

    bu arada, sayid'in jin'in tutulduğu odanın kapısını açtığı sahnedeki farklılık da cabası. 6. bölümde sayid içeri girdikten sonra silahını jin'e doğrultuyor. 10. bölümde ise sayid kapıyı açar açmaz silahı jin'e doğrultmuş vaziyette içeri giriyor.
    --- spoiler ---

    edit: bazı arkadaşlar "uçuşun gerçekleştiği ay ekim değil eylül'dü" diye ısrarla uyarıyorlar. alternatif zamandaki uçuştan bahsettiğimi bir kez daha hatırlatmak istiyorum. claire'in, uçaktan indikten sonra gittiği hastanede çekilen ultrasonunda, tarih olarak 22 ekim 2004 yazıyordu. gözden kaçıran arkadaşlar var sanırım.
hesabın var mı? giriş yap