• gunde yaklasik 20 tane yapan bi hematologun ellerinde bile aci veren bi islem.. hele cogu doktorun lokal etki edene kadar beklemedigi goz onunde bulundurulursa.. en buyuk komplikasyon, mediale dogru ponksiyon ( en buyuk damarlardan birinin yirtilmasi) oldugu icin hastanin agridan sikayet etmesi aslinda pek de muhim bisi sayilmaz..

    en muhimi ponksiyon ignesinin hangi tabakaya girdigini hissedecek kadar tecrube sahibi olmak ve igneyi cok oynatmadan ileri itmektir.. zira igneyi kapi acarkenki anahtara yaptiginiz gibi saga sola muamele yaparsaniz, hastanin hem cani yanar, hem kanama riski artar, hem oyuk buyur enfektiyoz olur.. vs vs

    bi cok losemide tek kesin diagnoz yontemi olmasindan mutevellit, abarmis durumlardaki kan tahlili sonuclarindan sonra yapilmasi uygun gorulur.. endikasyonlari korkutucu olsa da, olayin kendisi kisa surer..

    burayi okuyacak belki yakin zamanda yaptiracaklar icin soyluyorum, korkmayin.. dunyadaki en aci veren sey degil. oyle olsa bile maksimum 20 dakika suruyo.. o da maksimum.. ayrica genc bi doktor yapacaksa sakin korkmayin, zira bi cogu isi icgudusel olarak cat cat yapan doktorlardan daha dikkatli oluyolar..

    herkese gecmis olsun umarim sonuclari temiz cikar her yaptiranin.. ve en muhimi, cogu hasta igne batmadan ( kan almak icin olsa bile) aci duyarmis gibi gozlerini yumar ve kasilir.. bu kasilma ve olaydaki "beklenen aci" noronlari pseudo bicimde aktive eder ve agri daha fazla hissedilir..

    kasmayin rahat birakin kendinizi.. derin bi nefes alin verin bitmis olucak coktan..
  • "hekim bey götümden kan alsanız daha iyi olmaz mı?" dedirten doktorluk aksiyonu.
  • benzeri acı veren bir işlem için (bkz: kemik iliği aspirasyonu) allah kimseyi muhtac etmesin. doktor adayı iken pediyatri stajında küçücük çocuklara bunları yaparlardı. gerekmese kimsenin bayıla bayıla yapacak hali yok tabii ama maalesef mecbur olunduğu için yapılırdı. çocuklar bağırdıkça ben kaçacak delik arardım. çocukların hastalanmasına neden olan dünyaya da lanetler okurdum için için.
  • 26 yaşına kadar hiç başı ağrımamış bir insan olarak bir gün bu zımbırtıya maruz kaldım. operasyonun ardından sürekli olarak sırt üstü yatmak gerekiyor. olayın bu yatıcan. ben ne yaptım, tuttum ishal oldum. bi yatıyorum bi gidip sıçıyorum, bi yatıyorum bi gidip sıçıyorum. derken aradan 24 saat geçti, ishal gitti baş ağrısı kaldı. yok böyle bir baş ağrısı. ayağa kalkıyorum kafama balyoz yemiş gibi oluyorum, sırt üstü uzanıyorum sanki hiç bi şey olmamış gibi rahatım. kalkıyorum ağrı yatıyorum oh mis. bu baş ağrısı ne boktan bir şeymiş onu öğrendim. benden size tavsiye lp yapıldıktan sonra gerekirse altınıza sıçın (geyik yapmıyorum ciddiyim) ama kalkmayın o yataktan. yatın sırt üstü. bu baş ağrısıyla yaşanmaz.
  • haftalardır yüksek ateş ve baş ağrısıyla boğuşan beni, bu sabah aldığım sonucuyla hayata döndüren işlem..

    allah biliyor hep en kötüsünü düşündüm. nerede olduğu teşhis edilemeyen bir iltihap, 4 farklı tedavi ve 1.5 ay.. bu işlemden sonra daha da şiddetlenen baş ağrısı, dayanma gücümün bitmesi, kızım, çocukluğum, eksiklerim..vs

    allah topumuzun şifasını versin..

    edit: en korktuğumuz tetkik buydu, temiz çıktı. son uygulanan tedavim devam ediyor, tamamen iyileşemedim henüz. hala ölebilesim yüksek, iyi davranın lan bana
  • yaklaşık bir ay önce yaptırdığım omurilik sıvısı alınma işlemi. gerek toplumdaki algısı gerekse yapılan işlemin tanımından ötürü neredeyse zorla ve aşırı korkarak razı oldum bu işleme. benim gibi yetersiz bilgi kaynaklı korku yaşanlara bir fikir vermesi açısından yazmak istedim.

    uzun zamandır korkusunu çektiğim bir işlem olduğu için gerçekleşeceğini öğrendiğim andan itibaren aşırı stres yaptım ancak operasyon öncesi verilen sakinleştirici hapın etkisiyle mi yoksa artık başka çarem olmadığından mı bilemiyorum bir cesaretle yattım yatağa. dizlerimi karnıma çekip başımı mümkün olduğunca göğsüme kadar indirmem gerektiğini söyledi işlemi yapan doktor. bu arada pozisyonumu bozmamam için başımda duran abinin ettiği dualarla kendimi kurbanlık koyun gibi de hissetmedim değil tabi.

    benim şansımdan mı bilemiyorum işlemi yapanın uzman doktor olması en büyük avantajımdı diye düşünüyorum. çünkü sırtıma dokunduğu ilk andan itibaren ilginç bir şekilde güveni hissettim diyebilirim. ondan sonrası ile ilgili olarak hatırladığım çok bir şey yok açıkçası.

    doktor belden bazı ölçümleri yaparak doğru omurilik boşluğunu buldu bir şeyler sürdü. sonra iğneyi hissettim ama tecrübe burada da kendini hissettirdi diyebilirim. zira bu işlemle ilgili en çok korktuğum şey başarısız deneyler sonucu sırtımın delik deşik edilmesiydi. çünkü bu konu ile ilgili birçok şey duymuştum.

    neyse işte işlem gerçekleşti ve sırt üstü çevrilerek yatırıldım. çok aşırı bir fiziksel acı yaşadım diyemem ancak ilk iki saat neredeyse felçli gibi yattım hiçbir yerimi hareket ettirmeye cesaretim yoktu resmen.

    iki gün yatıp bol su tüketmem, baş ağrım olursa da kahve ya da kafein içeren ağrı kesiciler almam söylendi. bunları uygulayıp ilk iki günü sıkıntısız geçirdim. ama üçüncü gün nasılsa geçti diye ayağa kalktığımda on dakika sonra beynimden vurulmuşa döndüm. soğuk soğuk terlemeye başladım ve bir ümit yatmayı denedim. yatmamla birlikte ağrı inanılmaz bir şekilde azalmaya başladı ve sonra öğrendim ki bu ağrılar bir hafta falan sürebiliyormuş.

    yalnız bu ağrının üzerinde durmam gerekiyor ben hayatımda böyle bir ağrı görmedim. yatınca geçen ayağa kalkmayla başlayan bir ağrı. bu ağrının yanında omurilik sıvısı alınma işlemi devede kulak resmen. ama ilerleyen günlerde su içilmesiyle beraber ayağa kalkınca ağrının başlama süresi uzamaya başlıyor ve şiddeti azalıyor. aşağı yukarı bir hafta sonra ise pek bir etkisi kalmıyor diyebilirim.

    sonuç olarak benim başımdan geçenlerden aklımda kalanlar bunlar. bu sevimsiz ama gerekli işlemi yaptırmak zorunda olan herkese geçmiş olsun diyor en azından sonuçlarının istedikleri gibi çıkmasını temenni ediyorum.
  • hekimlerin menenjit, lösemi ya da lenfoma ve multipl skleroz, nöropati, tekrarlayan nöbetler gibi nörolojik hastalıklar şüphesi ile beyin-omurilik sıvısı örneği elde etmek için başvurdukları girişim. yan yatırılan ya da oturtulan hastanın omuriliğin sona erdiği noktanın altından uyuşturulmuş beline batırılan ince bir iğne ile tatbik edilir. birçok yan etkisi vardır, şiddetle tavsiye edilmez.
  • teşhis amacıyla beyinomurilik sıvı almak üzere lumbar bölgeden subaraknoid boşluğa girilmesi
  • halk arasında belden su alınması olarak bilinen işlem
  • lomber ponksiyon için sırasıyla geçilmesi gereken sınavlar;

    öss-20 komite-20 klinik staj-tus

    6 sene tıp, 5 sene uzmanlık ve giden ömür...

    kat edilen mesafe; ciltten sonra belki 5 cm...
hesabın var mı? giriş yap