• yeğeni ankaraspor'da futbol oynamaktadır.. (bkz: özer hurmacı)
  • chp'den güngören belediye başkanlığı için teklif yapıldıgı ve kendisinin de kabul ettiği yönünde haberleri kulağıma gelen.
  • 29 ocak ta yapilan chp myk toplantisinda gungoren belediye baskan adayligi kesinlesmis eski futbolcu. haydi lemi haydi lemi haydii tam zamani tam zamani simdiii
  • kariyerinin en guzel golunu kadikoy'de fenerbahce'ye 3-1 kaybedilen karsilamada atmisti. zirveyi yakindan ilgilendiren bu karsilasmada sag taraftan normalde kendisinin yapmasi gereken ortaya ayagi kayip dusunce kafa vurmak zorunda kalmisti ve rustu'nun yerden gelen topa kafa vurulmasini beklememesi sonucu direge carpan top aglarla bulusmustu.
  • güngören'de seçim çalışmasında koşar adım esnaf ziyareti yapıyor, internet kafedeki gençlere bedava dersane, yoldaki yaşlı amcaya bedava diş muayenesi, annelere bedava kreş vadedediyor.

    dahası "5 yıl içinde güngören'i nişantaşı yapacağım" diyor, yoksul ailelere "ihtiyacı ne kadarsa" o kadar haftalık para verileceğini söylüyor.

    trabzonspor'un eski futbolcusu, chp'nin yeni belediye başkan adayı atıyor, tutuyor, kalede kimse yok sanıyor...
  • arçil* trabzonspor idmanında çok acayip bir çalımla* kendisini çok fena maymun etmişti. nedense lemi çelik benim için o kareden ibarettir.
  • çok küçüktüm, avni aker de izlediğim ilk maçtı. sadece onu hatırlıyorum. sağ kanattan topu aldı mı kafasının dikine koşar giderdi, kapı gibiydi. hele maraton tribünü tarafından koşuyorsa tam tiyatro olurdu ortalık. herkes laf atardı, başbakan derlerdi. çok yetenekli bir oyuncu değildi ama çalışırdı, istekliydi, hırslıydı, tepki gösterse de herkes onu severdi. şimdikiler gibi değildi, bizim oranın çocuğuydu, futbol dışındaki hayatında da insandı. sanki adam ölmüş gibi konuştum, uzun ömürler de dileyeyim bari de bitsin.
  • takım kötüydü o aralar. bir gün ankara'da maç izlerken bir amca vardı yanımızda. lemi'nin amcasıymış. başladı anlatmaya. lemi futbola ilk başladığı zamanlar her allahın günü akçaabat'tan trabzon'a yürür (20 km), idmana çıkar, yine yürüme geri dönermiş. para yok, imkan yok.. evet yetenekli değildi, ama o oynadığında bilirdin ki maç 180 dakika da olsa lemi koşardı, oynardı.

    parayla yetenek satın alınıyor bu devirde. elalemin sikinin keyfine göre hareket eden dünya yıldızına değişmem lemi'yi. çünkü bilirim ki kessen kanı bordo mavi akar.. sikeyim 3 puanı.
  • lars olsen'in trabzonspor'a ilk transfer olduğu sene yaptığı bir hareketle danimarkalının ufkunu açmış, dimağını kurutmuştu.

    büyük ihtimalle 1992 yılında ligin sonlarına doğru ankara'da oynanan bir gençlerbirliği maçıydı. maç tatsız tuzsuz 0 - 0 beraberlikle giderken şeref tribününün hemen önünde taç çizgisi civarında bir karmaşa yaşanmış, o karmaşayı lemi'nin röveşatası sonlandırmıştı. bizim, bir ara uzaya atmaya çalıştığımız uydular kadar yükselip, gene o uydular gibi yere inen topa 21 futbolcunun bakışları arasında tekrar yetişen lemi orta saha yuvarlağı içerisinde bir röveşata daha yapmış ve topu alakasız bir yere yollamıştı. sahada herkes şaşkın kalmış lemi'ye bakarken, lemi '' ileri daa uşaklar '' diyerek bir komutan edası ile gençlerbirliği kalesini göstermişti.

    bir çok tarihi zaferin, savaşların, barışların başladığı ankara bu sefer bir futbol devriminin başlangıcına ev sahipliği yapmıştı. 92 senesinde isveç'te avrupa şampiyonu olan danimarka futbol takımının kaptanı olan lars olsen lemi'nin bu pozisyona olan inancını defalarca anlatarak diğer futbolcuları da kupaya inandırmıştı. almanya maçından sonra danimarka'lı futbolcuların havaya doğru röveşata yapıp tekrar yetişip bir röveşata yapmalarının sırrı buydu.
  • çoğu trabzonlu gibi inşaat işiyle uğraşmıştır. fi tarihinden bir kooperatifin işleri için muhasebecimizin yanına gelip gitti 2-3 sene. son 2-3 senedir de gelip gitmiyor. başbakan koopereatifin işlerini çözdü sanırım.
hesabın var mı? giriş yap