• amatör bir delikanlıyı eğiten kaliteli fahişe tadında viskidir.
  • içinden çıkan o küçük kitapçığa bakmaya başlayınca heyecanım daha da arttı. farkındaysanız bunu bir ön sevişme gibi anlatıyorum, öle ama. okuyanlar ya da içenler bilir. bu viskiyi alan herkese iskoçya'dan 1 m2 toprak veriliyor. düşünsenize iskoçya'dan bir tutam toprak. bak yine heyecanlandım!

    şişeyi tutup kollarıma yatırdım. nasılda masum, nasılda huşu içinde yatıyordu kollarımda. hayran oldum o dehşetengiz güzelliğine. o ana kadar kapağı bile açılmamıştı. daha farkına bile varmamıştık aramızda yaşanacak aşkın. o çekingen güzel bir kadın, ben ise heyecanı tavan yapmış toy bir delikanlıydım önünde. sarıldım beline, kavradım usulca. elim kapağına gitti, hafifçe sıktım ve çivirdim. nasıl bir hale soktu beni, nasıl bir şehvet anlatamam!

    bardağa dökülüşü şuan bile aklımda. çırılçıplak bir kadın gibi seleserpe bıraktı kendini; deli edercesine, akılları alırcasına. o an geldi ilk defa kokusu burnuma.

    - gözlerinizi kapatın şimdi ve iskoçya'nın o muhteşem doğasını getirin gözünüzün önüne. hani şu sisli, buğulu ve is kokan. işte o koku gelir daha bardağa dökülürken bununuza. insanlık tarihi sanki yeniden yazılır. sanki hiç yokmuş gibi davranırsınız dünyada. is kokamasına akıl sır erdiremezsiniz. bildiğiniz bütün yalanları söyleyin; ama itiraf edin bu ilktir sizin için -

    o an!

    ilk yudumu alacağınız o muhteşem an. bardak elinizde kıvrılıp duran bir kadın gibi. içinde taşıdığı o muhteşemliği size sunmaya hazır. cürretkarlığı hat safhasında, fahişeliği hiç olmadığı kadar gerçekçi...

    ilk yudum!

    burada durup kesmem lazım aslında yazdıklarımı. çünkü anlatmak bile istemiyorum size onu. kıskanıyorum lan bildiğin. evet kıskanıyorum. benden başka kimse içmesin diyorum onu. kimse el sürmesin aşkımıza, kimse şahitlik etmesin yaşadığımız o anlara!

    olmayacak tabi. illa ki anlatmam lazım onu size. illa ki deşmem lazım içimdeki yarayı. o kadar leziz ki; sanki ab-ı hayat. bardağı ağzınıza götürdüğünüzde burnunuza gelen o is kokusu, o hiç alışmadığınız tat!

    kendime gelmem lazım sanırım. şöyle bir silkelenip titremem lazım. anlattıklarım pek bir şey ifade etmemiş olabilir size. aslında bende okusam bu yazdıklarımı bana da öyle gelirdi. yalnız benim artım bunu denemiş olmam. yudumlamam yavaş yavaş, iç geçirmem her seferinde, lanet etmem bundan öncesine, keşke demem.

    itiraf ediyorum şimdi;

    hiç olmadığım kadar aşığım ona, hiç olmadığım kadar hemde...
  • hep iskocya'da bir parca topragim olsun diyenlerin viskisi... acaba diyorum, hakkaten soyle sise sise icsek, acaba bir gun islay'i misak-i milli sinirlarina dahil edebilir miyiz?
  • seveni de sek icme mevzuunda pek fasist single malt. "buz koymayin, belki bir kac damla su" denen bu iskoc mucizesi hakkinda, gecenlerde facebook sayfasinda elemanin birisi "elma/ananas suyuyla da iyi gidiyo lo" diye bir fotograf paylasinca yarim gun icinde anafikri "sisenin ustune otursan daha iyiydi" sinirinda dolasan 100 kusur yorum aldi.
  • çok ilginç viskidir. inceleye inceleye içilen, ağzında yudum varken tavana duvara bakarak içindeki tatları ayrıştırmaya çalıştırtan viski. single malt'lar arasında en güçlü aromaya sahip olanıdır, nedeni ise quarter cask denen, standartlardan daha küçük burbon fıçılarda bekletilmesi. böylece viski fıçıda yüzde 30 daha fazla meşeye temas ederek daha fazla "flavour" ediniyor.

    kelime lafroyg okunuyor. anlamı da "geniş koyun yanıbaşındaki güzel çukur" demek. itiraz istemem.

    bu arkadaşların "friends of laphroaig club" ismiyle müsemma bir kulüpleri var. üyelerine sembolik olarak şirketin islay adasındaki arazisinden 1 ayak (foot) kare toprak veriliyor. yıllık kirası ise bir dirhem viski. damıthane'yi ziyarete gittiğinizde içeride ne kadar alacağınız kaldıysa viskiyle ödüyorlar.

    damıthane: distillery; attım tabii.
  • gaelce "ilk yudumda aşk" olsa gerek, öyle güzel, öyle şiir gibi, öyle sert. "are you friend of laphroaig?" die soruyor bir de, otuz kişiye dalsa tek başına arkasından giderim o derece.
  • talisker ile kiyaslamanin pek dogru olmadigini dusundugum malt viski turudur. laphroig islay bolgesinde, talisker ise islands bolgesinde uretilmektedir. ilk tat, son tat ve genel olarak aromalari ciddi farklidir. tabi ki isteyen istedigini karsilastirir o ayri.
  • içine çeyrek parmak kadar su damlatınız. bir tatlı kaşığı kadar. su, viskinin aromasını tazeleyecek. şimdi kadehin kenarına burnunuzu dayayıp deriiiin bir nefes alınız. işte tadını en çok hatırlayacağınız o yudumu almanın zamanı geldi.
  • içtiğim ilk isli viski. "öehh, bu ne!" diyince "tadını takdir edemiyorsan bırak" diyip azarlamışlardı.
  • lafroyg okunur. malt viski markasi. en harbisinden. (bkz: malt viski)
    is kokulu bir islay single malt.
hesabın var mı? giriş yap