• bin kusur yildir paylasilamayan, uzerinde dokulen kanin haddi hesabi olmayan bir yer olduguna gore kutsaldan cok lanetli topraklardir bunlar.
  • bu bana gerçekten ironik geliyor zaman zaman. düşünsene tanrısın, sonsuz bir uzay yaratmışsın, jupiterler, marslar, güneş sistemleri, karadelikler, neler neler yapmışsın. ama bir gezegendeki hiç bir özelliği olmayan bir yeri kutsal ilan ediyorsun. sebep? yok.
    tanrı sonsuz ise onun tüm varlığını kıç kadar bir yerde arayıp sırf orası için onun yarattığı kulları kesip doğramak, vurmak, üstüne bomba atmak, en naif haliyle saflık olur.
  • hacıya gideceklerin sıkça kullandığı, suudi arabistan'ı ifade eden tanımlamadır.

    üstünde ot bitmez çöl topraklarının nesi kutsal ki? tabi altındaki petrolü saymazsak!
  • müslümanlar kudüs'ü de buna dahil ediyor, sebebi de ilk kıbleleri olmasıymış.
    kıble olmaktan aforoz edilmiş bu yer nasıl kutsal olmaya devam edebiliyor acaba?
    o kadar kutsal olsaydı ilk değil tek kıbleniz olurdu.

    kıblelik rütbesi alınmış bu yer için daha fazla insan ölmese mi acaba?
  • zibilyon tane yıldız içeren zibilyon tane galaksi arasında dünya dediğimiz ufacık bir cisimcik üzerinde kısacık bir hayatı yaşıyoruz. bu küreciğimizin bazı kısımcıklarını kutsallaştırıp hayatcığımızı zehir etmemizi evren’in pek de sallayacağını sanmıyorum, makul de değil.
    (bkz: kutsal golgi cisimciği)
  • (bkz: of)
  • "kutsal" kelimesi öz türkçe furyasında osmanlıca "kudsî" kelimesinin yerine geçmiştir. onun da aslı "kut" köküdür ki, ilginç bir şekilde arapça veya osmanlıca muadili olan "kuds" kökü ile ortak bir anlam taşımaktadır.

    allah'ın isimlerinden biri de kuddûs'tür ki, "kuds" kökünden türemiştir. temiz ve pak olmak, her türlü kirden, eksiklikten ve kusurdan uzak olmak anlamına gelir.

    tasavvufi kaynaklardan biliyoruz ki, madde ve tabiat boyutu titreşim frekansı en düşük bölge olması itibariyle allah'tan en uzak ve en kirli yerdir. bu durumda toprağın kutsalının olması mümkün müdür?

    eğer meseleyi sırf toprak olarak ele alırsak, elbette böyle bir şey mümkün değildir. zira maddenin kutsalı ve temizi olmaz. o zati olarak habistir, kirlidir, pistir. aynı şekilde madde ve tabiat seviyesine düşen, yani maddeye bağlanıp titreşim frekansı madde ile eşitlenen ruhlar da kutsallığını kaybederler, kirli ve pis olurlar. tekrar temiz, ulvi ve kutsal olması için ruhun titreşimini(tesbihin, zikrini) yükseltip kendini madde boyutundan kurtarması gerekir.

    peki bu durumda kudüs, mekke ve medine madde alemine ait olmalarına rağmen, niçin o bölgelere kutsallık atfedilmektedir?

    daha önceki bir entry'de musa'nın âsâsının boyutsal bir keski aracı olduğundan ve vurulduğu yerde maddeyi iç boyutlarına, hatta melekûta kadar kestiğinden bahsetmiştik. kutsallık atfedilen bu bölgelerde dahi başka nedenlerle söz konusu işlem yapılmış durumdadır. yani mekke, medine ve kudüs adeta boyutsal geçiş kapılarıdır. oralara gidenler göremeseler bile melekût boyutu ile direkt karşı karşıya kalırlar ve içten içe bunu hissederler. içlerinde tarif edemedikleri bir huzur ve sevinç duyarlar.

    diğer yandan, alemde ne varsa insanda da aynısı vardır. bu nedenle peygamberler ve evliyanın bedenleri dahi kutsal topraklar hükmündedir. hatta bu zatların medfun bulundukları kabirleri dahi aynı özelliği gösterir.
  • florida - panama city beach kumsallarıdır. spring break zamanında cennettir.

    http://www.beachbelievers.com/…acityspringbreak.jpg
  • üzerinde yaşam olan, canlılara yuva olan bütün topraklar kutsaldır...

    hümanist ve eşitlikçi esismen - 04 mayıs 2005 msb karargahı
  • plazalarda genel müdürlerin olduğu kattır.
hesabın var mı? giriş yap