• şimdi bu skandal sonucunda ortaya çıkan bu "egitim.son" adlı belgenin kendisine neden gönderilmediğini soranlar vardır kendi kendilerine..

    şimdi haziran ayının sonuna , o akşama dönelim:

    gittin, selamın aleykum-aleykum selam oturdun. maklube tabakları geldi mi ? geldi. maklubeni yedin mi? yedin. tabağın altında üzerinde kişiden kişiye değişen meblağ yazan boş bir zarf var mıydı ? vardı. senin için özel olarak belirlenmiş ve zarfın üzerinde yazan o meblağı yine o zarfa koydun mu? koymadın.

    bir de utanmadan hizmet bekliyorsun. yok sana hizmet mizmet.
  • son iddia'yla bir acımasız gerçeği daha yüzüme vurmuştur ki o da millete eğitim.son diye e-posta'lar giderken bize gelenler varsa yoksa 3 ayda 7 cm büyütme, sarkık küçük göğüslere son...
  • söz konusu haberle (bkz: http://www.haberturk.com/…r/547044-kpssde-sok-iddia) "1. olduğunu tarlada çalışırken öğrendi" tipi öss klişeleri farklı bir boyuta taşınmış oldu. allah başka sulandırılan skandal vermesin, ne diyeyim.
  • skandala bahis konusu olan pdf dosyasındaki tarih dosya sisteminde tutulan tarihten farklı. orada dosya özellikleri diye gördüğümüz şey muhtemelen acrobat içinden erişilen bir yerden gözüküyor. neyse mühim değil, evet istenirse tarih ile oynanabilir lakin o dosyanın gönderildiği hotmail sunucusunda inceleme yapıldığı vakit dosyanın orjinaline ulaşmak mümkündür, ve dahi yine o hotmail hesabına girenlerin ip adresleri, ip adreslerinden de adreslerinin tespiti mümkündür.

    dosyanın gönderildiği kişinin kimliği zaten belli, ee cem-i cümlemizin bilmem kaç aylık - senelik telefon konuşmalarımızın kayıtlarına da sevgili polislerimiz gerekli evrakları düzenledikleri vakit şakirt diye erişebiliyorken olayın çorap söküğü gibi çözülemeyeceğine inanmak safi denyoluk olur. eğitim-sen'de demiş zaten biz kısıtlı istihbarat kabiliyetimizle bunları bulduk... yani bir nevi siftahı bizden bereketi .......'dan durumu.

    olayın başından beri zaten 1 gr aklı olan vatandaşın (sudoku beyne iyi gelmiyormuş bu arada onu da diyim) ortalıktaki bok kokusundan leblebi demesi gerekirken hala saçma-salak iddialarla dezenforme edilmeye çalışılan skandaldır bu ayrıca. zurnanın zırt dediği yer de muktedir olanların üzerlerinde yeterince baskı hissedip hissetmeyeceği ve olası verecekleri diyetleridir. ha diyeti mazlumun vermesine alışık bir millet olmamıza rağmen bunu muktedir olanlardan yine millet olarak dilenmemiz de oldukça acıdır.
  • ne yani sadece sorular mı dağıtılmış cevaplar dağıtılmamış mı diye tepki verdiren skandal. soruları önceden ele geçiren herkesin full yapamayacağı derecede ilginç bir bölümdür eğitim bilimleri bölümü. full yapamaz derken en az 1-2 soruda çelişkide kalınabilir. bundan dolayı da ihtiyaç yayınları çok iddialı bir şekilde hodri meydan demiştir. tahminimce sadece sorular değil cevapları da dağıtılmıştır.
  • vatan gazetesinde yayınlanan bir habere göre soru hazırlama komisyonunda bulunan bir akademisyenden sızmış sorular.

    ösym başkanı açıklamalarında kefil olmadığı noktanın bu olduğunu söylemişti. sınav esnasında bir kopya meselesi omadığı (gerçi zaten bu iddia edilmemişti), ardından bilgi işlem alanında bir sıkıntı olmadığı, yani data setine müdahele edilerek puanların değiştirilmesi olayının da olmadığı cevap kağıtları ve soru kitapçıkları incelenerek tespit edildi (zaten bunu da iddia eden yoktu).

    geriye tek seçenek kalıyordu ve idda da o yöndeydi: soruların sızdırılmış olması. radikal'in haberine göre bu soruları gören kişiler iki gruptan oluşuyor: ösym personeli ve üniversitelerdeki akademisyenler. aslında bu konuda insanlar hemen ösym'yi ve personelini eleştirse de ösym başkanı bu konuda personeline güvendiğini ifade ediyordu. açıkçası ben de tam zamanlı mesleği ve kariyeri ösym içinde olan bir kimsenin böyle bir işe kalkışmayacağından eminim.

    ösym başkanı'nın açıklamasında görülen bir boş nokta var. diyor ki bize soruları yazanlar ankara'daki akademisyenler. yani soruları hazırlayan komisyon ösym personeli değil; üniversitelerden hocalar. ünal yarımağan, bu komisyonun başındaki akademisyene de "koordinatör arkadaşımızı çok iyi tanıyorum." diyerek kefil oluyor. ancak komisyonun geri kalanı için "kpss'de eğitim bilimlerinde 5-6 kişi" diyor ve ekliyor: "ben bunların hepsini de tek tek tanımam açıkçası." yani sınav hazırlama komisyonunun diğer üyelerine kefil olmuyor. o kısmı da savcı araştırabilir diyerek sahneden çekiliyor.

    başkanın bu açıklaması, pasif gibi görünen bir hamle gibi görünse de sınav hazırlama sisteminin en zayıf halkasına, yani ösym personeli dışında olup da sınavı görenlere/hazırlayanlara işaret ediyor.
  • heh bir baki saçısı eksikti. bi çobanı eksikti. o da eklendi. çobanmış yaaa, vazgecelim şikayet etmekten.
    hedef şaşırtmak isteyen cemaat abileri eğitim sen'i fena rezil etmek peşindeler bence bu olayla..
  • kpss 2010 sorularının çalınıp, servis edildiği düşünülen kişinin facebook profil sayfasında: “işte bir zamanların peygamber mesleği öğretmenliğin düştüğü hale. allah hakkımızda hayırlısını versin. gençliğimizin baharında kpss sınavlarına girmekle çürüyor. bir de atatürk 'öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır' demişti. öğretmenler sosyal ve zihinsel olarak rahat değiliz ki yeni nesil bizim eserimiz olsun.” yazmaktadır. işte böyle bir türkiye'de yaşıyoruz artık.

    http://www.hurriyet.com.tr/…em/15665850.asp?gid=373
  • baki saçı denilen adam duvarında şunu paylaşmış: "evet nasıl sümele'de hristiyanlar ibadet yapıyorsa, ayosofya'da da bizler namaz kılmak istiyoruz."

    binlerce kişi sınavın iptali konusunda binbir düşünce içindeyken gidip cemaat-devlet ilişkilerini kurcalamak istemiyor açıkçası. özellikle sınavla uzaktan-yakından alakası olanlar için söylüyorum. ama kör gözüm parmağına durumu devamlı işin içinden göz çıkarmaya çalışıyor. devlet eğer tarafsız ve ciddi bir araştırma yaparsa sadece bu sınavla alakalı değil geçmiş sınavlarla alakalı da kopya olayları ile ilgili birçok önemli nokta yakalayacaktır. belki bu sınav ve skandal gelecekte sınavlara gircekler için bir ümit olur.

    ya da günahını alıyorum bunca insanın özellikle baki saçı'nın. adam dağda bayırda çalışırken vahiy falan gelmiştir. çoban ya rabbım yürü ya kulum demiş.
  • böyle bi anda aklıma geldide ben iyiki sıçmışım bu sınavda arkadaş, zira elaleme kepaze olabilirmişiz, allah esirgemiş resmen.

    şimdi olay şu, ben ve eşim oturduk, aylarca sınava çalıştık. hedefimiz sınavdan 93-95 civarı puan almaktı ki çözdüğümüz onlarca deneme sınavında bunu rahatlıkla yapabiliyoduk. ha ben sınavda olağan üstü sıçtım ama iyiki sıçmışım. yoksa bilmem kaç net üstü yapan evli çiftlere dahil olacakmışız, kimseye anlatamazdık vallahi hakkımızla aldık diye.

    neyse, hak yiyen herkesin sülalesine sansürlü dileklerimi iletiyorum mütamadiyen. lakin birde şöyle birşey var, sınavın iptal edilmesi mağduriyeti gidermiyor, dahada arttırıyor birçok kişi için. işten gelip tekrar o kadar konuyu bitir, test çöz, düşünmesi bile kötü. gelde küfretme. bu şerefsizliğe piyon olanların tamamının bulunması zor, mümkün olduğunca tespit edilip, cezalandırılmalarını istiyorum sadece.
hesabın var mı? giriş yap