• 1.93 boy, 100 kg, 45 no ayak, 120 gobek olan kocam.. (bkz: berkant)
  • bir türlü samimiyetine inanasım gelmeyen bir kelime.

    "görünce kocaman sarılıcam ona!" , "kocaman öpücem yanaklarından!" , "kocaman sevicem seni..."... ne sevimliymişsiniz, ne şirinmişsiniz... eşşek kadar herifler.

    hay kocamanlar kovalasın sizi be...
  • kendileri tarafından #119805989 numaralı entry'ye ilişkin gönderilen cevap metni aşağıdadır:

    “20.02.2021 tarihinde yoruma konu olan içeriğinde aterina da bulunan ortaya karışık adlı ürün firmamızca değerlendirilmiş, bahse konu ürünümüz ile ilgili yaşanan memnuniyetsizlikler neticesinde ürün reçetesi değiştirilerek aterina yerine temizlenmiş hamsi kullanılmaya başlanmıştır. ilgili ürün 2021 haziran ayından beri belirtilen içerikle satılmaktadır.”
  • koca* kelimesinden turemis olan ve "man" eki ile birlikte nesneye ya da ki$iye ozelle$tirilmi$ olan buyuk manasinda kullanilan peki$tirme sifati
  • internethaber isimli akillara (gittikce daha cok) zarar haber sitesinin nokianin yeni piyasaya surecegi n95 model cep telefonunun hafizasinin buyuklugunu ifade etmek icin kullandigi tabir.

    haberde evet aynen boyle diyor: "kocaman hafizasi bas donduruyor"

    evet baban sana bisiklet alacak hemde komacaaaaan internethaber..
  • aynı zamanda ordu'nun ikizce ilçesine bağlı bir köy.
  • büyüklüğüyle meşhur süper kahraman.
  • muğla civarında tanrı anlamında kullanılır.

    örnek:

    - yağmur var mı şener kaptan?
    + ne bilem ben? gocaman'a sorcen sen onu.
  • büyüklük, irilik ifade etmesi aynı zamanda hem gerçel, hem mecazi olan şirin bir sözcüğümüzdür. akdeniz taraflarında aşağısama titreşimi çok belirgindir. sözcükteki bu yanardönerlik hali belki temelde benzetilen olarak seçilen kavramın/ideanın da yanardöner/güvenilmez olmasıyla ilgili: çük/sik/yarak. hop iri, hop pörsümüş, kocaman.

    kara dünyanın "bir kara dünya" türevinin fethiye yöresindeki söylenişi "bi kara dünye" çok, pek çok, akıl almaz ölçüde, ibadullah, kocaman, bir dünya anlamlarında kullanılır.

    babam, sağlığında hep anamın namazı gecirgettiğini* düşünür, onun antrenörüymüş, kaptanıymış gibi kızardı. yaşlandıkça aynı durum devam etse de söylem yumuşamış, anama şöyle karıştığını anımsadılar: "kalkıvı* gari gocamancığım. namazı gocattın."

    "o da kendi oğluna engel olamayacaktı kardeşlerim. dünyanın sonuna kadar da böyle filan gidecekti, durmadan durmadan durmadan, kocaman dev bir herif filan gibi, belki dev ellerinde leş kokulu pis bir portakalı döndürüp döndürüp duran bizim tanrı'nın kendisi gibi (korova sütbarı sağ olsun)." anthony burgess - a clockwork orange

    (bkz: kocatmak)
    (bkz: gocuman), gocaman, kodaman
    (bkz: gırcıman)
    (bkz: gociri), gocili
    (bkz: ömürlü ol/@ibisile)
    (bkz: nasıl koydu aykut kocaman)
  • sevgi pıtırcıkları bu kelimeyi olur olmaz yerde kullanmaya bayılır, veya aslında bilinçaltı mesajları vermeye çalışmaktadırlar:

    "emre'yi bir tanısan o kadar seversin ki... kocaman bir yüreği var."
hesabın var mı? giriş yap