• dün kendisine ''başörtüsü sorununu nasıl çözeceksiniz'' diye sordular yine.

    ''arkadaşlar çalışıyorlar efenim'' dedi.

    yine aynı tarzda bir soruya, ''arkadaşlar çalışıyorlar efenim. bizim hukukçu, sosyolog, akademisyen vs. arkadaşlarımız var onlar çalışıyorlar.''

    karşısındaki gazeteci zevat da şu soruyu bir türlü soramadı: '' sizin kendinize ait/arkadaşlarınızın çalışmaları dışında bir çözümünüz yok mu?'' [yok zaten onu da biliyoruz] ama bu kadar zor mu bu soruyu sormak allasen? sayın gazeteciler.

    ama onlar rezil duruma düşürmek istemezler kemal beyi, hem zaten cevap veremeyince reklam arasına gitti ntv. dedim heralde kemal bey, o arada bişeyler ezberleyecek onları söylecek, ama baktım reklamdan sonra da sustu kaldı. ya da ezberlediklerini unuttu.
  • aleviler de bayram namazına giderler, gidilmektedir, gitmeyenler çoğunluktadır ancak aleviler bayram namazını kılmazlar gibi bir lafın temeli yoktur. aleviler için de ramazan vardır, itikadda ve ameldeki mezhepleri olan caferilikte ve imam caferi sadık'ın fıkhında da* namaz gibi bu konu da (ramazan ve oruç) tartışmasız bir netliktedir. kılıçdaroğlu'nun namaza gitmemesi alevi inancının içeriği ile ilgili değildir. alevilerin inanç temellerinde ve inançlarının islamla ilişkisi çerçevesinde mevcut bazı ibadetleri geleneksel olarak (tarihten bu yana) yapmamaları, sünni toplulukla yaşanan karışmama ve karşılıklı izole olmakla ilgili tarihte ve ilk müslüman olduktan sonra yaşanan islam göçebe türkmen hayatı karışmasının hikayesinde yatmaktadır.

    kılıçdaroğlu da alevi olduğu için (olmasına rağmen değil) namaza gidebileceği gibi gitmeyen milyonlarca insanın binlerce sebebinden biri dolayısı ile gitmemiş olabilir. politik sebeplerle gitmiş olmasına göre de bence allah katında çok daha makbul bir iş yapmıştır.
  • bayrama namazına gitmediği için eleştiriliyor.
    bayram namazına gitse bu sefer "alevi olmasına/oruç tutmamasına rağmen bayram namazına gitti" diye eleştirilecekti.

    kısaca kılıçdaroğlu'nun ne yaptığı önemli değil. yobaz antilop sürüsü, kılıçdaroğlu'nu ne yapsa her şartta yerden yere vuruyor.
    kılıçdaroğlu'nun kaleminin mürekkebi bitse, saati su kaçırsa, ayakkabısı yırtılsa, ocağı açık unutsa...
    yandaş medyada neredeyse vatana ihanet etmiş gibi haber yapıyorlar.
    geçen gün gördük, kılıçdaroğlu'nun aciz kaldığı an gibi zavallıca bir görüntüden, adeta saç telinden tereyağı üretmeye çalışıyorlardı.

    dileğim, bu boş tenekelere kulak asmaması, yolunda devam etmesidir.
  • camiye uğramayan* buna karşın belli bir kesime şirin gözükmek için cami avlusunda hayır oyu isteyip siyaset yapmaktan çekinmeyen tutarsız lider.
  • eli, yüzü, geçmişi temiz bir insan. ite-köpeğe yem etmemek lazım.
  • henüz hiç seçim kazanamamış, dolayısıyla bu ülkeye şuana kadar birşey katamamış adam da türkiyenin en büyük ikinci lideri oldu ya pes artık. vallahi de pes billahi de pes.

    futbolda genç yetenekleri hemen zirveye çıkartırlar ya, siyasette de bu böyle galiba.
  • cemiye gitmemesi beni şu açıdan mutlu etmiştir,şov yapmaya gerek yok,ben namaz kılan biri değilim ve bu yüzden camiye gidip göstermelik bir namaza ihtiyacım yok,buraya kadar 10 puan,peki camiye gitmiyorsun diye anıtkabir e niye koşuyorsun,dengeleme ihtiyacı mı duyuyorsun sayın kılıçtaroğlu ,camide yapamadığın şovu ordan yapıyorsun diye düşüncelere neden oldu bende bu durum.ya da ''cami yerine anıtkabir'' başlığı bende bu algıya yol açtı.tabii isteyen istediği yere gider,herkes bu konuda özgür,ben de bunu samimi mi değil mi diye değerlendirmekte özgürüm...

    edit:gelen mesaj yağmurundan sonra 9 eylül ün chp nin kuruluş yıldönümü olduğu ve o yüzden gittiği veya gitmiş olabileceği bilgisini aldım.eğer sebeb buysa algı dağılır.dengeleme ortadan kalkar ve geriye de 10 puan kalır.sezar ın hakkı sezar a.

    zamanın ötesinden edit2:yalnız ne nefret edeni varmış,ilk editten önce en beğenilenlerimde üçüncüyken bir anda yıldırım hızıyla zamanın ötesine gönderilmiş.ama olsun değil zamanın ötesi cehennemin dibine de gitse sezar ın hakkı sezara a.k.
  • son zamanlarda dincilerin ve liberallerin inanılmaz yoğun saldırısı altında. öyle normal eleştirilerden bahsetmiyorum, bir grup var, sanki kılıçdaroğlu bunları tek tek sıkıştırmış, ana avrat küfretmiş bunlar da olayı bu kadar kişiselleştirmiş gibi, her gün bu başlığa gelip nefretlerini kusmadan rahat edemiyorlar. yahu adamlar hiç üşenmeden, aynı kelimeleri kullanarak (laikçi, memur, statükocu, alevi, kukla, vb..), 10'ar 20'şer entry girmişler. sanki kemal kılıçdaroğlu'nu aşağılayan, dalga geçen, nefret kusan entry yazma kampanyası var;

    5 entry'ye abi evinde sohbet ve çay keyfi.
    10 entry'ye abi evinde sohbet ve maklube keyfi.
    20 entry'ye eşrefpaşalılar dvd'si.
    50 entry'ye polis okulu soruları.
    75 entry'ye lys soruları.
    100 entry'ye kpss soruları.

    sadece kemal kılıçdaroğlu başlığında (ilişkili başlıklara bakmadım o zaman sayı çok artar) 15-20 entry'yi geçen çok şakirt var. yahu tek başına tam 45 tane aşağılama, kötüleme entry'si yazan adam var, genel seçimlere kadar 100'ü rahat bulur. bi adamdan bu kadar nefret etmen için o adamın senin arch nemesis'in olması lazım. ulan batman joker'den bu kadar nefret etmiyordur, bıraksan 45 tane entry yazmaz.

    tabi bu nefreti körükleme de iktidarın ve yandaş medyanın etkisi çok fazla. adamlar, son padişahları 9 yıldır iktidarda olup hala türban sorununu çözememişken, "neden hala türbanı çözemedin?" diye bir kaç aylık muhalefet lideri, kılıçdaroğlu'na saldırıyorlar. bayram namazına gitmediği için suçluyorlar. ekşi sözlük gibi nispeten eğitim seviyesi yüksek bir platformdan bile bu yazılanların gazına gelen, bu kadar çok at gözlüklü adam çıkması gerçekten insanı üzüyor. maalesef bu nefret ve kamplaşma ortamının sonu iyi gözükmüyor.
  • - sayın kılıçdaroğlu, referandum'u kaybettiniz. neler söyleyeceksiniz?
    - ben zaten oy kullanmamıştım.
hesabın var mı? giriş yap