• bir aktör yakışıklı olabilir (bkz: brad pitt)
    karizmatik olabilir (bkz: marlon brando)
    çekici olabilir (bkz: keanu reeves)
    iyi bir oyuncu olabilir, soluksuz izlenebilir (bkz: robert de niro)
    her filmini izlerim, asla kaçırmam diyebilirsin (bkz: al pacino)
    anti-kahraman olabilir, bambaşka bir tarafı vardır (bkz: james dean)
    "her rolü oynayabilir pekala" diyebilirsin (bkz: jim carrey)
    bazı filmlerdeki bazı rollerle zihnine kazınabilir, adı geçtikçe takdir edebilirsin (bkz: edward norton)
    şeytani bir tarafı vardır, izleyeni uçurur (bkz: jack nicholson)
    ama bir aktör bunların hepsi birden olursa adı johnny depp olur.
  • bir erkek bir kadını dövmüş. kadınlar ''ne kadar da seksili bir erkek oysaki, nasıl dövmüş anlamadım'' diyor, erkekler de ''böyle güzel bir kadın dövülür mü'' diyor.

    çirkinseniz dayak yiyebilir veya dayak atmanız şaşırtmaz yani. sizden beklenebilir bu. çünkü çirkinsiniz.

    değer yargılarınıza sokayım.

    yıllar sonra mecburi edit: bu entry yazıldığında sene 2016'ydı ve yalnızca depp'in eski eşine şiddet uyguladığı yönünde bir haber vardı. başka da bir detay yoktu. yıllar sonra ortaya çıktı ki aslında böyle bir şey yokmuş. ben zaten olaydan çok tarafların dış görünüşleri üzerinden olayı değerlendiren kitleye dikkat çekmeye çalışmıştım. o konudaki fikrim değişmiş değil. ancak bu satırlar gelecekte birileri tarafından okunduğunda depp'in birisine şiddet uyguladığı yanılgısına kapılmaması için de bu eklemeyi yapmayı uygun gördüm.
  • onu bunu bilmem de herif amber heard'a ta 2016 yılında gözlerimi asla görmeyeceksin yüzüne bir daha bakmayacağım demiş ve haftalar süren duruşmada da bir kez olsun kafasını kaldırıp göz ucuyla bile olsa bakmadı la amber karısına. ben günde 10 kere sigarayı bırakıyorum, 20 kere filan diyete başlıyorum.

    o kadar alkol uyuşturucu vb kullanıyorsın ama çelik gibi iraden varmış.

    respect sparrow reyiz.
  • uzun bir süredir gündemi meşgul eden oyuncu.

    ancak sözlükten debe entyleri üzerinden, bir de ınstagram'da reels videoları üzerinden bazı şeyler gördüm. yani kim haklı kim haksız bir şey diyemem. sadece bir şey dikkatimi çekti: amber kaltağı, johnny'ye dior sponsorluğu için "dior'un senle ne işi var? onlar tarzı olan bir firma, senin tarzın falan yok!" diyor. johnny depp'e diyor. elon musk'a, james franco'ya vermiş kadın diyor, tekrar ediyorum johnny depp'e diyor.

    ulan erkek halimle benim bile johnny'ye veresim geliyor, sen kim köpeksin de adama tarzın yok diyorsun kaltak!?

    tamam sakinim.
  • kendisine psikolojik şiddet uygulayan, etmediği hakaret kalmayan, daha sonrasında ise tartışmaları fiziksel şiddete taşımaya meyilli bir kadına karşı kendini olabildiğince tuttuğu, tartışmayı uzatmak istemediği için kendini mekandan uzaklaştırmaya çalışıp kimi zaman evin tuvaletine kilitleyen, kimi zaman ise başka konuta giden adam suçluymuş, manipülatifmiş. adam sinirlenip evdeki dolaplara vurur "şiddet meyilli" olur, adam işler kızışmasın diye ortamdan kaçar, "pasif-agresif, manipülatif" olur. ne yaparsa suçlu, ne yaparsa kötü. çünkü o bir erkek, karşısındaki de bir kadın ve maalesef bazı feministler kadın hakkını savunmayı bir kadın ne yaparsa yapsın onu savunmak, en azından suçun bir kısmını erkeğe atmak sanıyor. hayır efendim.

    amber heard yalancı. amber heard manipülatif. iddia ettiği hiçbir şeyi aslında kanıtlayamıyor. "ilerde kullanırım" diye kocasının sızmış halde çekilmiş fotoğraflarından oluşturduğu arşivi, kendi özene bezene hazırladığı (burada 3 düzgün şerit halinde hiç kullanılmamış kokain, şurada hiç içilmemiş buz gibi bira, burada yakılmadan kül tablasına sigara -johnny'nin içtiği türden-, bunun johnnynin partileme masası olduğunu kesin anlayın diye bir maç şahsi eşyası) fotoğraflar, üzerine oynayarak "morluk var" demeye çalıştığı fotolar vs harici ortada bir şey yok. amber'ın asalak "eski" arkadaşları bile ne hikayelerini tam tutturabiliyor ne de açık ve net johnny'yi ona şiddet uygularken gördük diyebiliyor. bu adamın alkol ve uyuşturucu sorunu olduğu zaten biliniyor, adam da bunu saklamıyor ama heard'ün elinde "şiddet" uyguladığına dair en ufak bir kanıt olmadığı için bu alkol ve uyuşturucu kısmına odaklanıp, büyütüp "madde bağımlısı = kontrolsüz = şiddet" algısına oynamaya çalışıyor. oysa bakıyoruz ses kayıtlarına adam çoğu zaman bu kadının onu tüm aşağılamaları, iğnelemeleri, kışkırtmalarına rağmen sakin ve aklı başında olmaya çalışıyor, daha fazla dayanamadığı yerde de oradan gitmeye çalışıyor. amacına (kışkırtıp kendisine vurdurmak, böylece boşanma davasında yüklü miktarda parayı cukkalayacaktı) ulaşamayan heard doğal olarak iyice sinirleniyor bu kaçışlara. bizim sevgili feministler de "ay özellikle kızcağızı delirtecek şeyler yapmış, ne kadar manipülatif" diyor hala.

    bu kadın yüzündeki yara izlerini (ki johnny'nin elindeki milyon tane yüzük şu bu ile birisine vurduğunda o yüze ne kadar zarar vereceği de ortada) makyajla kapattığını iddia etti (çünkü kendi üzerinde oynanmış fotoğrafları dışında o dönem çekilen hiçbir fotoda yüzünde çizik bile yok), ki o tür sihirli bir makyaj malzemesi yok, iddia ettiği makyaj malzemelerini yapan firma o ürünleri o yılda üretmediklerini açıkladı. evi birbirine kattı, polis çağırdık diyor, olay yerine gelen polisler hiçbir şey olmadığını söylüyor. amber'in yeni bir uygulama olduğu için bilmediği, üzerlerindeki kameranın görüntülerinden de bir şey olmadığı görülüyor. kadın her konuda yalan söylüyor ve o kadar rahat söylüyor ki en ufak bir araştırma yapma, özen gösterme bile yok. nasıl olsa her ağzından çıkana inanıp onu deli gibi savunacak bir kitle var, onun yalanlarını oyunlarını ifşa eden bir sürü şey de olsa. ya kadın mahkemede ses kaydında kendini dinleyip sonra da yooo ben öyle demedim dedi.

    kadın ortalıkta ben hiçbirşey istemedim boşanırken diyor, johnny depp'e ilk boşanma davası bildirisinde bu işi uzatmadan, sessiz sedasız aramızda halledelim, bana 3 daireyi ver şunu yap bunu yap diye uzun bir istek listesi göndermiş (ne hikmetse çok korktuğu adamın dibinde yaşayıp ömür boyu faturalarını onun ödemesini istiyormuş).

    olay basına yansıyınca (tmz'ye kendisi uçuruyor haberi zaten, bir ara bunu da ağzından kaçırıyor) maddiyat peşinde değilim aldığım tüm parayı hayır kurumlarına vereceğim diyor, zırnık vermiyor.

    soruyorlar neden vermedin, hala utanmadan verdim ayağına yatmayı deniyor "verme sözü vermekle vermek bence aynı" diyerek. baktı kimse bunu yemiyor "johnny bana dava açtığı için veremedim" diyor (her şey hep johnny'nin suçu çünkü). adam sana parayı verdikten sonra 13 ay (min 390 gün) boyunca ne bir dava vardı ne bir şey, o zaman verseydin diyorlar gık yok...

    kendisine şiddet uyguladığını ve çok korktuğunu iddia ettiği adama kocaman rambo bıçağından büyük bıçak hediye etmiş be kadın. hangi şiddet kurbanı, canından korkan, karşısındakinin kontrolsüz olduğunu düşünen insan bunu yapar?

    peki kimin hem psikolojik hem fiziksel şiddete uğradığının kanıtı var? johnny'nin. mor gözlü yüzü şiş fotoğrafları olan o (amber photoshop diyor, başka fotolarda da öyle oysa - ve sanırım balayındanmış fotolar). kendisi zaten ses kayıtlarında johnny'ye vurduğunu söylüyor ama ona göre "benim gibi minnak kadının sana vurmasından ne olacak). adamın parmağının ucu koptu daha ne olsun?

    gene kayıtlarda kadın açık ve net diyor, çık git söyle insanlara, ben bir erkek olarak aile içi şiddete maruz kaldım, gör bak kim inanır sana.

    neyse ki bir sürü insan inanıyor. işte arada da hala böyle suçu (en azından bir kısmını) gerçek kurbana atmaya çalışanlar çıkıyor çünkü bir kadının şiddeti uygulayan olmasını, hem de planlı, programlı, sistematik psikolojik ve fiziksel şiddet uyguluyor olmasını kabullenmek zor geliyor...

    kadın bunun zaaflarından yararlanıp evliliğe ikna etmiş; sömürebildiği yere kadar arkadaşları ve ailesi ile sömürmüş, bu sırada adamı devamlı psikolojik şiddete maruz bırakarak "sen bitmiş mahvolmuş bir insansın, dönemin geçti, yaşlısın, şişmansın, korkaksın, sorunlusun, ben olmasam hiçsin, bana sahip olduğun için ben sana katlandığım için çok şanslısın" diye diye iyice kontrol altına alıp bağlamaya çalışmış; johnny ne zaman boşanma eşiğine gelse ölürüm biterim çekip geri döndürmüş, depp'in artık bunun istismarına daha fazla dayanamayıp boşanma davasını açacağına kanaat getirdiği yerde de ondan önce davranıp davayı "aile içi şiddet" sosuna bulayarak açmış (bugünler için hazırlığını da yaparak fotoğrafları, adamın dolaplara vururken gizli video çekimleri -ki orada da istediği görüntüyü almanın mutluluğu ile güldüğü gözükür. zerre korkmuş filan da değil, biliyor çünkü kendisine şiddet filan uygulamaz) ki adamı mümkün olduğunca yolabilsin. beklediği gibi gitmedi ama işler. johnny'nin bu kadına başından kanması, bu kadar zaman kendisini ezdirmesi, sömürtmesi çok acı, ama sonunda kendini savunmaya başlaması, en azından doğrular duyulsun diye uğraşıyor olması sevindirici, takdir edilesi.. son zamanlarda toparlamaya başladı zaten, daha sağlıklı görünüyor, hikayesi duyuldukça ve kendisine inananları gördükçe o da iyileşiyor.

    yalancı, manipülatif, etrafındakilere psikolojik ve fiziksel şiddet uygulayan (johnny ilk kurbanı da değil bu arada, eski karısı, kızkardeşi vs de var), kötülük timsali birisini sırf "kadın" diye savunmak, haklı çıkarmaya çalışmak, suçunu hafifletmeye çalışmak kadın hareketine, kadın şiddet kurbanlarına çok büyük zarar veriyor. keşke amber heard savunucusu feministler şunu bir anlasa artık. yanlış yaparak, hak yiyerek yanlışlıkla, haksızlıkla savaşılmaz...

    edit: tembel reis'in paylaştığı şu istatistikleri de buraya ekleyeyim, çoğu kisinin tahmininden daha fazla erkeğin aile içi şiddete, istismara maruz kaldığı görülür. ki bu buzdağının görünen tarafı, öne çıkıp da bir cesaret konuşabilenler...
  • mahkeme'de anne babasini anlattigini bi klip var. orda anlattigina gore annesi baya baya cocuklarina eziyet eden, sebepsiz yere vuran bir anneymis. sayko yani.

    babasi ise sessiz, annesinin her yaptigini sineye ceken bi tipmis.

    ornegin babasi eve geldiginde annesi bi bahane ile johnny'i babasina dovdururmus. johnny "baba ben bisey yapmadim" dedigi halde.. sonrasinda olay acikliga kavusunca babasi johnny'den ozur dilemis . ama annesinden ses yok.

    bir gun annesi intihara tesebbus ettiginde sanirim babasi sikerim eziyetini deyip evi terketmis.

    enteresan.. bakarsaniz johnny de annesi gibi manyak bi kari bulup, babasi gibi sineye cektikce cekmis. yazik aq adama. insallah gozu bundan sonra acilir.
  • bir amber johnny ses kaydini kabaca tercume ettim. amk siktir vs genelde fuck fucking filan icin

    bu ses kaydi ayrilmalarindan 2 ay filan once

    yani amberin iddia ettigi gibi ilk tokat olayi, sonraki dovmeler, parmakla tecavuz etmesi, kirik camlarda surukleyip her tarafinin kesilmesi, vajinasina sise sokulmasi, burnun kafa atilarak kirilmasi vs hepsi yasandiktan sonra.

    amber: sana guvenmek istiyorum ama tum guven gitti, iliskimizdeki guvenin hepsi gitti! cunku sen her zaman kaciyorsun.

    johnny: senle fiziksel bir kavgada bulunmak istemiyorum.

    amber: bulunma! bulunma ozaman

    johnny: sen dun gece vurdun bana amk. (amber'dan neden bahsediyorsun vurmadim falan yok)

    amber: peki ya tum diger olaylarda kacman? herseyin sebebi oymus gibi davranma

    johnny: eh bir ucagin icinde bir yere kacamiyorum.

    amber: hayir ve sen de bana geri vurdun, katilmiyormussun gibi yapma (amber hit back diyor burda yani once kendi vurmus)

    johnny: ittim seni. (kendisini korumak icin ki bundan ifadesinde bahsediyor)

    amber: o kavganin detaylarina girmiycem, sen de ben de biliyoruz ki fiziksel siddet olmadigi zaman da kaciyorsun. ve su gunler kavgalarin direkt basinda yapiyorsun bunu. ve kacip evden gitmektense baska bir odaya gecmen kavgayi koruklemekten baska bir ise yaramiyor.

    amber: beni terk etiginde.. yani ben seni biraktigimda sen nasil hissediyorsun?

    johnny: ya biraktigimda baska bir odaya geciyorum o kadar

    amber: hotelde baska bir odaya gecmek de var

    johnny: ne zaman hotelde baska bir odaya gectim?

    amber: steven'a mi kime bir mesaj attin toronto'da baska bir oda ayarlasin diye. kroniklesmis her sefer boyle oluyor. ve baska bir odaya geciyorsun ve ustunu basini giymeye basliyorsun.

    johnny: bana cigliklar atiyordun amk.

    amber: dun gece yaptiklarimi onaylamiyorum yaptiklarim icin cok kotu hissediyorum

    johnny: yok toronto'yu kast ediyorum.

    amber: ben ciglik atmaya sen tum o seyleri soyledigin icin.. bir hayvani yeterince durtersen ne kadar uysal olsa da.. ıyi degil yani. yani ben onlari sana yapmadim, ben o seyleri sana soylemedim. ben tum o soyledigin seyleri soyleyerek o kavgayi baslatmadim sonra da baska odaya kacmadim. *sinirli bir sekilde bagirarak* ve simdi burda oturup o amk torontosu icin kavga etmiycem benim icin o olay bitti, amk torontosunu konusmiycam!

    johnny: bana kasetleri yolla

    amber: *daha sakince normal ses tonuyla* istersen bagirarak, istersen fisildayarak, yada yazarak soyleyim, yeter biktim eski kavgalar icin tekrar kavga etmekten, bu bir kavga olayi degil bu daha genis bir sey kapsamli bir sey.

    amber: sana diyorum ki kavganin basinda kaciyorsun, ustunu basini giymeye basliyorsun, hic bir zaman benim icin mucadele etmiyorsun, hic bir zaman yanima gelmiyorsun, hic kendini sakinlestirmiyorsun, hic bir zaman kendini yatistirmiyorsun, her zaman ben zeytin dalini uzatiyorum biktim bundan bu degismeli.

    amber: ya olmaz yapamam diyeceksin ya da bana soz vereceksin biraz da olsa kendimi guvende hissedeyim, biraz da olsa saygi hissedeyim, bir gidim da olsa hissedeyim ki sen bunun icindesin iyi ya da kotu, dip ya da tepe, alcaklarda ve yukseklerde, zor ve kolay.

    (guvende hissedeyim ile kacip gitmesini terk etmesini bosanmayi vs kast ediyor kasetin ilerisinde anlasiliyor bu)

    johnny: kasetleri yolla amk kayitlarini yolla bana

    amber: yolliycam

    johnny: at gelsinler mesajla

    amber: daha nasil diyeyim yolliycam dedim yollamadim cunku iyi degildik tasinip gittigimde eger tasinir gidersem yollarim sen de keyfini cikarirsin kasetlerin. ama duyduklarini sevmiyceksin, mutlu etmiyecek seni.

    ---

    johnny amberin sozleriyle her seferinde, her seferinde bak, kacmis. her seferinde catismadan uzaklasmayi yeglemis. amberin siddet uyguladi diye iddia ettigi adam bu, hep kacmis. siddete ugradim diye iddia eden amber ise niye kaciyorsun kal diyor!

    burda ileriye gidiyorum bir suru sey var da ama daha vurucu olan kisima geciyorum

    ---

    amber: hic bir zaman bir saniye kendi duygularimi kenara birakayim bu ikimizden de buyuk bu kavga bitsin demiyorsun, hic bir zaman kapima gelmiyorsun, beni onemsemiyorsun.

    johnny: dogru degil, dogru degil. bana tencere ve baska siktimin seylerini atan ben kendim degilim.

    amber: o baska, o baska, birisi digerini gecersiz kilmiyor, alakasi yok. (hayir hic bir zaman atmadim asil bir seyleri atan sen degilsin demiyor)

    amber: sirf tencere ve tava attim diye.. (johnny'nin dogru soyledigi anlasiliyor)

    johnny: ve vaso

    amber: ..gelip kapimi calmamani gerektirmiyor

    amber: vasolar oldugu icin gelip kapimi calmamani gerektirmiyor.

    johnny: gercekten mi yani birakayim at..

    amber: onu demiyorum sen diyorsun agzima sozcukler yerlestiriyorsun alakasiz sonuca variyorsun

    johnny: hayir sana durumu anlatiyo..

    amber: hayir tencere tava attim diye kapima gelmemeni dogru cikarmaya calisiyorsun alakasi yok

    johnny: hayir ben senin bende gordugun o korkakligi, kacmami senin icin mucadele etmememi aciklamaya calisiyorum.

    amber: ha ve bunu sana tencere tava attigim icin yapiyorsun. iyi guzel simdi senin yanlislarini konusalim

    johhny: yo hayir ben onlari yapmadim ben boyle bir seyler yapmiyorum

    amber: ne guzel mantikli

    johnny: hayir yani hayatimda tek bir kere sana bir sey attim o da avustralyada bana siktimin kutularini attiginda idi

    (amber karsi cikmiyor hayir daha once de attin surekli attin demiyor. ki mahkemede surekli attigini yillardir bir seyler firlattigini soyledi)

    amber: yani birilerinin bir sey atmasini kapiya gelmemeye gerekce gosteriyorsun

    johnny: cunku sacma sapan ve siddet dolu bir hareket ve bir erkek kendini ordan uzaklastirmasi lazim ki cok sinirlenmesin ve sonunda kadina patlamasin.

    (cok mantikli degil mi adam ne guzel dusunuyor ve bunun icin hep kaciyor iste)

    amber: biri digerine nasil bildirecek?

    johnny: ooff amaan… git kasetleri dinle, lutfen amaclari o

    amber: evet sen amk kasetlerini dinle

    johnn: elbette dinliycem

    ---

    ne anliyoruz surekli bir seyler firlatan bir amber var ve bir seyler firlatilmaya basladiginda 1 kere haric hep kacan uzaklasan johnny var

    yine devam bir seyler bir seyler onemli yere geciyorum yoruldum lan

    ---

    johnny: sen bana fiziksel siddet uyguladiktan sonra travise mesaj attim "yukari gel" dedim

    amber: biliyorum!

    johnny: cunku bir sey olsun istemiyordum..

    amber: *alayci bir sekilde* gel ve beni kurtar (erkekligi ile dalga geciyor amber'den korunmak icin johnny bodygardi olan travisi cagiriyor diye)

    johnny: gel ne? kurtar mi?

    amber: hayir hayir devam et travis kurtarmaya geliyor

    johnny: *sakince* yo tamam yeter bu sondu gidebilirsin git, bu son hakaretti.

    amber: bana yalanci dedin

    johnny: yalan soyledigini gordum, ordaydim

    amber: *yuksek sesle* bana ne yalan oldugunu daha soylemedin

    johnny: travisle konusalim

    amber: her seferinde boyle yapiyorsun

    johnny: travisle konusalim

    amber: *yuksek sesle sinirli) hic kimseyle konusmuyorum amk

    amber: siktir ya

    amber: sen siktir git.. git ona otuzbir cek umrumda degil

    amber: her seferinde boyle bir seye takiliyorsun ne anlatigini bilmiyorum sen de bilmiyorsun, daha bana ne oldugunu soylemedin, sen bilirsin takil bu hikayeyle.

    johnny: sana soyledim ne oldugunu

    amber: hayir soylemedin

    johnny: sana dedim ki travise neler yasandigini anlat

    amber: bana anlat dedin, git anlat dedin (emir verdin ima ediyor)

    johnny: hayir git biraz once ne yasandigini soyle dedim

    amber: ve ben yalan soyledim! haklisin!

    johnny: suratima yumruk attigini

    amber: evet her seyi cozdun

    johnn: ve sen dedin ki "yo yapmadim neden bahsediyorsun"

    amber: sana yumruk atmadim, yumruk atmadim bu ara

    johnny: ve yalan soyledigini gordum

    amber: kusura bakma ama suratina boyle saglam bir tokat yapistirmadim

    johnny: e beni yumrukladin

    amber: sana vuruyordum, ama yumruklamiyordum

    amberi: orosp (bitch diyecek gibi sonuna dogru kesiyor) yumruklanmadin sen!

    johnny: bana yumruklanmanin nasil bir sey oldugunu anlatma

    amber: sen biliyorsun.. bir cok kavgaya girdin, uzun zamandir ortaliktasin biliyorum.

    johnny: hayir eger elin kapali bir yumruksa..

    amber: yumruklanmadin, sana vuruldu.

    amber: sana boyle vurdugum icin uzgunum ama seni yumruklamadim

    amber: bir tane sallayip oturtmadim amk. ben sana vuruyordum amk.

    amber: tam olarak elimin hareketinin nasil oldugunu bilmiorum amk ama iyisin, sana zarar vermedim, seni yumruklamadim, sana vuruyordum!

    (johnny'ye fiziksel siddet uyguladigini patir patir soyluyor ama yumruk degildi vuruyordum diye ne guzel)

    johnny: ayak parmaklarin nasil? (bu olay kavgada johnny kacip banyoya giriyor ve kapiyi kapatmaya calisirken johhny'yi takip eden amberin ayaklari sikisiyor onu kast ediyor)

    amber: ne yapmaliydim bunu mu?

    johnny: ayak parmaklarin nasil?

    amber: burda oturup onlar icin viyaklamiyorum sen yapiyorsun onu, senle ben arasindaki fark o

    johnny: zavalli parmaklarin.

    amber: sen bir bebeksin amk

    johnny: sen fiziksel kavgalar baslattigin icin mi?

    amber: *bagirarak sinirli* tam bir bebeksin, johnny buyu artik amk!

    johnny: sen fiziksel kavgalar baslattigin icin mi?

    amber: evet fiziksel bir kavga baslattim (allah allah fiziksel kavga baslatmis ve sen de baslatiyorsun filan yok)

    johnny: evet yaptin, onun icin benim de siktir olup ordan uzaklasmam gerekiyordu

    (her seferinde yaptigi gibi adam siddete ugrayinca gidiyor)

    amber: evet aynen, dogru olani yaptin, buyuk bir sey yaptin sen.. biliyormusun takdire degersin..

    amber: her seferinde

    amber: peki fiziksel bir kavga olmadigi zamanlar icin ozrun ne? ha o zaman ozrun ne?

    amber: kacip giderek hala takdire deger davraniyorsun degil mi?

    ---

    gordugumuz gibi masum amber siddet uyguluyor ve bunun uzerine johnny gitigi icin sinirli ve onla dalga geciyor. ak kasik olmayan johnny ise iste her zamanki gibi kaciyor. adam yillardir siddete ugruyor ki artik amber kavga baslattiginda hal ve tavirlarindan birazdan fiziksel siddetin basliyacagini seziyor ve daha firsat vermeden gidiyor.

    yine atliyorum ulan niye basladim buna tuketti beni.

    ---

    amber: dun aksamki yaptiklarim icin kendimi sucluyorum ama kacacaktin yine

    johnny: uzanmis televisyon izliyordum yav bir yere gittigim yoktu.

    amber: dun gece bir halt yedim kendimi savunacak degilim..

    amber: ama patlamam icin de kendimi suclayamam cunku her seferinde sen beni oraya itiyorsun.

    (mukemmel bir gaslighting, istismarci taktigi sana siddet uyguladim ama bir sor niye? sana vurdum cunku sen beni senin canini yakmaya mecbur biraktin suclu sensin)

    ---

    amber: sana kizmama izin vermen lazim insanim baska turlu…

    johnny: o zaman sen de benim kizmama izin vereceksin

    amber: evet kesinlike

    johnn: iyi de ben kizdigim zaman bagirmaya basliyorsun

    amber: ben ben bagirmamaya gayret gosterebilirim, ortam kizistiginda bagiriyorum ama kendimi kontrol etmekte baya yol katettim

    johnny: yo bir adim yol almadin, almis olsaydin su gecen 1 bucuk 2 ay icinde 3 fiziksel kavgamiz olmazdi

    amber: ben oburlerinden bahsediyordum (yani fiziksellige varmayan kavgalari kast ediyor)

    ---

    amber: ben cildiriyorum.. cildiriyorum ve normal karar veremiyorum, sakin karar veremiyorum, yada kalpten kararlar veremiyorum. seni kendimden daha fazla dusundugum kararlar veremiyorum.. cunku hep benden kaciyorsun.

    amber: kac kere seni holdeki asansorden kovaladigimi biliyormusun? artik yapmayalim onu

    (johnny'nin hayati kadindan kacmakla gecmis lan)

    ---

    johnny: isler fiziksel olmaya basladiginda birbirimizden uzaklasmamiz lazim

    (fiziksel siddet uyguladigi iddia edilen adamin lafina bak)

    amber: yok hayir

    (fiziksel siddete ugradigini iddia eden manyagin lafina bak yok hayir illa dovecem siddet uygulayip rahatliyacam)

    johnn: birbirimizden ayrilmamiz lazim. bu bir saat olur, 10 saat olur ya da tum gun.

    johnny: buna mecburuz, fiziksel siddet olmamali. (ne guzel degil mi)

    amber: sana mukemmel olacagima soz veremem, yine fiziksel siddete basvurmiyacagima soz veremem.

    amberim: allahim bazen o kadar sinirleniyorum ki kopuyorum.

    amber: sana soz verebilirim ki degismek icin herseyi yapacagim.

    (ne guzel dunya lan. bu da mi gol degil ambercilar? ama depp the ak kasik degil sonucta hak ediyor degil mi?)

    ---

    johnny: yani bir basladin mi, ses yapmaya basladigin zaman anliyormusun

    amber: yardim et bana, soyle belirt ve bana yardim et.

    johnny: yapacagim deneyecegim

    amber: lutfen yardim et

    amber: belki yaptigimin bile farkinda degilim bana yardim etmelisin, ama bu kacman icin bir sebep olmamali

    johnny: deneyecegim

    tanidik geldi mi bu? amberin ve avukatlarinin johnny'yi uyusuturucu alkol filan alip bilincinde olmadan siddet uyguluyordur diye suclamalari iste

    su diyaloglardan sonra hala johnny siddet uygulayan diye dusunen varsa diyecek bir sey yok yani. ha belki var amber'i erkekle degistirin johhny'yi kadin yapin tekrar okuyun belki o zaman korkunclugu durumun vehametini kavrayabilirsiniz.

    kimse johnny uyusturucu almiyordu demiyor, kimse alkol kullanmiyordu demiyor, kimse yakacam olusunu sikecem diye mesaj atmadi demiyor. yillardir siddete ugrarsaniz size siddet uygulayan hakkinda oyle morbid mesajlar atarsiniz. ki o mesajlarin aciklamalari da var girmiycem simdi ona.

    netice ne peki? yakmis mi? hayir, oldurmus mu? hayir, siddet uygulamis mi? hayir. adam hep kacmis hep catismadan uzaklasmayi secmis.

    amber fiziksel ve cinsel saldirida bulundu diyor ve yalan soyluyor adam yapmamis bitti? ama johnny de ak kasik degil.. ee ? ne demek lan yani fiziksel ve cinsel saldirida bulundu mu? yoksa amber tarafindan fiziksel siddete ugramayi hak mi ediyor nedir yav?
  • artık iyice sjw'ler ve gerçek insanlar arasında bir savaşa dönmüştür.

    disney vs. gibi keko şirketler hemen iki like üç emoji alırız diye adamı sattılar. neyse ki dior gibi kral markalar da var.

    bu adamla anlaşmasını iptal etmeyen tek şirket şimdilik (bkz: dior) oldu ve muhtemelen bu işin ekmeğini çok yiyecek. koca şirket bir kumar oynadı ve muhtemelen doğru ata oynadı.

    parfüm, boxer, tişört ne varsa dior'dan almak farz oldu. krallara destek olmak lazım.
  • kadına şiddet haberleriyle meşhur değil kendisine atılan iftira ile meşhurdur. adamın eski sevgilileri dahi şiddet uygulamadığını söylüyor, karısı parmağını koparıyor , makyöz amber'de olaydan bir gün sonra morluk görmediğini söylüyor ve hatta elon muskla herkesin önünde yaşadığı aşkı inkar ediyor ama gene iftira atılan kişi kaybediyor. kadın hakları en çok bu kadınlar yüzünden zarar görüyor kusura bakmayın.
    kendisi yanlış tercih kurbanıdır ve haksız olduğu tek konu bir kadını sadece güzelliğine bakarak hayatına almasıdır.
    edit : gelecekten geliyorum ve ne kadar haklı olduğumu bir daha gördüm.pozitif ayrımcılığın başka haksızlıklara neden olacağını görmeyen/göremeyen okumuş cahil insanlarla baş edemiyoruz bir türlü. şimdiden söyleyeyim kadınım. bir kadın olarak tek talebim eşitlik. pozitif ayrımcılığa ihtiyacımız olduğunu düşünmek bile aşağılayıcı.
hesabın var mı? giriş yap