• doğru olmayan önermedir. sorunlarla yüzleşmeye öncelikle kendimize karşı dürüst olmakla başlamalıyız. evet, iş kazası diye bir şey vardır. aynı trafik kazası gibi, evin içinde veya sokakta yürürken başımıza gelebilecek herhangi bir kaza gibi.

    bazen tüm önlemlerin alınmış olmasına rağmen, kontrol edilemeyen faktörlerden dolayı kazalar olur. ama bunlar nadirdir, hatta çok nadir.

    iş kazası diye bir şeyin yanında, bir de iş cinayeti vardır. bizim ülkemizde son dönemde adeta alıştırıldığımız haberler bütünü iş cinayetleridir. işin gerektiği gibi yapılmadığı, gerekli önlemlerin alınmadığı, uygun yeterlilikte personelin çalıştırılmadığı, göz göre göre gelen ölümler kaza değil, cinayettir.

    bunlara o kadar alıştık ki, bakıyorum örneğin, 3 işçiyi kaybettiğimiz 19 kasım 2014 antalya osb patlaması için yalnızca 7 (yazıyla yedi) entry girilmiş. o kadar doğal bir şey oldu hepimiz için.

    kaza doğal olmaz, kazaya alışmak diye bir şey yoktur. işte bunlar iş cinayetidir.
  • işçiyi cahil ve boşboğaz gösteren; türkiye'de yaşanan işçi ölümlerinin sebebinin hep işverenin gereken tedbir ve önlemleri almamasından olduğunu, devletin işverene denetim ve yaptırımlarda umursamaz ve boşvermiş davrandığını, şirketlere taptığını bilmemize rağmen iş kazalarının sorumlusu olarak işçiyi gösteren; sonunda işçiyi adeta reklamın parasını ödeyeni karnını tutarak güldürecek şekilde öldürerek "iş kazası yoktur" spotuyla gerçeği bozuma uğratmayı amaçlayan saçma sapan, en kısa zamanda yayından kaldırılması gereken bir kamu spotu.

    bu spotu yapanlarda, buna onay verenlerde ve yayınlayanlarda beyin olduğundan da şüpheliyim. patlama sonrası ölen adam mesela, olaya hiç dahli olmamasına rağmen ölüyor. bu iş kazası değil de ne? ölümün hemen arkasından -iş kazası yoktur- diye nasıl yazabilirsin? daha nasıl olacak iş kazası?

    iş kazası vardır. ama aslen işverenler tarafından işlenen cinayetler vardır. öyle ki gerçekte işledikleri cinayetler yetmez işçiyi reklamlarda bile öldürürler.
  • çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı, bu başlıkta linki verilen kanada'daki kampanyadan "esinlenip" şöyle kamu spotları yapmış.

    kanada'daki kampanyada hikayeler, iş yerlerinin alması gereken güvenlik tedbirlerine insan hayatı üzerinden dikkat çekmek üzere kullanılmış. türkiye versiyonundaki "insani" hikayelerin amacı bu kazaları bireysel sorumluluğa mâl edip, hikayesi anlatılan emekçileri suçlamak.

    velhasıl, türkiye'deki kampanya çok daha haklıdır. her türlü iş kolunda iş kazalarını önleyici tedbirler alınmasını sağlayacak zorlayıcı düzenlemeler getirmekle yükümlü bakanlığın, "iş kazası yoktur" diye kamu spotu yayınladığı bir ülkede iş kazası yoktur, iş cinayetleri ve utanmazlık vardır.
  • bu kadar şeytan olamayacaklarına dair içimde hala küçücük de olsa bir inanış kalmış onu gösterdi bu 'kamu spotu' reklamı.

    sinirden elim ayağım titredi, demek ki hala akıllanıp "her şey beklenir bı şeytanlardan" deme noktasına gelmemiş akılsız kafam.

    şu reklamda emeği geçen herkesin vicdanına koyim.

    bu reklamı yayınlamak, servisim çıkamadığı halde bu karda işe gitmeye, önlem alınmamış, mayın tarlasına dönmüş yerlerde düşme, toplu taşımada kaza geçirmeye zorlanan benimle dalga geçmektir.

    soma'da ölenlerle dalga geçmektir.

    şu ülkede yaşayan insanla dalga geçmektir.
  • mahmut tuncer in programında bayılan teyzeyi hatırlatan spot.
  • flash tvye yaptırılmış reklam ya da kamu spotu.
    daha çok spot reklam bence
  • gayet inandırıcı bir kamu spotu. ama çok şükür ki tedavisi var. kafa tası bu yumurta değil.
hesabın var mı? giriş yap