• ing. arabirim. nesne yonelimli programlama'da bir interface basitce method ve property listesidir. "bu interface'i destekleyen class olacak olursa su method'lari ve property'leri desteklemek zorundadir arkadasim" seklinde dayatmalara izin verir. bu sayede fonksiyonlara sadece class'in ilgili interface'lerini paslamak mumkun olur.

    e zaten polymorphism ile bunu yapabiliyorduk, yani cagirdigimiz class'in hangisi oldugunu bilmeden is yaptirabiliyoduk neden boyle biseye gerek vardi diye sordugunuzu duyar gibi oluyorum.

    interface, class hiyerarsisinden bagimsiz polymorphism'e izin verir. yani bir interface'i bir fonksiyona pasladiginizda o interface'e sahip class'in belli bir class'tan turetilmis olmasi gerekmez. istedigi yerden turemis olsun fonksiyon sadece interface'le muhatap olur.
  • iki birim arasındaki etkileşimi sağlayan ve bu yüzden iki tarafa da anlayabileceği dille konuşması gereken bir hededir. örneğin windows çıktıktan sonra o tıkladığımız her şey (bkz: gui) birer makine koduna dönüştürülür (tabi başka interfaceler de var arada) ve işlemcinin kulağına fısıldanır. halbuki ne biz makine kodlarını görürüz, ne de işlemci tıkladığımız şeyin bizim için ne ifade ettiğini bilir. zaten interfacein olayı da budur: herkese kendi dilinden konuşmak.
    interface yalnızca bilgisayar alanında değil hayata yayılmış bir kavramdır. örneğin direksiyon, vites ve pedallar arabanın interfaceidir ya da kavramsal olarak, herhangi bir şirketin halkla ilişkiler birimi de halk ve şirket arasında bir tür interfacetir, arayüzdür.
    matrix revolutionsın sonunda robotlar the architectin yüzünü oluşturular, neo'da o yüzle konuşur. bu da bi intefacedir örneğin.
  • arayuz
  • c++'daki pure abstract base class'ın (declare ettigi hic bir seyi implement etmeyen class) com'daki ismi.
  • kompozit yapilarin hayali elemani olan arayuze verilen ad. cevremizde gordugumuz hemen hemen her sey kompozit yapida olunca, arayuzu olmayan bir eleman bulmak da oldukca zor. dogada tek, iki ve uc boyutlu arayuzler gormemiz mumkun. yuk transferi vb. bu ara yuzde yapilir.
    yapilar kuculdukce, ornegin son zamanlarda nano yapilara olan ilgi arttikca, arayuzun onemi git gide daha da artmaya basladi. hatta soyle de soylenebilir; nano yapilari nano yapan, bu arayuz oldu.
  • turler arası anlaşma sağlayan yapılardır.
    (bkz: implement)
  • extreme'in 2008 tarihli saudades de rock adlı albümündeki parça.

    nuno bettencourt aynı parçayı diğer projesi olan dramagods grubunun 2005 yılında çıkarttığı love adlı albüme de koymuştur. sanırsam grubun ve albümün aradığı ilgiyi bulamamasından ötürü nuno bu parçanın kaybolup gitmesini istemez ve extreme diskografisinde yer almasının daha mantıklı ve değerli olacağını düşünüp saudades de rock albümüne koyma kararı alır. parçada iki adet değişiklik yaparak çok daha leziz hale gelmesini sağlar. ilk olarak parçayı gary cherone ile birlikte söyler fakat nakarat kısmını gary'e bırakır. bu sayede nakarat kısmı çok daha hüzünlü ve can alıcı olur. ikinci olarak da gitar solosunu değiştirir. nuno zaten bu konuda eşsizdir. çok sade bir şekilde seçtiği notalar parçanın son nakaratına harika bir geçiş yapar.

    en üzücü tarafı extreme'in zirve yaptığı 90'lar döneminde çıksa idi, ikinci bir more than words başarısı yakalayabilecek bir parçanın, 2000 yıllar piyasasında kaybolup gitmesidir.
  • interface, umami mahlasıyla justin tomchuk tarafından 2017-2021 arasında geliştirilen, bu yıllar arasında youtube'da bölüm bölüm yayınlanıp sonrasında bütün olarak yine aynı platformda sunulan ve vhs kaseti olarak da satılan, daha önce eşi benzerini göremeyeceğiniz türden inanılmaz bir animasyon. bilim-kurgusal distopik bir dünyayı sürrealistik bir sanatsal perspektifte anlatıyor. bazı yerlerde çıkarım yapmak kolay değil. zaten sürrealist bir bilim-kurgu olduğundan o kısımlar deneyimleyene de bırakılmış biraz. aslında genel olarak animasyonun düşünsel zeminini, sahneler akarken o sahnelerde kullanılan sanatsal imajların ifade ettiklerini anlamlandırmak kolay değil. tekrar izlemeyi de düşünüyorken animasyon hakkında uzun uzun düşündüklerimi yazmadan (belki bir ara editlerim entryi) biraz genel portresini vermek istiyorum.

    animasyonun iki ana karakterinden biri mischief; bir zamanlar insan olsa da animasyonun kurgusal evreninde olayların başlangıcı olarak referans alınan 1943'deki bir deneye katıldıktan sonra maddesel varlığını kaybediyor. sonrasında ise fizikselliğini kazanan ama aynı zamanda farklı formlara da bürünebilen ilginç bir varlığa dönüşüyor. bu durumu "fizikselliğimi kazanmaya zorlandım" diyerek açıklaması, bunu aslında tercih etmediği izlenimini yaratıyor. bu arada söz konusu deney, adıyla ve tarihiyle tamamen aynı olan gerçekteki bir deney söylentisinden alıntı. yani 1943'de yapılan philadelphia deneyi ya da efsanesine diyelim. mischief'in diğer ana karakter henryk'e bir tür rehberlik ediyor gibi bir misyonu var sanki. başta tehlikeli gibi algılıyorsunuz ancak muhtemelen değil. muhtemelen diyorum çünkü keskin çizgiler çekmek birçok konuda mümkün olmayacak gibi bu eserde. bunun yanında kendisine güldüğüm birçok sahne var ve karakter inanılmaz hoşuma gitti.

    henryk niebieski ise kesinlikle çok ilginç bir karakter. henryk'i de mischief'den farklı olarak bu gizemli, ezoterik yönleri ve hissettirdirdiği başkaca şeyler yüzünden sevdim. örneğin bulunduğu zamanı aşan, zamanın ötesinde birisiymiş gibi bir hali var. uzun yaşamış, genç görünmesine rağmen yaklaşık 110 yaşında. hiç konuşmuyor, sessiz. ona baktığınızda yaşadığı bir şeylerin etkisinde olduğunu bariz biçimde hissediyorsunuz. ailesinden torununun ve eşinin ölümünden kendisini sorumlu tutuyor. sanatsal şeylere etkilenimi, zamansallığı, ailesiyle olan ilişkisi ve yaşadıkları çok ilgimi çekiyor. ancak uzun yaşam gibi yeteneklere nasıl sahip olduğu(muhtemelen aşağıda da bahsedeceğim beyin elektriği adı verilen statik elektrikle ilgili), mischief ile ilişkisi ayrıca irdelenmeli. anladığım kadarıyla eserin yaratıcısı umami, henryk'in atom bombasının fotoğraflanması sırasında öldürüldüğünü söylüyor. yani mischief gibi o da bir tezahür. bu da izlediğimiz şeyi oldukça ilginç kılıyor.

    bu iki karakter dışında evrenin ana damarlarından bir diğeri ise greetings robotics corporation. 1943'deki deney sonrası beyin elektriği denilen manyetik bir şey açığa çıkıyor ve yaşam hayli değişiyor. bu şirket ise söz konusu elektriği kullanarak kami adını verdikleri dünyadaki tüm fenomenlere 0 ve 1'ler olarak bakan bir yapay zekâ geliştiriyor. açılımı kinetic autonomous mechanical interface. kami net olarak bir tanrı izlenimi veriyor. hem de insanların kendisinin ürettiği veya varlığına yol açtığı bir tanrı. zaten japon kültüründe de kami, tapınılan manevi varlık kavramını karşılıyormuş. bu şirket, mischief'in ya da henryk'in (belki de ikisinin) peşinde gibi. bunun dışında dünyanın mevcut paradigma değişiminin karşısında olup, eskiye dönmek gibi bir arzuları var.

    animasyonda bu söz konusu beyin elektriği denilen şeyin varlığını birçok sahnedeki unsurların formunda görebiliyoruz. bu madde muhtemelen tüm dünyayı belki de tüm evreni saran, farklı bir boyuttaki enerjisel bir şey. işlenen evrenin yönleri özetle böyle. daha henryk'in kızının öldükten sonra the ghost olarak reenkarne şekilde karşımıza çıkması filan da var ama uzatmayayım. betimlenen bu yeni dünyanın atmosferine baktığımızda bu ortamın iyimsere nazaran daha çok kaotik olduğunu söyleyebiliriz. olayların birbiriyle olası bağıntılarına çok girmedim başta da söylediğim gibi. bu bağıntıların türü ve nedenleri üzerine birçok farklı spekülasyon yapılabilir. eser buna izin veriyor önceden söylediğim çeşitli yönleriyle. bununla birlikte eserde döngüsel zaman, kant'ın transandantal ben'i, determinizm/rastlantısallık problemi ve bu bağlamda kuantum fiziği gibi birçok felsefi ve bilimsel teorilerden izler var. bu çokçeşitliliğe uygun olarak da animasyondaki sözler onu anlamak isteyeni çeşitli yollara saptırabiliyor. detaylara çok kafa yormadan kendinizi sadece eserin verdiği sanatsal deneyime kaptırarak izlemenizi de tavsiye ederim. atmosferi, müzikleri, söylenilenler, tasarımlar çok büyüleyici ve kendi içine çekiyor. yorumlanmaya açık olması, sürreal bir düzlemde hikayeyi sunması vs. çok özgün yapıyor animasyonu bu unsurlar.

    aynı zamanda animasyon boyunca birçok sanat eserine de atıf var. bu atıfları salvador dalí (geopoliticus child watching the birth of the new man), edward hopper (nighthawks), rené magritte (golconda ve the son of man), vasili kandinski (composition viii), andrew wyeth (christina's world) gibi sanatçılar oluşturuyor. eminim yazdıklarım dışında başka referanslar da vardır. bunlar ilk bakışta görebildiklerim.

    --- spoiler ---
    "senin gibi bizler de sonun başlangıcını gördük ve büyük döngüyü gerçekleştirdik. senin aksine, bizler değiştirdik. denizin üstündeki ve yıldızların altındaki yerimizi öğrendik. eğer çok yükseğe uçarsak güneş bizi yakar. çok alçak, bizi boğar. öyleyse neden tanrıları çağırdığımızda duyduğumuz tek şey sessizlik? çünkü henryk, bizler yetersiziz. sana da ihtiyacımız var. geçmişin adamı. kararın önem taşıyor. tüm olası sonuçları olan bir çoklu evren diye bir şey yoktur. sadece bir mekan, bir zaman, bir seçim."
    --- spoiler ---
  • yeni bir şey eklerken projenin her yerine baştan update yapmak yerine interface yapısı kullanarak istediğin her şeyi kolayca entegre etmeni ve anlaşılmayı sağlayan kendine has bir sınıf diyebiliriz.
  • türkçesi arayüz olup oop’de sıklıkla kullanılır. interface de sadece fonksiyonlar tanımlanır değişken vs. tanımlanmaz. aynı zamanda tanımlanan fonksiyonların gövdesi boş olmalıdır. bu fonksiyonları kullanabilmek için interface den miras alan sınıf içinde, ilgili fonksiyonun acces identifier inden sonra override kelimesi kullanılmalıdır. esasen kullanılma sebebi, kullanılmakta olan yazılım dili veya veritabanı yönetim sisteminde herhangi bir değişiklik yapılırsa yeni duruma daha hızlı ve kolay adapte olabilmektir.
hesabın var mı? giriş yap