• oyunun ba$langicindaki ogreten adam sesi hayattan sogutmaya bire bir . kendisinin alman-rus kari$imi bir aksani var ve en basit hareketinizde bile inliyor . mesela bir silah aldik elimize (sadece masanin uzerinden bir silah aldik yani), beyfendi: "auuuuuuuvv yu ag en egzelint voariyir may firend . veary guud veeary guud !" .
  • ilk oynadığım günden 10 sene sonra, az önce bitirme şerefine erişebildiğim oyun. 10 yıl önce bilgisayarımız iyi kaldırmamıştı, birkaç yıl sonrasında olayı çözmeye ingilizcem yetmemişti, pes etmedim yine ara sıra yüklemeye devam ettim, fakat bir bölümü geçemeyince silerdim. bu hafta aklıma düşmesi sonucu ise yüklememle keyif alarak bitirdiğim oyun olmuştur. hikayesi tadından yenmez, eline al silahı milleti tara, ortalığı kan gölüne çevir oyunu değildir zira, kafayı kullanarak strateji geliştirerek ilerleme oyunudur, temiz iş çıkarmanız gerekir.

    senaristleri arasında al pacino hayranı birinin varlığı muhtemeldir, kendisine iki bölümde selam edilir. kolombiyalı uyuşturucu tacirini öldüreceğiniz bölümde, adamın villasının şekli ve ölümü scarface'e göndermedir. aralarındaki kanlı savaşı çözmek için küçük bir lokantada buluşan iki çin mafyası vekilinin, yoz bir polis amiriyle yaptıkları görüşme ve onları sabote amaçlı silahı daha önceden bıraktığınız tuvaletten almanız da godfather'a göndermedir.

    her bölümünün püf noktalarına tarafımca mazhar olunmuştur. sıkıntısı olan sorsun, öğrensindir.

    --- spoiler ---

    47 sayısı, karakterimizin yaratıcısı, çılgın atmış genetik profesörünün üstün insan yaratmak için ulaşılması gerektiğini fark ettiği kromozom sayısıdır. fakat 47'nin bir sorunu vardır, sorgusuz biat etmez, iradesi vardır, profesör bu sorunu çözdüğü 48 kodlu insanları üretmeye başlamışken, 47 elinde silah var halde profesörün karşısına çıkmıştır bile. olay gelişir.

    --- spoiler ---
  • beyaz tenli, renkli gözlü, kel (ve kafasının arkasında barkod numarası olan!) bir avrupalı'nın; çekik gözlü, sarı tenli asyalılar tarafından sırf elbiseleri kendilerininki gibi diye asyalı zannedilmesi gibi bazı küçük hatalar haricinde (ki hatasız oyun olmaz!) çok güzel bir oyun.
    ikincisinin de öyle olmasını umuyoruz!*
  • ölmeyen uyuşturucu patronu kısmını scar face, ve al pacino dan almış olan oyun.
  • 3 sene once, lee hong cekirgesini temizleyemeyip biraktigim, 2 gun once tekrar ba$layip gayet stealthy bir bicimde bitirdigim oyundur kendileri. metal dedektorlerinden rahatca gecirilebilen bogma teli yerine, i$inizi daha cabuk hallettiginiz pentagon bicagini tavsiye ederim.

    bu oyunu sevenler, $unlari da sevmelidir efenim;
    metal solid gear 2
    hitman 2 ve hitman 3

    ayrica bu oyunu sevenler, jason statham'a "abi" demeyi tercih etmelidirler.
  • benim dandik ekran kartimda duvarlari disko renklerinde gordugum ama boyle bile cok surukleyici buldugum oyun. suikast yapip durulan, hayvan gibi ayrinti olan ve hint olmadan cok zor oynanmasinin yaninda, fibre wire'le adami bogarken bogulan adamlarin hareketlerine hasta oldugum saheser.
    (bkz: sapik)
  • grafik ayarlarında smooth gibi bir seçenek olmadığı için windows xp'de ışık hızıyla oynanan oyun.
  • oynamaya calistim ben bunu, yok olmuyor. o orta okul-lise cagindaki kafayi yakalayamiyorum. o zaman bu kadar oyun sitesi de yok. nasil bitirmis hayret ediyorum.
  • lise sirasindayim, masaya kimin oldugunu hatirlamadigim bir isim yaziyorum, kamu malina zarar bildigin. zaten o zamanlar isledigim en buyuk suc da bu. mp3ler, lisansiz programlar falan simdiki kadar dert degil. dedim bi suikast oyunu olsa, ne hos olur dimi lan emre. he dedi emre, iyi olur. bilgisayardan anlardi emre, satan derdik biz ona. metal neyim dinlerdi, bende dinledim onun yuzunden. neyse, emre iyi de oyun oynardi. bi gun bi level cd si getirdi, demo var didi. hitman dedi. al bak bakam oyna didi. aha dedi, suikastciyiz dedi. oha didim. super didim(cesme de super). aldim kurdum hp brio bilmem ne pc me. hewlett packard kampanya yaptiydi, 36 ay dolar bazinda odeceniz alin diye, saftik aldik. bir sene icinde anayasa kitabi sagolsun, p3 500 um ufak bi murat 124 parasina denk geldi. ne ise, babam sagolsun. basladim ben bunu oynamaya. kowloon triads in gang war bolum. bolumu anlatmayayim spoiler olmasin, hitman oynamamis da olsa insan insandir ne de olsa. acik kaldi agzim. arda arda 47 kez oynadim demoyu, dna testi istedim babamdan, evlatlik miyim diye, kromozom sayima baktirdim falcida, 47 midir acep diye. degilmis. sonra tam surum cikti piyasaya. ve ben bir kurban bayrami arefesinde kavustum ona, tony hawk s pro skater yaninda. babamlar kurban kesiyordu, ben cinli. bi lee hong sikti canimi biraz, sonrasi malum, soktum katanayi karnina. oyle boyle derken kayip gitti elimden oyun. bir oyun bitti, ben agladim. bir ben bittim, oyun agladi. . tony montana yi mi gormedim oyunda, michael carleone mi olmadim, budapest thermal resort un havuzuna mi dalmadim, hong kong lu manukyan dan yerlere attirma uyarisi mi almadim, muhabbet tellalligi bilen yaptim len. sagolsun yasatmadik atraksyon birakmadi bana tobias, iyi adamdi. hala calar kapimi, yok senetlerim var odecez, yok kan parasi lazim deyu. hic geri cevirmedim tabe. cevirmemde.
  • hong kong bölümünde çalan bölüm müziğini, bi kaç sezondur survivorda da duyduğum oyun.
    15 yıl olmuş oyunu bitireli ama soundtrackını hatırlattığına göre zamanının en etkileyici oyunlarındanmış gerçekten.

    https://www.youtube.com/watch?v=3hjl_krnts8
hesabın var mı? giriş yap