• bunu edinen bir türk kızının ilk tepkisi " nasıl oflayn gözükecem ben burda ? " olmuştur.
  • şu anki durumunu aşağıdaki çizim çok güzel özetlemiş:
    teoride ve pratikte google wave
    http://i.imgur.com/zvn91.jpg
  • tanıtımını üşenmedim seyrettim. ingilizce bilmenize cidden gerek yok. dibim düştü. hotmail'i çöpe atacak sistem. hele finaldeki çeviri yapan rosy, proje olarak bile cidden başarılı.

    neler mi yapıyor?
    1- maili bir msn gibi kullanmanıza izin veriyor.
    2- diyelim ki uzun bir mailde sadece bir kısmına cevap yazmak istiyorsunuz, gidip sadace o kısma cevabınızı yazabiliyorsunuz.
    3- diyelim ki 10 kişi bir konuda mailleşmiş, siz 11.kişiniz. maili uzun uzun da okumak istemiyorsunuz. wave size mailin tamamını video izler gibi gösteriyor.
    4- ataç için dosya bul yükle yapmıyor; sürükle bırak yapıyorsunuz.
    5- mail listenizdeki birisi blogunuza yazdı, anında mailde görüyorsunuz.
    6- burasına dikkat. arkadaşlarınız buluşmak için gün belirlediniz. maili alanlar direk ankete yapıp kim geliyor, kim gelmiyor gibi basit bir soruyu öğrenebiliyorsunuz.

    google bana para ver lan diyerek bitiriyorum.anladı o, anladı.
  • google'ın skynet olma yolundaki yeni adımı.
  • bırakın davetiyeyi isteyene kullanıcı adı-şifremi bile verebilirim. belki birisi kullanır faydalanır da bana da anlatır nedir ne değildir diye.
  • ne olduğunu kavrayamayanlarca hunharca eleştirilen gelmiş geçmiş en başarılı ve yenilikçi google hizmeti.

    "mobil cihazlarla çalışmıyor" ifadesi doğru değildir. zira gwt ile yazılan uygulamaların mobil cihazlar için tekrar yazılması gerekmez, yalnızca ufak ince ayarlar yapmanız gerekir ki bu ta geliştiricilere yapılan demo gösterisinde bulunan bir özellikti. yani mobil cihazlarla (android ve iphone için konuşuyorum) %100 uyumludur. eğer ki bu söz, gösterideki mesajın iletilememesine istinaden söylenmişse, unutulmamalıdır ki o gün google wave'in bulunduğu vpn'e erişimde bir sorun vardı. bunun mobil cihaz uyumsuzluğu ile alakası olmadığını, zira o gün 1-2 defa laptoplar ile vpn arasındaki bağlantıların da kesildiğini unutmamak gerekir.

    gelelim google wave'in ne olduğuna ve e-posta ile ne kadar alakalı olduğuna.

    öncelikle, projedeki hiç kimsenin "e-posta'yı tahtından edecek bu!" falan dediği yok. projenin amacı, "40 yıllık bir geçmişe sahip olan e-posta eğer bugünkü ihtiyaçlar doğrultusunda hazırlanmış olsaydı, nasıl olurdu?" sorusuna kendilerince bir cevap bulabilmek. "kendilerince" sözcüğüne dikkat çekmek istiyorum burada, zira defalarca belirtildiği üzere burada google, "e-posta böyle olurdu" demiyor, "bizce böyle olabilirdi" diyor. arasındaki farkı görebilmek çok da zor olmasa gerek.

    şimdi günümüz ihtiyaçlarını bir gözden geçirelim. bugün e-posta'yı ne amaçla kullanıyoruz? birkaç örnek sıralamak gerekirse:

    - yazışmak, muhabbet etmek için.
    - resim/video/link/metin paylaşımında bulunmak için
    - iş arkadaşlarınızla veya başkalarıyla bir proje üzerinde beraber çalışmak için
    - internet üzerinde ilginizi çeken bir içeriği takip etmek için (haftalık bülten olabilir, bir forumdaki bir konuya abonelik olabilir, bir sitedeki üyeliğinize ilişkin gelişmeler olabilir)

    bu kadarı sanırım yeterli, çünkü google da bunları daha efektif bir şekilde organize edebilmenize imkân sunmayı vaadediyor. google wave'i kullanarak sohbet etmenin şu anki messenger hizmetlerinden daha zevkli ve kullanışlı olduğu aşikâr. sırf daha yazarken karşındakinin görebiliyor oluşu bile yeterince güzel bir ayrıntı. oylama yapıp sonuçlarını eş-zamanlı görebilmek de güzel ufak şeyler, bunların üzerinde fazla durmaya gerek yok.

    resim paylaşımında pencereye sürükleyip bıraktığınız anda resimlerin ufak önizlemelerini anında konuşma ekranına yerleştiriyor, ve daha sonra upload işlemine geçiyor. böylece karşınızdaki çatlamadan resimler hakkında ufak bir bilgiye sahip olabiliyor. youtube videolarının linkini anında tanıyor ve embed etmenize imkân sağlıyor. böylece başka bir yere gitmeden videonuzu izleyebiliyorsunuz. link paylaşımında ise paylaşacağınızı linki ufak bir eklenti vasıtasıyla google'da arayıp bulmanıza izin veriyor. metin paylaşımında ise sayısız özelliklere sahip. wiki tarzında herkesin değiştirebilmesine imkân tanırken, sonradan gelenlerin playback fonksiyonu sayesinde ilk hâlinin geçirdiği evrimi aşama aşama görmesine olanak tanıyor. metnin herhangi bir yerine yorum yazabildiğiniz gibi bitmiş metnin yorumlardan arındırılmış kısmını almanızda veya alıp yeni bir wave oluşturmanızda da kolaylıklar sağlıyor olması oldukça hoş. yazım denetleyicisi zaten başlı başına bir başarı örneği. internetten topladıkları veriler ışığında yanlış yazılan kelimenin yerine cümle akışına göre doğru kelimeyi bulup getirebiliyor. ve buna benzer pek çok inceliği de var. ayrıca yabancı bir kişi ile yazışırken kendi dilinizde yazabilir, karşınızdakinin diline çevrilmesi işini yine eş-zamanlı çalışan google translate'e bırakabilirsiniz.

    en baba olayı da botların kullanışlılığı olsa gerek, zira wave'e eklediğiniz bot, wave'deki değişiklikleri takip ederek web sitesinde bulunan bilgiyi eş-zamanlı olarak değiştirebiliyor. blogger için yazdıkları botu veya twitter için yazdıkları botu buna örnek verebiliriz. blogger'daki yazına yazılan yoruma ister wave'den cevap veriyor ol, istersen direkt olarak siteden, yazdıkların eş-zamanlı olarak diğer okuyucular tarafından görülebiliyor. böylece web sitelerini artık birer yaşayan organizma gibi görmemizi sağlıyor. en azından bbg gibi bir yarışmanın dünya çapında ciddi anlamda bir hayran kitlesi olduğunu düşünürsek, sitede yazıp çizenleri canlı olarak izleyebiliyor olmanın ne kadar etkili olabileceğini bir düşünün. ayrıca bu eş-zamanlı değiştirme olayını birden fazla kullanıcı aynı anda yapabiliyor. yani bir metin 4 kişi tarafından aynı anda düzenlenip birbirlerinin değişiklikleri görmeleri sağlanırken başka bir sunucuya daha göndermek mümkün olabiliyor. bunun gibi özellikleri doğru bir şekilde kullanarak internet üstündeki takip etmek istediğiniz içeriği wave üzerinden takip edip sayfa sayfa dolaşmamak mümkün.

    her google ürünü gibi bunun api desteği de son derece başarılı. wave üzerinde çalıştırdığınız bir satranç oyunu eklentisi, wave'in doğuştan sahip olduğu playback özelliğini kullanarak oyunun başından beri yapılan hamleleri teker teker gösterebiliyor örneğin.

    son olarak değinmek istediğim nokta wave'in bir web sitesi ve bir platformdan ziyade bir protokol olduğu. yani oturup google'ın size vermiş olduğu uygulamayı genişleterek kendi wave istemcinizi yazmanız mümkün olsa da, kendiniz oturup sıfırdan bir istemci de yazabilirsiniz. üstelik yazdığınız bu istemci sanki google'ın sunduğu wave istemcisiymiş gibi google'ın kendi istemcisiyle %100 uyumlu bir şekilde çalışabilecek. buradaki mantık, farklı e-posta sağlayıcılarını kullanan bireylerin birbirlerine e-posta gönderebiliyor oluşuyla aynı. yani google kendi yarattığı pazarda tekel olmaya çabalamıyor, aksine farklı istemcilerin yazılmasını istiyor ki gelişme olabilsin.

    bunlar ve bunlar gibi pek çok özelliğe sahip olan google wave zaten çok yakında genel kullanıma açılacak ve iletişimde yepyeni bir devri başlatacak. bunların hepsini öncelikle ekim ayıyla beraber dağıtılacak olan ilk 100000 kişinin davetiyesiyle, daha sonra da genel kullanıma açılışıyla göreceğiz. o zaman kadar da herkes sabırlı olsun, zira arkasında google var...
  • sanırım herkes davetiye edinip üye olduktan sonra kapatacaklar siteyi. şimdilik tek olayı buymuş gibi gözüküyor.
  • ben anlamadım bunu. nasıl bi şeydir, millet niye deli gibi davetiye yollayıp, davetiye istiyor valla anlamadım. wave acayip bi dalga, çok manyak olaylar dönüyor, her gece çılgın atıyoruz diyosanız beni de alın lan aranıza. ben de üniversite okudum, ben de işsizim, yalnız ve çaresizim*
  • deli gibi davetiye aradığım günleri hatırladıkça "- aklımı sikeyim" diyorum...
hesabın var mı? giriş yap