• incitmeyin damadımı!

    cumartesi günü istanbul’da öyle bir rezalet yaşandı ki, böylesi şimdiye kadar görülmedi…

    bu rezalete ortak olanlar, yarın nasıl toplum içine çıkacaklar, insanların yüzüne nasıl bakacaklar çok merak ediyorum.

    rezalet şu;

    emine erdoğan’ın ağabeyinin kızı, başbakan erdoğan’ın özel sekreteri. bu sekreter hanımın kocası da göksel gümüşdağ… altın kaplı gümüşdağ, hanım ve yenge kontenjanından önce küçükçekmece akp belediye meclis üyesi yapıldı. cemaat mensubu olan damat, dizilerde figüranlık yaparken birdenbire istanbul büyükşehir spor kulübü başkanı oldu. 2007-2011 tarihleri arasında kulüpler birliği vakfı başkan vekilliğini yaptı. mahmut özgener’in kendi rızasıyla aday olmayacağını açıklaması üzerine, türkiye futbol federasyonu başkanlığına aday oldu. şaşaalı-debdebeli basın toplantıları ile adaylığını açıkladı. sonra, kendisine “sen dur bakalım, fazla hoplama, cemaatin senden kıdemli elemanı var” denildi ve damat, tff başkan vekilliğine fit oldu…

    futbolda şike araştırmasıyla görevli “özel yetkili savcı” damadın “şüpheli-sanık” olarak ifadesinin alınmasını ister. ister istemesine de, polis damadı gelip almaz. damat kendisi gider. sağlık kontrolü için polis eşliğinde doktora götürülmesi kanun emridir, ama damat kendi arabasıyla kendi özel şoförüyle hastaneye kontrole tek başına gider. aslanlar gibi raporunu alır, emniyette kendisinin ifadesini alacak polislerin önüne koyar…

    damadın istanbul emniyet müdürlüğünü şereflendirdiğini duyan istanbul valisi ve istanbul emniyet müdürü derhal emniyet binasına gelirler. istanbul valisinin, damada gösterdiği saygı insanın gözlerini yaşartacak derecededir. hemen, emniyet müdürlüğünün “müdür” katında bir oda hazırlanır, yatak yorgan, damadın rahat etmesi için ne lazımsa eksiksiz yapılır. damadın ifadesi hazırlanır ve damat istirahata çekilir. ertesi gün güzel bir “brunch’tan” sonra damat, savcıya götürülür ve akşamüstü serbest bırakılır. basına açıklama yapan damat, “ifade vermekten çok memnunum” der ve doğru dolmabahçe sarayındaki “enişte’nin” makamına gider…

    rezalet dediğim bu…

    şimdi bir an için film makarasını geri saralım ve göksel gümüşdağ yerine rifat serdaroğlu’nu koyalım, bakın film nasıl çekilirdi…

    sabahın erken saatinde polisler evimi sarıp, beni gözaltına alacaklar, evim didik didik aranacak, eşimin ve çocuklarımın bilgisayarlarına el konulacak, binlerce kitaptan oluşan kitaplıklarım darmadağın edilecek, ve polisler beni kelepçeleyip alıp götüreceklerdi. emniyet nezarethanesinde yasal sürenin sonuna kadar bekletecekler, uykusuzluktan ve yorgunluktan bitkin bir halde, muhtemelen dört gün-dört gece sonra “özel yetkili savcı” beyin huzuruna göndereceklerdi. savcı da, en az 6-7 saat iskemle üstünde beklettikten sonra ifademi alacak ve kararı neyse onu verecekti…

    sen 30 sene bu ülkeye hizmet etmişsin, darbelere hesap vermişsin, her darbeden sonra yaprak kımıldamazken sen demokrasi mücadelesi vermişsin, baban 5,5 yıl, kardeşlerin 14’er ay hapis yatmış, işkence görmüşsün, defalarca bakanlık yapmışsın, geç bunları anam babam geç… sultan sülalesinden birine damat olamamışsan tüm bunlar neye yarar !…

    65 yaşını geçmiş emekli orgeneral de bu muameleye tabi tutuldu, rahmetli türkan saylan da, binlerce can kurtaran mehmet haberal da. hepimiz, dışarıdaki ve içerdeki tüm tutuklular; gazeteciler-milletvekilleri- profesörler-aydınlar-emekli ve muvazzaf generaller-siyasetçiler bir göksel gümüşdağ kadar itibarlı olamadık yazıklar olsun bizlere…

    bir sözüm de “özel yetkili savcı”ya…

    sayın savcı siz aklınızı peynir ekmekle mi yediniz? ne demek saltanatın damadını ifadeye çağırmak?… siz sultan’ın yeğeninin başına gelenleri de mi duymadınız? yeğen mehmet erdoğan 50 kilo esrarla yakalandı. uyuşturucu kaçakçılığı ile ilgili organize suç örgütü kurmaktan yargılanmadı. hakimlere “ben içiciyim” dedi. hakim ağabeyler de inandı ve yeğen mehmet 3 ay sonra tahliye edildi. savcı bey siz gerçekten bunu duymadınız mı?…

    eğer sultanın kafasını bozarsanız, sizi derhal açığa alırlar ve hakkınızda soruşturma açarlar, sizden önceki bazı savcılar gibi “domates satmak” zorunda kalırsınız.

    bundan böyle damadın ifadesi gerekirse, önce siz damattan randevu alacaksınız, onun uygun gördüğü zaman ve yerde gidip, verdiği ifadeyi alacaksınız, sessizce huzurdan çıkıp gideceksiniz…

    yazıyı damada bir soru sorarak bitirelim;

    damat bey, siz gariban bir dizi figüranı iken jet hızıyla yükseldiniz. devletin valisi ayağınıza koşarak geldi, tüm istanbul emniyeti sizi rahat ettirmek için seferber oldu. sizi gerek sağlık kontrolünde, gerekse savcılığa girip çıkarken kimse sizi görüntüleyemedi, polis çok iyi sakladı sizi.

    orgenerallere, terörle mücadele kahramanlarına, bilim adamlarına, milletvekillerine gösterilen muamele size karşı asla gösterilmedi. onlar daha emniyette, sonra da savcılıkta ezildiler, onurlarıyla oynandı. size ise obama gibi hürmet gösterildi!… anladık damatsınız da, lütfen söyleyin sizin nereniz altın ile kaplı ki bu kadar rahat bir şekilde hem devletin hem de hukukun ırzına geçebiliyorsunuz?…

    sağlık ve başarı dileklerimle

    rifat serdaroğlu - 21 kasım 2011

    http://dunya48.free.fr/…lu-incitmeyin-damadimi.html
  • hassiktirsin oradan. dünkü uyducu radyo tamircisi galatasaray'a geçirmişmiş.

    sizin hayatınız sinsilik, kumpas, saman altından su yürütme, ikiyüzlülük üzerine kurulu. tabi ki o işleri galatasaray'dan iyi yapacaksınız.

    o değil de hacı sen şu fetö işlerinden nasıl yırttın hele gel sen bize onu anlat önce.

    tanım mı? aslında ağzı bozuk, basit biriyken dışardan görenin mülayim efendi sanacağı bir şahıs.

    (bkz: sevinçten uçman lazım lan sana götoş diyorum)
  • tayyip erdoğan nın eşi emine erdoğan ın, abisinin kızıyla evli olan uydu antencilik işi yaparken hoooopp birden türkiye' nin sayılı zenginleri arasına girmiştir. yeni ibb başkanlığı görevinde başarılar dileriz.
  • emre belözoğlu bir yaya çarpıp ölmesine neden olduğunda arabada yanında olan kişidir. http://arsiv.sabah.com.tr/2000/10/30/g01.html

    o zamanlardan beri değişik ekiptir bunlar.

    bu linkteki haberi okuyun çok ipucu verecektir.

    edit: 3 sene önce yazılmış bu entry'deki link ne olduysa uçmuş ?!!
  • emre belözoğlu galatasaray'da oynarken bir sabahın köründe bir yayaya çarptığında yanında olan iki kişiden biri (diğeri için (bkz: ahmet bulut)
    önceleri futbolcu menajeri diye geçiyordu sonra kulüp yöneticisi, başkanı ve federasyon başkan adayı oldu. galatasaray'la ilişkisi emre'nin galatasaraylı olduğu döneme denk gelmesinden kaynaklanır, eğer o tarihte emre beşiktaş ya da fenerbahçe futbolcusu olsaydı o kulüplerden birinin üyesi olurdu. kariyerist bir arkadaş, yapsalar trabzona da başkan olurdu, galatasaray'a fenerbahçe'ye de yönetici olurdu. gözaltına alınmasını erdoğan-cemaat çekişmesine bağlayanlar var ama bence kimse birşey bilmiyor. ama bazı bürokratların (muhtemelen vali de) savcıya ve emniyetin ilgili birimlerine küfür yağdırdığını duyuyoruz.
    ilginç olan konulardan biri de, herkes haklı olarak gümüşdağ'ın tff 2.başkanı olmasına takılmış; bir konu da, konumu itibariyle herkesten gizlenen federasyona sunulan kozmik dosyaları şüpheli olmasına rağmen 3 ay önce gördü. eğer delil vs. saklayacaktıysa çoktan saklamıştır. bu nedenle, zaten tiyatro olduğunu biliyoruz ama odasında vs. yapılan aramalar çok saçmadır.
  • dün başkanlığını yaptığı istanbul büyükşehir belediyespor deplasmanda son lig şampiyonu bursaspor'u yenip turu geçerken kendisi kulüpler birliği başkanı ve meclis üyesi sıfatlarıyla birilerinin arkasında kuyruk gibi dolaşmakla meşguldü.
  • hakkında yazılan hoşgeldin damat gümüşdağyazısından bir bölüm aşağıda olan kişi.

    http://www.medyaspor.com/…geldin-damat-gumusdag-449

    "türk futbolunun kaybolan marka değerini ayağa kaldıracağız" diyen göksel bey’den önce bunu deneyen başkanlar: aziz yıldırım, yıldırım demirören, halil ünal , ilhan cavcav gibi müthiş spor adamlarıydı.

    “onlar bile beceremediyse gümüşdağ nasıl becerecek?” diyenlere anımsatmak isterim ki göksel bey yapar çünkü o ilklerin adamıdır.

    şike sürecinde federasyon başkanvekili olan gümüşdağ, türk sporunda bir ilke daha imza atmış ve görevi başındayken, futbol federasyonu’na bağlı disiplin kurulu’na sevk edilen ilk yönetici olma unvanını almıştır.

    nasıl ki “kupa benim sayemde orada” diyerek görevini kötüye kullandığını itiraf eden mehmet ali aydınlar “kadın ve çocuk taraftar” uygulamasını getirdiyse, beşiktaş’a ceza aldıran yıldırım demirören nasıl ki küfürde “tribün kapatmayı(?)” akıl ettiyse, göksel gümüşdağ’da türk futboluna “küfürsüz tape”yi getirebilecek yegane insandır.

    kulübünün başındayken futbolcularından fenerbahçe maçını kazanmamalarını istemesini, federasyondayken aziz yıldırım kendisinden tahkimde cezasının kaldırılmasını istediğinde “tamam” demesini, türkiye kupası finali sonrası, oyuncularını ayartmakla suçladığı beşiktaş'ı dönemin federasyon başkanı mahmut özgener’e şikayet etmesinin, yanlış anlamalar zinciri olduğunu emniyetteki sorgusunda muhakkak açıklamıştır. hiçbirini merak etmiyorum.

    merak ettiğim tek tapesi, fenerbahçe başkanı’nın kardeşi ali yıldırım ile yaptığı şu telefon görüşmesidir.

    ali yıldırım: efendim.
    göksel gümüşdağ: alo.
    ali yıldırım: efendim başkanım.
    göksel gümüşdağ: ne yapıyorsun yavrum?
    ali yıldırım: iyiyim yavrum sen ne yapıyorsun?
    göksel gümüşdağ: ulan var ya acayip seni kıskandım ki...
    ali yıldırım: iki tane şey rica edeceğim.
    göksel gümüşdağ: ha.
    ali yıldırım: bir bana yavrum deme, iki g.toş deme tamam mı?
    göksel gümüşdağ: oho sen de var ya her şeye şeysin ya var ya mıymıysın ha vallaha var ya.
    ali yıldırım: bak mıymıy deme bak bir g.toş deme iki yavrum deme niye biliyor musun?
    göksel gümüşdağ: hı.
    ali yıldırım: milletin içinde şey yapıyorsun telefonda duyuluyor ses duyuluyor ben de dışarıya çıkmak zorunda kalıyorum falan filan böyle hoş olmuyor anladın mı sayın başkanım?
    göksel gümüşdağ: ya insan sahiplenince böyle hani...
    ali yıldırım: sahiplenince g.toş mu der abisine? g.toş mu der lan adam… abisine insan g.toş mu der? allah allah ben şimdi aziz’e g.toş mu diyeceğim?
    göksel gümüşdağ: o sana vermiş olduğum değer lan sen ne diyorsun?
    ali yıldırım: aziz’e g.toş mu diyeyim?
    göksel gümüşdağ: sen sevinçten uçman lazım lan sana g.toş diyorum.

    kendisine oy veren 17 kulübün de şu anda sevinçten havalara uçtuğuna eminim.

    türk futboluna yakışan büyük başkan, görevine hoş geldin.

    tümer topal
  • telefon kayıtlarıyla güzel yurdumda organize suçun bile dünya standartlarından uzak ve vasat olduğunu kanıtlayan kişidir.

    (bkz: kayıtlar)

    elalemin organize suçlusu (bkz: new york'un 5 ailesi) (bkz: pablo escobar) (bkz: cosa nostra) karizmadan yıkılırken, birbiriyle 3 dakika boyunca bana yavrum deme, bana götoş deme, olm ben sana götoş diyosam sevinçten uçman lazım gibisinden liseli muhabbeti yapan pompiklerin suç işlediği topraklarda yaşamak istemiyorum.

    türkiye yanlışlarını doğruya çevirmek zor, bari yanlışımız doğru olsun amk.
  • sabah 7'de evi 20 polisle basılıp gözaltına alınan ve sağlık kontrolüne 8 ekip otosu eşliğinde götürülen aziz yıldırımın aksine, yanlız başına ve kendi özel arabasıyla sağlık kontrolüne giden oradanda ifade vermek üzere vatan caddesinde ki emniyet müdürlüğüne yine kendi başına giden adamdır. ayrıca ifade verdiği 4 saat boyunca istanbul valisi, emniyet müdürü hüseyin çapkının odasında beklemiştir. 3 temmuzdan bu yana demokrasimizin bu kadar ileri gitmiş olmasıda yine takdire şayan bir durum olarak kayıtlara geçmiştir.
  • şimdi bu adamın gs ile alakası olmadığını, hatta tüm camianın nefret ettiğini, yıllar önce de gs kongre üyeliğinden istifa ettiğini yukardaki sığır yazarlar bilmiyor mu? bence biliyorlar.
    fakat amaç farklı. amaç, bu fb-ts-tff geriliminde ihaleyi gs'ye bırakmak. takım iyi oynuyor, kafaya oynuyor. hemen başladılar algıya.

    tanım: ibfk başkanı.
hesabın var mı? giriş yap