• tek kelimeyle inanılmaz! olayların hızlı ve saçma sapan gelişimi, emel sayın'in sürekli iyilik yapacam diye tarık akan'ın ve kendi hayatının içine etmesi, filmdeki insanların dengesiz hareketleri ile insanı sinir krizlerine sokan, ama yine de kendini izlettiren bir film.

    ama filmde emel sayın'ın ne kadar güzel olduğu farkedilmiştir. özellikle tarık akan'la ilk karşılaştığı sahnede beyaz elbisesini giyip tarık akan'ın yanına gittiği hali görülmeye değerdir. sırf bunun için izlenebilecek bir film.
  • hossein alizadeh elinden ve muhammed rıza şeceryan dilinden şöyledir;

    faryad
  • emel teyzemiz şarkının bu kısmını seslendirirken, bir yandan da upuzun kırmızı tırnaklarını * tek tek yukarıdan aşağıya doğru kapatmaktadır *. ancak şarkıyı da nefis söyler, o da başkadır elbette.

    edit: entry'yi okuyan tabii soracaktır, şarkının hangi kısmı diye... haklıdırlar efendim, zira bu entry bu başlık için yazılmamıştır ama bir sebepten bu başlığa taşınmıştır *. referans için: (bkz: yarabbim feryadımı artık duysan diyorum).
  • tarık akan sarhoş vaziyette kendisini terkeden emel sayın'ın sahne aldığı gazinoya gelir, sahneye çıkıp ve programı yarıda keser. emel sayın'ı sürekli sarsarak;

    t.a. - yeter ! özür dilerim bir an için sizleri rahatsız edeceğim, bu kadına bir borcum var onu ödemek istiyorum. kendisini lüks, şöhret ve menfaat karşılığı satmaya alışmış bu kadın beni aşkına inandırmıştı. onu çamurdan çıkardığımı, artık sadece bana ait olduğunu düşünmüştüm. meğer ben onun yatağının sadece gelip geçici bir kiracısıymışım. şimdi ona bu kirayı ödemek istiyorum; ücretini bilmiyorum, fiyatını düşürüyorsam kusura bakma. allll (tomarla parayı yüzüne çarpar ve gider).

    e.s. (kendini toplar seyircilere döner) işte böyle dostlarım, bizim defterimizde borçlarını bu türlü ödeyenler de varmış. haydi büyük hovardanın şerefine söyleyelim; öyle sarhoş olsam ki bir an seni unutsam...

    fena sahnedir.
  • bir hadise şarkısını loop'a alıp dinleyeceksin deseydiler muhtemelen tepkim hohahaha hadi ordan olurdu. çok başarılı olmuş gafil avladın beni hadise…
  • yumurcak veda adlı filmin son sahnesinde sadece müzikli ve sözsüz olan kısmının duyulduğu, yıllardır hala o filmde çalan versiyonunu aradığım hüzün dolu şarkı..
  • bir sabah, bir gül bahçesinde, bir bülbül görüyor şeyh sâdi. ağzında gül yaprağı var. bülbül şakıyor.

    soruyor şeyh sâdi: yahu vuslat hâlindesin, hasretinden bağırdığını anlıyorum, ama gül yaprağını ağzına almışsın. daha neye bu feryat?

    bülbül diyor ki: "yâr vuslat hâlinde dahi nazdadır, beni de böyle bağırttıran onun nâzıdır"

    rabbül-alemin, âşıklar için yârdır. onun için bazen feryat ettirir.
  • bayağı enteresan diyaloglar içeriyor bu film:

    emel sayın:
    -nerede okuyorsun?
    tarık akan:
    +teknik üniversitede okuyorum

    birkaç sahne sonra emel sayın kombosu:
    -senin hiç kız arkadaşın yok mu? :))
    -kızlarla aran nasıl?
    -ahahah bu ilk mi yoksa? ahahah ömürsün valla!

    ablacım, çocuk teknik üniversitede okuyorum diyor. salak mısın ya aslkdjalfkjgh

    bi de şöyle bir diyaloga denk geldim:

    -adın ne?
    +ferit.
    -benimki de feride. ahahaha adaşız desene!

    bu senarist mal mıdır nedir anlamadım. :)
  • bir cengiz kurtoğlu şarkısı.
    link
  • tarık akan ve emel sayın'ın başrolünü paylaştığı 1971 yapımı filmdir.

    öyle bir filmdir ki, izlediğiniz bin bir türlü saçmalığı geride bırakacak bir sahne çıkar karşınıza.

    şu sahnedeki geçiş mi, emel sayın'ın "bitiyor artık hissediyorum, bitiyor" dediği sahne mi, yoksa tarık akan ve emel sayın'ın güzelliği mi bilmiyorum ama bu filmin farklı bir büyüsü var sanırım.
hesabın var mı? giriş yap