fatmagül'ün suçu ne

• --- spoiler ---
  tecavüz sahnesinde çenesi kontrolsüzce titreyen beren saati takdir etmeme vesile olmuştur
  
  --- spoiler ---
• küçükken izlediğim bir filmdi, şimdi dizisi de yapılmış...
  
  fatmagül'ün suçu gece ormanda koşan bir kadın olması ve dolayısıyla dört masum erkeği tahrik ederek yoldan çıkarmasıdır. elbette her suçlu gibi cezasını çekmesi gerekir. finaldeki tecavüz sahnesi çok etkileyiciydi değil mi?
  
  durun daha bitmedi!!! dört gencin tecavüzünü alana yanında devletin, konu komşunun, ailelerin ve tecavüzcü kocanın tecavüzü bedava!!! sırasıyla nişanlısı ve ailesi fatmagül'e sırt çevirecekler, devlet kendisini tecavüzcüsüyle evlendirecek, içinde yaşadığı sevimli küçük kasaba kıza değil, tecavüz edene acıyacak- ee... ne de olsa defolu mal aldı zavallı, kendi hayvanlığından utanan hayvan o kızın beynine ve bedenine her gün tecavüz edecek, tekmeleye tekmeleye karnındaki bebeğini öldürecek... ne de olsa kız karanlıkta ormanda koştu, başına bunların geleceğini tahmin etmesi, kıçını kırıp evinde oturması ve o en mukaddes hazinesi olan bekaretini başkalarının insafına bırakmaması gerekirdi...
  
  daha yolun başındayız, daha birileri çıkıp;
  
  "tecavüz ölümden beter ya, öldürselerdi kızı :( " diyerek empati kurduğunu falan sanacak.
  
  canım memleketim benim, lanetlemeye gelince hepimiz "aa çükleri kopsun!!!" diyoruz. ama "ama"yı ekleyerek mağduru failleştirmezsek bir yerimiz şişer;
  
  "ama senin de ne işin vardı kızım ya o saatte ormanda!!!"
• kamera yavaşça demir atölyesinin kapısından içeri süzüldü. ortamın sıcak olduğu hissediliyor, havada incecik, tül gibi bir toz bulutu ve arka fondan gelen demir dövme sesleri. çalışan kişinin terlediğini hissediyorsunuz, ıslaklığın kokusu burnunuza kadar geliyor. maskülen bir hava hakim ortama belli.
  
  kamera dönmeye devam ediyor, demir ustasını göstermesine az kala gözümün önünde üzerinde sadece demirci önlüğü ile nal döven, ter içinde kıvanç tatlıtuğ figürü belirdi, banyodan yeni çıkmış behlül tadında. olması gereken bu diye düşündüm...
  
  kaldı ki erkeğim avradını sikeyim. bir daha dizi falan izlemeyeceğim. terli kıvanç tatlıtuğ'da neyin nesi anlamıyorum ki?!
• tecavüz sahnesinin geldiğini gören annem kanalı değiştirir. annem, babam, kuzen ve enişteyle izlenmektedir dizi bu arada.
  
  ben fıs fıs bir halde "anne ya açsana, sanki bişey gösterecekler."
  
  bunu duyan 16 yaşındaki ergen kuzenim "yaa teyze ya, aç işte bir saattir bekliyorum ben."
  
  rezil olan eniştem "ehehe sahi bi maç vardı bu akşam di mi?"
  
  ben "gitti ulan sahne:\"
  
  edit: keşke izlemeseydim, beren saat iyi iş çıkarmış, aferin. ölüyorum anlasanadan sonra, oldu bu kız demiştim ben zaten.
  
  (bkz: #18782457)
  
  edit2: buğra gülsoy piç rolünün hakkını vermiş. kendisinden öyle bir beklentim yoktu, alışmıştık kendisini platonik takılan evin efendisi delüğanlı rollerinde görmeye. midemi bulandırdı, bravo.
• an itibariyle steve miller band'in serenade şarkısının, abuk subuk versiyonunun çaldığı dizidir.
• madem ilk bölüm geçti, artık adını "fatmagül'ün suçu neydi?" olarak değiştirebilirler.
• yıllar evvel çekilmiş örümcek diye bir dizi vardı, dizide o teyzeye de tecavüz edilmişti falan sonrasında bazı bazı sahnelerde flashback yapıp gösteriyorlardı sanki onun tadında bir dizi olacakmış hissiyatı veriyor..
• dizi versiyonu için hakkında yazılanları görünce keşke izleseymişim dediğim akabinde yine yazılan "tekrarı yayınlanıyor" yorumu sonucu tv'ye baktığım ve tecavüz sahnesine denk geldiğim dizidir...o kadar etkileyici çekmişler ki "allah kimseye yaşatmasın" diye dua ediyorum hala...
• son sahnesini izlemek için can atan insan(!)lar varmış aramızda. ben izleyemeden kapatmak zorunda kaldım çünkü insanlığımdan utandım. bir diziyi fazla ciddiye aldığım için değil, bunu yaşayan insanlar olduğu için... ayrıca;
  
  (bkz: zenginli dizi)
• yani... bazı entrylere, tweetlere filan bakıyorum da...
  
  bu dizi, troll başlıklarına don't feed the orospu çocuğu bkz.'ı veren tabucan arkadaşlarımızın içindeki espritüel hayvanı görmemize vesile oldu bir bakıma...
  
  hayvan dediysek kelebek değil, ayı ayı!