• 5 duyumuzdan 2 tanesini kullanmayı reddettiğim mevzu.
  • arada sevgili ile çıkan tartışmalar ya da olumsuzluklar sonucu ayrılık düşünülmeye başlandığında birden akla gelen kisi. "ulan ben kızıyorum ediyorum ama başka biriyle çok daha mutlu olacak, başka birini benden daha çok sevecek, onunla daha mutlu olacaklar, bana şöylediği güzel şeyleri gidip ona söyleyecek, hayatını onunla paylaşacak, ben artık kimse olmayacağım onun için..." gibi düşüncelerden ötürü oluşan kıskançlık yüzünden en iyi hareketin tartışma sonucu çıkan öfkenin geçmesini beklemek olacağına kanaat getirten kişi. zaten ayrılmamak bu noktada sevgiliyi cezalandırmanın bir güzel de yoludur. ne de olsa hiç bir zaman yeni sevgilisi ile mutlu bir hayat yaşayamayacaktır.
  • eğer eski sevgiliden artık nefret ediliyorsa, ona bol bol çektirip acı vermesi dilenebilecek kişi.

    edit: üstüne bir de "ah ben eski sevgilimin kıymetini bilemedim, salak kafam benim" dedirtebilirse tadından yenmez.
  • ölüm gibi gelir ama öldürmez.
    sadece bir tek fotoğraf görmüştüm; içinde o'nun ve birkaç kişinin olduğu. hem bizim daha görüştüğümüz zamanlardı o zamanlar, hemen birini bulacak hali yoktu sanki. öylesine bir fotoğraf işte.

    yine de ben ilk gördüğümde, "bu kız" dedim. işte, yeni sevgilisi olacağını anlamıştım. hatta hemen bir arkadaşıma, "bu kız onun sevgilisi olacak, iddiaya girelim mi?" dedim. "yok artık paranoyaksın saçmalama alakası bile yok" demişti o da. hey gidi. ama anladım ben işte. samimi bir poz olmasına gerek yoktu, o'nu o kadar iyi tanıyordum ki, tek bir bakışından, belki de tek bir ifadesinden o kızla aralarında bir şey olacağı ortadaydı benim için. kız güzel miydi bilmiyorum, dikkat etmemeye çalıştım açıkcası. benim tam tersim olduğu kesindi.

    günler geçti ve geçti, arkadaşları, "o'nun biri var hayatında, sana söyleyemedik" dediler. kim olduğunu bilmiyordum o yeni sevgilinin. ne diyeyim, öleceğimi sandığım an, o andı herhalde. kim olduğunu bilmesem bile, bildiğim ya da inandığım, benden daha güzel, daha akıllı ve daha sevecen olduğuydu. zaten buna odaklanmıştım en çok. asıl en önemli noktayı unuttum; o'nun yeni sevgilisini benden daha çok sevdiğiydi.
    bu noktada bana koyan hangisiydi emin değildim. o'nunla olma şansına sahip bir kız olması mıydı, tatile çıkıp eğlenmeleri miydi ya da en mutlu zamanlarını geçiriyor olmaları - ki benle en zor dönemlerinden geçiyordu- mıydı bilemiyorum. bu kadar mutlu.. nasıl olur ya? olabilemezdi yani.
    her türlü sosyal ortamdan çok rahat bir şekilde ilişkilerini gözlemleyebilme ihtimalime rağmen, bir kere açıp bakmadım, her şeyi gözümün önüne sürebilecek o tuşa basmadım. merak etmiyor muydum? ölüyordum meraktan ama görsem de ölecektim. lan mutlular.. nasıl çekemezsin mutlu olan insanları?
    sonra bir gün bir şekilde görmek zorunda kaldım yeni sevgiliyi. uzunca bir süre görmemek için kasılıp dur sonra tesadüfen gör olacak iş değildi. zaten adı artık yeni sevgili değil, o'na göre gayet de uzun süreli sevgiliydi. neyse, sonuçta çook mutlu olduklarını gözümle gördüm, inandım, 3 kere söyledim, hazmettim ve kabul ettim.
    sandığım kadar ölüm olmadı işte, hayat devam etti her türlü.
    aylar önce gördüğüm fotoğraftaki kız mıydı, evet oydu. ha güzel miydi? güzeldi diyeyim de kıskandığım düşünülmesin. akıllı mı, orası kesin. hmm, ayrıca çok da güzel gülüyordu.

    o gün bu gündür, eski sevgililerin fotoğrafları canımı sıkar. içlerinden birileri yeni sevgili olacaktır çünkü..

    9 sene sonra gelen edit: tüm eski sevgilileri evlenmiş biri olarak diyebilirim ki hiçbiri öldürmüyor.
  • eğer eski sevgili gerçekten unutulmuşsa adama çok koymaz. şöyle bir örnek vereyim. lisede bi kızla çıkmıştım. hazırlık ortasında başladık lise bitene kadar. 3.5 yıl yani. sonra ayrıldık. onsuz yapamam, bir daha aşık olamam bıdı bıdı yapıyordum. hatta, onu birisiyle birlikte görürsem ölürüm ben falan diyordum. aradan 3 yıl geçti. kızın sevgilisi falan var. şu an çok konuşmuyoruz zaten. o selam verirse anca ama mesela çocuğu onunla gördüğüm zaman içim zerre kötü olmuyor. facebook'ta beraber koydukları fotolar hiç ama hiç rahatsız etmiyor. yani geçiyor bu durum sakin olun.

    he, şöyle de bir şey var ki, eğer unutamamışsanız ızdıraptır o arkadaş. ızdırap. tabiki o kişiye karışmaya hakkınız yoktur, zira siz de elbette birilerinin eski sevgilisinin yeni sevgilisi olacaksınız ama o düşünce yok mu? saplantı diyin, cahillik diyin, ne derseniz diyin ama o düşünce yok mu o düşünce... ona dokunurken sana aşığım diyen dudakları başkasının öptüğü düşüncesi. bakın daha fazlası değil, bu düşünce bile insanın içini yiyebilir. o adama öfke duyarsınız ama suçlayamazsınız da. o yüzden en iyisi ne mi? o eski sevgiliye mümkün olduğunca uzak durun. haber almayın, bilmeyin görmeyin. belki unuttuğunuz, aklınızdan çıkardığınız zaman bilmeniz en doğrusu.
  • çöp gibi bir oğlan ipince,
    hayırsızın biriydi fikrimce.*
  • kişiye karşı en büyük kötülükleri düşündürüp, üstünde uygulatabilecek kişi.
  • yalanacak kadar güzel olur bazen de.

    not: kızı hayattan soğuttum, lezbiyen oldu! evet! gelmeyin üstüme.
hesabın var mı? giriş yap