• bugünkü yazısıyla içimdeki sucuk aşkını depreştirmiş yazar.
  • neden bilmiyorum ama hiç ciddiye almadığım köşe yazarı ya da genel yayın yönetmeni her neyse...durduğu çizgi, siyasi bakış açısı, vizyonu, fikirleri falan beni hiç alakadar etmiyor...sevip sevmediğimden değil ama çok önemli bir rol model olduğunu düşünmüyorum...bana göre ha hıncal uluç ha ertuğrul özkök...
  • müslümanların masumiyeti adlı videodan sonra çıkan olaylar için başbakan'ın açıklamaları hususunda takdirlerini iletmiş yazar. sadece teröre atıfta bulunduğu ve müslümanların dini duyguları ile oynandığı vurgusu yapmadığı için olumlu bir açıklama olduğunu düşünüyor kendisi. tahminim rte'nin twitter sayfasını takip ediyordur. rte'nin bugün yaptığı gecikmeli müslümanlık vurgusunu gözden kaçırmamıştır yani. bakalım bunu küçük bir not olsa da köşesine taşıyabilecek mi?
    ayrıca internet sayfalarında açık posta adresi yazmayan tek köşe yazarıdır muhtemelen ertuğrul özkök. diğer yazarlara baktım. hepsinin isminin altında mail adresleri durmakta.
  • bugünkü yazısında kullanılan fotoğrafında photoshop marifetiyle omuzları genişletilmiştir.

    daha önce birkaç defa omuzlarının çok dar olduğunu ve bundan çok rahatsız olduğunu belirtmişti. katıldığı televizyon programlarında da omuzlarıyla bir sorunu olduğunu çok net görebilirsiniz.

    işte bu sorununun yansıması bugünkü yazısında kullanılan şu fotoğrafta da var.

    hayatında photoshop kullanmamış, bu tür fotoğraf düzenleme işlerinden anlamayan kişiler dahi bugünkü yazısında kullanılan fotoğrafta omuzların genişletildiğini anlayabilir.

    ikinci fotoğraf da şu. bunda da bir şeyler var.

    kendisini çok sevsem de bu takıntısına anlam veremiyorum.

    edit: fotoğraflara tekrar baktım da. omuz değil tüm gövde de genişlemiş bu işlem sonrası. özellikle ilk fotoğrafta acayip bir deformasyon olduğu ortada.
  • "ya israil? bugüne kadar çocuklar üzerinden siyaset yaptığına tanık oldunuz mu?" diye sormuş bir yazısında yazısında

    ilgisine sunuyorum, utanır mı; utanmaz mı, kendi bileceği iş:

    - http://lebanonspring.files.wordpress.com/…r-fun.jpg

    - http://i203.photobucket.com/…ncero2007/maio/ee2.jpg

    - http://www.hk94.com/images/yeshiva-uzi-2.jpg

    - http://static.flickr.com/…642682_2fea4cce66_o_d.jpg

    - http://www.camera.org/…ages_user/boy with gun 2.jpg

    - http://muslimmatters.org/…bron_settler_children.jpg

    - http://teeksaphoto.org/…mages/lebanonbombwrite2.jpg

    - http://3.bp.blogspot.com/…1600/zionist settlers.jpg

    - http://australiansforpalestine.net/…e1365533_wa.jpg

    + ayrıca bugün, israil'in emriyle lübnanlı falanjistlerin çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 3 bin kadar filistinli sığınmacıyı katletmelerinin 30'uncu yıl dönümü.

    (bkz: sabra ve şatilla katliamı)
  • gazetecilikteki tek başarısı her duruma uyum sağlayan bir politikacı olmasıdır sadece ama kendini ülkenin en entelektüel adamı falan zannetmektedir. bırakın öyle kalsın.
  • akademik yaşamının bir bölümü emre kongar ile çalışmıştır, şanslıdır.
  • bu günkü yazısı nedense yazarlar başlığı altında görülmeyen köşe yazarıdır.
    edit: an itibariyle tekrar görünür olmuştur. ne oldu acaba?
  • kenan erçetingöz'ün programında; "her şehit haberinde bir eğlence iptal edersek bu teröre teslim olduğumuzu gösterir. zamanında doğuda 22 şehit verdiğimiz gün, batıda michael jackson konserini gerçekleştirerek türkiye'nin gücünü göstermiştik." demiş olan kişi.
    kendisine katiyetle katılmıyorum. bugün dünyanın en güçlü ülkelerinden amerika, fransa, hatta italya bile, afganistan'da bir evladı bile öldürülse neredeyse ulusal yas ilan ediyorlar. bu onların güçsüz olduğunu mu gösteriyor; hayır. vatandaşına değer veren her ülke, birinin şehit olmasıyla günlük yaşamında değişim yaşar, yaşamalıdır da. hele ki onlarcası öldürülüyorsa eğlencelerin iptal edilmesi belki de en doğrusudur.
    anlıyorum, bir zamanlar "günlük hayatımızdan vazgeçmek teröristlerin istediğidir" anlayışı modaydı. korku ortamı yaratılmaması için söylenip dururdu. ancak artık o günlerde değiliz. konjonktür değişti. insanlar da değişti. artık toplumsal vicdanın yaralı olduğu, psikolojik savaşın eskisi kadar öneminin kalmadığı, çünkü nerdeyse hergün onlarca kişinin şehit olduğu günler. nerdeyse hergün insanlar ölüyor orda, bu anlayışın, senin eğlencenin iptal edilmemesi ne gibi bir katkı sağlayacak ki toplumun ruh haline? olsa olsa kanıksanma yaratmış olacak.
    kaldı ki oldu da bu. artık insanlar daha duyarsız, alıştırılmış bu anlayış sayesinde. eskiden 10 şehit verildiği günler toplumda yer yerinden oynardı, artık haberlerde nerdeyse ilk haber bile olmuyor.
  • bu adamla herhangi bi konuda tartismak istemem. zira kendisi seytana pabucunu ters giydirebilecek kadar beceriklidir, agzi hayvan gibi laf yapar. yolda gorsem arkama bakmadan kacarim. kose yazmayi biraktigi gun bu ulke icin aydinlik bir donemin baslangici olacaktir. *
hesabın var mı? giriş yap