ertuğrul özkök

• okuyanı hasta eden yazılara sahiptir.
• görevden ayrılacağı söylenen müstakbel efsane genel yayın yönetmeni.
  
  yokluğunda hiçbirşey değişmemiş gibi görünecek ancak çok şey değişecektir. tıpkı varlığında ne çok şey değişmişken uzun zaman hiçbirşey değişmemiş gibi zannedildiği gibi..
• dan brown ile röportaj yapmış insandır.
  http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/…0&tarih=2009-12-10
  
  daha sonra engin ardınç'tan şöyle bir ayar yemiş insandır:
  http://www.sabah.com.tr/…iyi_cocuklar_soru_sorarlar
  
  ama yılmamış bugün dan brown hakkında bir köşe yazısı yazmıştır.
  http://www.hurriyet.com.tr/…2.asp?yazarid=10&gid=61
• yeter artık yeterin!
  içime gelen fenalıklar tahtında bacak bacak üstüne atmış, elindeki şarap kadehi ve sırtındaki kürkle kahkahalar atarken "ab süreci..ötekileştirme..swissotel..o gece neler oldu?" gibi abuk subuk söz öbekleri tekrar eden görgüsüz bir köşe yazarı.
• klasik müziğin insan ruhunun posasını çıkardığını yazdığı paragrafta kırk yıllık "best of"u da "best off" ederek bütün iyiliklerin fişini çekmiş oldu kendisi.
• bugünkü köşe yazısında, kesin inançlılıktan, vicdandan ve empatiden bahsetmiş dili döndüğünce. "gün gelir o keskin bıçaklar size döner" yazarak, fikirlerin bilenmesiyle oluşan savaş durumunu anlatmış. keşke altına bir yere "ben de yapıyorum bazen" deseymiş. o demediği için, hatırlatmakta fayda var:
  
  danıştay baskını gerçekleştiği sırada, ertuğrul özkök kaleme sarıldı ve "cumhuriyet'in 11 eylül'ü" yazdı. evet tam da 11 eylül'ün abd'ye sağladığı tarzda bir süper-yetkili-devlet modeli arzuluyordu o baskını yapan zihniyet, ancak yemedi. başka türlü hesaplar olduğu anlaşıldı ve şu anda ergenekon soruşturması kapsamına alındı.
  
  aynı ertuğrul özkök, türban yasağı mecliste 411 oyla kaldırıldığı sırada, "411 el kaosa kalktı" dedi. bilmiyorum o elleri görünce içten içe ferahlayan başörtülü bir kadınla empati yaptı mı, manşeti atarken.
  
  demem o ki; bülent arınç'ı takip ettiği savunulan bir özel harp'çiyle alakalı empati yapılır, evet. ancak basının ahlaklı ve basınla ilgili denetleyicilerin ideolojilerden ayrıldığı bir dönemde yapılır. ki, öncelikle haber olduğu gibi verilir. o empati metnin arasında ya da bir sonraki günde yapılır. dünyanın her yerinde de bu böyledir. çünkü merhametten de daha önde bir duygu vardır; adalet.
• (bkz: tenzil-i rütbe)
• hürriyet yazı işlerindeki veda konuşmasında göz yaşlarını tutamayarak "that was a good life" sozleriyle veda etmiş yayın yönetmenidir.
• genel yayin yonetmenliginden ayrildigi hurriyet gazetesinin yazarlari arasinda yasa sebep olmustur. ezgi basaran bunalimda ve korkmus, melis alphan sokta, ahmet hakan tepkili.
  twitter yaniyor agalar, ertugrul ozkok'e agliyor tum yazarlar.
• (bkz: that was a good life)