• enternasyonel iyilik melekeri, entellektüel birer dürüstlük abidesi ve iyi niyet elçisi olabilirler. ben bilemiyorum.
  • eğer savlarından emin olarak söylüyorlarsa ya gereken araştırmayı yapmış, gerekli bilimsel kaynakları araştırmış, ve buna göre yargıya varmış kişilerdir. çünkü üzerinde genel geçer bir yargı olmayan bir konuda bu şekilde "olmuştur" ya da "olmamıştır" tarzı bir fikir beyan etmek bunu gerektirir. öteki ihtimaldeyse bundan yüz yıl önce yaşamış ve olayı yerinde bizzat görmüş ya da olayı haber almışlardır. ikisinden birini yapan beri gelsin. vicdani üfürükçüler dağılabilir.
  • temsilciler meclisi tasarıyı kabul edince ortaya çıkmış yazarlar.

    (bkz: hassiktir diyorum)
  • görünen o ki neredeyse tamamı ahmet altan tipi aydın yazarlardan oluşmaktadır.

    (bkz: #14849923)
  • yeni nesildenden de devlet ideolojisini dünya görüşü yapmamış, ana haberlerden etkilenmemiş, dünyadaki savaşların önemli bir kısmının milliyetçilik denen şeyden (çok sevdiğiniz osmanlı devletini milliyetçilik yıkmadı mı efendiler) çıktığını bilen, kişiler de var.

    (bkz: godsbug)

    hemencecik zamanın ötesinden gelen edit: zamanın ötesinde olan sizlersiniz canlar, ben geride kalmışım biraz, ülke gençliğinin henüz apolitik ya da faşizan olmadığı zamanlardanım.
  • (bkz: zindirzimba)
    bir zamanlar kürt yok, kürtçe ne ki diyenlerin bugün düştüğü bilişsel çelişkiye gelecekte de ermeni soykırımı için düşeceklerini bilen yazarlardır.
  • hiçbirşeyden haberleri olmadan,iç savaş'ı soykırım gibi yansıtan ülkelerin güdümünde olan yazarlardır.
  • kendi kendine gelin güvey olmaktadırlar... hatta bir adım ileri götürürsek; marjinal olma arayışındadırlar.

    keza %90'lık kesimin içindeki tarihiyle yüzleşme ateşi, -keşke hiç olmasaydı- dediğimiz hrant dink suikastinden sonra alevlenmiştir...

    ve ilginçtir ki; sürekli aynı argümanlarla " milli müfredatın zihnimize kazıdığı, sorgulamaktan ziyade itaat ettiren ettiren eğitim sistemi, ordu menşeili toplumsal güdümleme, faşist uydurmaları, ulusalcı hurafeleri bla bla... " soykırım (!) savunuculuğu yapılmaktadır.

    anlamakta zorlandığım nokta şudur ki; ne lahey, ne bm ne de ermenistan bu konuda çaba göstermezken - yıllardır tarih komisyonu toplanacak isviçre hakemliğinde - lobi faaliyetleriyle gündemde tutulmakta olan, ısıtılan bu pilavi biz neden hevesle kaşıklıyoruz ?

    hatta şöyle özeyleyim; ulan lobi faaliyetleriyle kabul ettirilmeye çalışılan bir soykırım yalanı ne kadar gerçektir sizin gözünüzde ?

    şimdi bunu bir düşünün... düşündünüz mü... güzel ! o halde bir de şunu hatırlayın...

    hrant dink, ermeni soykırımı'nı (!) türkiyeye kabul ettirip tanıma, tazminat, toprak (3t) talep etmek derdinde olmadı. tam tersine; iki halkın bağlarını kurmak, eskisi gibi aynı coğrafyanın çocuklarını biraraya getirmek için çaba sarfediyordu...

    ardından alevlenen şuursuz ayrıştırma mücadelesine tanık olsaydı, çok daha büyük bir parça kopardı kalbinden !
hesabın var mı? giriş yap