2 entry daha
  • 1

    o'na
    kara gül diyorsunuz dedi adam
    o'na kara gül diyoruz
    dedim

    neden, diye sordu biri
    karanlığın içinden
    sustum
    ateşten bir ırmak gibi etlerimden
    damarlarıma akıyordu elektrik
    (gülün adı bahara
    kara gül o'nun saçlarına yaraşır… diye düşündüm)

    sen bilmiyorsan
    bilen birini söyle
    dedi adam

    hücrelerim dikenli tel yumakları gibi
    savruluyordu kasıklarımla beynim arasında
    (o'na kara gül diyenler
    her çiçeğe yeni bir ad yaraştıranlardır… diye düşündüm)

    küçük bir şey
    boşuna diretiyorsun
    dedi adam

    kavurgan bir asid gibi kendi gözeneklerini
    kemiriyordu şakaklarımdan sızan ter
    (küçük bir şey değil
    o'na seviyorum demek gibi bir şey… diye düşündüm)

    2

    o'na neden kara gül diyorsun
    dedi adam
    o'na neden kara gül dediğimi, biliyorum
    dedim
    zehir, asid ve diken
    aynı yollardan geri dönerek
    bir an için çekildiler gövdemden
    (soluklandım: meraktalar
    bir çiçeği yolmanın sevincine hazırlanıyorlar... diye düşündüm)

    o'na neden kara gül dediğimi, o'nu ilk öptüğüm gün
    rüzgâra söylemiştim, rüzgâr biliyor
    dedim

    telâşla.bir koşu seğirttiler
    (gecenin şahdamarına durma kan taşıyorlardı
    bir yerlerden. iğrençti iğrençtiler. gözleri kara
    çaputlarla bağlanarak bir buzlar ve bakır teller
    magmasına sürülmeliydi yaşam… ki sadece yolunmak
    için var olsun çiçekler, koklayanlar lanetlensin!)

    rüzgâra söylemiştim, rüzgâr biliyor
    dedim

    koştular rüzgârı yakalamaya gittiler
    zincir
    kelepçe
    tüfek
    şair değildi hiç biri
    elleri boş döndüler
10 entry daha
hesabın var mı? giriş yap