emirhan oğuz
-
1
o'na
kara gül diyorsunuz dedi adam
o'na kara gül diyoruz
dedim
neden, diye sordu biri
karanlığın içinden
sustum
ateşten bir ırmak gibi etlerimden
damarlarıma akıyordu elektrik
(gülün adı bahara
kara gül o'nun saçlarına yaraşır… diye düşündüm)
sen bilmiyorsan
bilen birini söyle
dedi adam
hücrelerim dikenli tel yumakları gibi
savruluyordu kasıklarımla beynim arasında
(o'na kara gül diyenler
her çiçeğe yeni bir ad yaraştıranlardır… diye düşündüm)
küçük bir şey
boşuna diretiyorsun
dedi adam
kavurgan bir asid gibi kendi gözeneklerini
kemiriyordu şakaklarımdan sızan ter
(küçük bir şey değil
o'na seviyorum demek gibi bir şey… diye düşündüm)
2
o'na neden kara gül diyorsun
dedi adam
o'na neden kara gül dediğimi, biliyorum
dedim
zehir, asid ve diken
aynı yollardan geri dönerek
bir an için çekildiler gövdemden
(soluklandım: meraktalar
bir çiçeği yolmanın sevincine hazırlanıyorlar... diye düşündüm)
o'na neden kara gül dediğimi, o'nu ilk öptüğüm gün
rüzgâra söylemiştim, rüzgâr biliyor
dedim
telâşla.bir koşu seğirttiler
(gecenin şahdamarına durma kan taşıyorlardı
bir yerlerden. iğrençti iğrençtiler. gözleri kara
çaputlarla bağlanarak bir buzlar ve bakır teller
magmasına sürülmeliydi yaşam… ki sadece yolunmak
için var olsun çiçekler, koklayanlar lanetlensin!)
rüzgâra söylemiştim, rüzgâr biliyor
dedim
koştular rüzgârı yakalamaya gittiler
zincir
kelepçe
tüfek
şair değildi hiç biri
elleri boş döndüler
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap