51 entry daha
  • enteresan sekilde cuneyt arkin ve fatma girik'in oynadigi filmi gercekten de guzeldir cekildigi sartlar ve doneme gore.

    -tabii kendisine tepsiyi yemesini tavsiye eden (sefin secimi) dagdeviren'e "sagol kardas gel boluselim" diyerek tepsiyi yirtan koroglunun o yirttigi tepsi sari yaldizla boyanmis kartondan oldugu icin yirtildigi yerden kabak gibi karton grisinin gozukmesi

    -guya bolu beyine hunerlerini sergileyecek şopar ayvaz'in caldim dedigi seyleri direkt adamin kucagindan alip elinde bile tutamamasi

    -ite binmez, kabire sigmaz gibi enterasan isimlerine ragmen film boyunca bir numaralari gozukmeyen at çalmaya meyilli eskiya cetesi

    -koca ati avuc ici kadar kavanoz boyayla boyamaya calisan ayvaz,

    -kara vezir olmak icin siyaha boyanan koroglu rusen ali'nin kirat'i severken hayvani yanlislikla siyaha boyamasi

    -at mi esek mi ne oldugu belli olmayan hayvanina cok para teklif edilen teyzenin flash tv oyunculuklarini bile mumla aratan performansi

    gibi minik aksakliklarini bir yana birakirsak muthis eglenceli bir filmdir.

    yalniz bolu beyinin acayip hakki yenmektedir bu filmde. adam padisahlara layik at isterken karsisinda ölmüş eşek kivaminda birsey gorunce hakli olarak kizar, koroglunun babasi koca yusuf da hiyarlik ederek adama hakaret eder. ulan aciklasana adama ben bunu yetistirecem falan diye, ya da daha iyisi yetistirip gotursene oyle boynuna camasir ipi baglayip temizlemeye bile zahmet etmeden goturecegine! dusun ki kendi oglu bile "etme baba bunun neresi tay" der, elin beyi nerden bilsin. yok erbabina birakacakmis da bilmem ne, ulan senin delirmedigin ne malum?

    saka bir yana gercekten cok guzel bir filmdir, cuneyt arkin rolunde dokturmus, fatma girik ise guzelligine bir kez daha hayran biraktirmistir. bunun komik ve modern versiyonu yine cuneyt arkin'in oynadigi deli yusuf filmidir, absurdluk sinirlarinda gezen bir filmdir onu da mutlaka seyrediniz (bkz: deli yusuf).

    gel gelelim bu entry'i asil yazma sebebim olan gercek koroglu'na, yani kollektif kahraman koroglu'na; hicbir zaman birey olmayi becerememis ve amacsiz yigin olarak kalmis topluluklar hep boyle bireysel kahramanlar, liderler, onderler bekler dururlar. olmayinca da hayal ederler, bas kaldirislari bile yerlerine bir baskasinin yapmasini umarak yasayip giderler. o yuzden koroglu'nu bir efsane olarak cok sevsem de ideal bir dunyanin yeni koroglu'lara degil koroglu'lara ihtiyac duymayan toplumlara ihtiyaci oldugunu dusunur dururum arada bir, sonra gecip gider bu dusunce. dilimde bugunun konjonkturune cuk oturan koroglu namli filmden efsane bir replik kalir, ben de isyanimi oyle dile getiririm;

    ölürüm de sana varmam, işittin mi arap?
63 entry daha
hesabın var mı? giriş yap