183 entry daha
  • iki gün önce amerika san francisco'da denediğim halüsinojen.
    etkisindeyken yaşadıklarımı yazmadan evvel biraz öncesinden bahsedeyim;
    denemeden önce bir çok yazı okudum, video izledim, kullanan arkadaşlarıma danıstım; öncelikle denemeyi düşünen bir kişinin gerçekten nasıl bir şey olduğunu araştırıp öyle alması gerektiğini hatırlatmak isterim, böylece kendini tanıyan bir kişi lsd etkisine ne ölçüde katlanabileceğini az çok ölçebilir, kendini tanımayan ya da tereddüt eden bir insan zaten kullanmasın büyük bir ihtimalle etkiyi kontrol edemeyecek dolayısıyla bad trip yaşayacaktır.
    türkiyede ortalamaya göre pahalı bir uyuşturucu olmakla birlikte tarlabaşı ortamındaki torbacı doğu kökenli vatandaşlarımızın da lsd'nin ne olduğunu bilmemesi kuvvetle muhtemeldir. fiyatına gelirsek 50-80 tl arası alınabilir.
    aslında lsd kullanmak çok da derdim olmamasına rağmen amerika'da uyuşturucunun yemek yemekten daha ucuz olduğu san francisco'da yaşadığımdan denemek istedim. amerika fiyatı 5-15$ arasında değişiyor ve bulması da bir o kadar kolay. hippie hill de elinizi sallasanız kullanan birine çarpıyorsunuz zaten. ben karesi 8$ dolardan üç tane almıştım. bit hatam da akşam 7 gibi almam ve etkisini gece yaşamamdı gerçi benim için sorun olmadı fakat sabah açık havada parkta vs alsaydım yaşadığım zevkin katlanacağından eminim.
    gelelim deneyimlerime; ne kadar yanlış olduğunu araştırmalarım doğrultusunda bilsem de; ben sabırsızlık ve deneyimsizlik sebebiyle tek başıma alıp tek başıma denedim fakat bunu çok da tavsiye etmiyorum. uyuşturucu etkisindeyken çevremden çok çabuk etkilendiğim için yalnızlık bir bakıma benim için daha iyiydi fakat bu durumun trıbini yaşamak da çok muhtemel.
    lsd'yi alıp hostelime geldiğimde bir karenin yarısını kesip aldım ve etkisini beklemeye başladım. ilk attığınızda etkisisi anında görme gibi bir durum kesinlikle olmuyor. 5 dk içinde bir şey olmadığını görünce olacakları merak ettiğimden kağıdı emmeye dişlerimle ezmeye basladım o an bir kalp çarpıntısı yaşadım biraz devam etti fakat bir süre sonra çarpıntıyı hissetmemeye başladım tekrar hiç bir şey olmamış gibiydim, şuurum hala yerindeydi ve hiç bir görme bozukluğu yoktu, bıraz sonra ara ara titremeler ya da istemsiz bacak kol refleksleri başladı, alalı yarım saat olmuştu ben hala etkiyi bekliyordum. tamamen etkisine girmem 1 saati buldu ama tabi ki siz farkında bile olmuyorsunuz ben hala hiç bir şey yok gibi düşünürken bilgisayarı açtım ve sanki bilgisayar hiç bu kadar yavaş açılmamıştı zaman çok yavaş ilerliyormuş gibi gelmişti ayrıca kendimi ekrana donmuşken yakaladım, pc açılırkenki o 4 renge sahip (kıemızı-yeşil-mavi-sarı) windows penceresinin dalgalanmasına bakakalmıştım üstelik renkler artık çok canlı ve hatta rahatsız ediciydi, gözümü ondan ayıramıyordum çok hızlı bir şekilde dalgalanıyordu o ana kadar hala kendimde olduğumu düşünüyordum fakat bir süre sonra 'oha bu renkler neden bu kadar parlakve bu pencere bu kadar hızlı mı dalgalanıyordu lan? ' sorusunu kendime sorduğumda anladım ki etki başlamış bile.
    o an bir heyecan yaptım noluyoruz ya gibisinden bir an kalbim hızla çarpmaya başladıçok heyecanlanmıştım ve panik olmuştum neyseki daha önce okuduğuklarımı hatırladığımdan kendimi sakinleştirmeye başladım, bunun sadece uyuşturucu etkisi olduğunu ve 8-12 saat sonra geçeceğini ve her şeyin normale döneceğini düşünmeye başladım; nitekim yararlı oldu, çarpıntıyı tekrar hissetmemeye başladım sadece ateş basmıştı. artık etkiyi kontrolüm altına almıştım sadece keyfini çıkarmaya çalışıyordum kulaklıklarımı taktım ve huuzurlu şarkılar açmaya başladım aynı zamanda pc'yle ilgileniyordum ama bir süre sonra hiç bir şeyle ilgilenmeme gerek kalmayacaktı çünkü dış dünyayla iletişimim kesilecekti. bir süre sonra hareket etmek bıle zordu yataga uzandım pc kucagıma koydum sadece muzık dınlıyor ve masaustune donuyordum, şimgeler hareket edıyordu renler çok canlıydı, müzik dinlediğim playlist yazılar dalgalanıyordu görüntüler kayıyordu, sonra gözlerimi kapattım sanki bilinçli rüya görüyordum kendim yönetiyordum rüyamı binlerce hayal binlerce görüntü çok hızlı bir şekilde birinden diğerine geçiyorum.
    çok heyecanlı hissediyordum fakat mutluydum bu aşık olduğun kişiyle karşılaştığın anda yaşadığın heyecana benziyordu gerçekten ard arda aşık oluyor gibi hissediyordum midemde kelebekler uçuşuyordu, bu heyecan hiç bitmiyordu, yüzlerce kez orgazm oluyor gibiydim bir türlü bitmiyordu zevkten yorgun düşüyordum ama bitmesini de istemiyordum, etki başlayalı 2-3 saat gecmişti.
    devamlı kendimin ne kadar mükemmel olduğunu, kendimi çok sevdiğimi, lsd aldığımı ve etkisini çok iyi yaşadığımı bunu çok iyi atlatabildiğimi ne kadar güçlü olduğumu bunu yapabildiğim için ne kadar özel olduğumu, bunun için kendimi daha çok sevmem gerektiğini ve yine ne kadar mükemmel olduğumu.. düşünüyordum, böyle bir sevgi paradoksu yaşıyordum bunun sonu yoktu çünkü kendimi sevdiiğimi düşündüğümde bu sevgının nekadar yerın oldugunu, bu sevgının yerınde olduğunu anlayabıldığım için kendımı ne kadar sevdiğimi ve kendımı sevdığımı düşünmenın ne kadar yerınde oldugunu duşünebildiğim için kendimin yine ne kadar sevmem gerektiğini ve yine.. düşünüyordum böyle bir sevgi pıtırcığı olmuştum bu duygunun sonu yoktu devamlı sevgi çoğalıyordu bıtmeyen bır zevk yaşıyordum ve devamlı doruktaydım.
    kendime deli oluyordum, kendimi kraliçe gibi hissediyordum, tüm düşüncelerimi seviyordum tüm düşüncelerim benim çocuğumdu, düşüncelerim somut yavrularımdı, hepsi küçük pembe power rangers kızlarıydı, hepsi birbirinin klonuydu, aynılardı, hepsinin yanağını sevıyordum sıra sıra hepsi asker robot gibi dizilmişlerdi benim emrimi bekliyorlardı ben ne düşünmek istersem onu düşünmeye hazırlardı hepsi birer ben'dim, onlar hem çocuklarım hem de kendimdim. haydi kızlar şunu düşüneceğiz diyordum ve o hayale başlıyordum, o hayal bittiğinde tekrar sevgi paradoksum başlıyor tekrar power rangers düşünce ordumu görüyordum milyonlarcalardı, onlara aşkımı itiraf ediyordum yani kendime, kendimle ilgili her şeyi çok seviyordum tüm hayallerimi çok seviyordum çünkü onları ben yaratıyordum benim bilinçaltımdaydım hiç bir yabancı yoktu sadece ben ve benim düşüncelerimle birlikteydim, bu samimiyer çok hoşuma gidiyordu. sanki dünyada hiç bir şeye gerek yoktu ben ve power rangers kızlarım yani ben ve düşüncelerım, kendi kendimi tatmin ediyordum duygusal bir orgazm yaşıyordum ve bu tatlı heyecan hiç bitmiyordu sadece tam anlamıyla zevk yorgunuydum. bunlar sadece hatırladıklarımın bir kısmı beynimden geçenler..
    hislere gelirsem bazen hiç bir şey duymuyordum sadece bir uğultu seslere odaklanmamıştım zaten çoğunlukla, sadece görme duyum çok güçlüydü renkler çok parklaktı her şey renklenmeye başlamıştı özllikle yeşil renkler ilgimi çok çekiyordu yazılar tamamen dalgalanıyordu, çizgiler kırılıyor kenarlar sivrileşiyordu.
    çok hareket etmiyordum yatakta uzanmıştım, pozisyonumdan rahatsızlık duymamakla bırlıkte arada sağa sola dönüyordum ve acayip komforlu rahat hissediyordum, bazen kendimi çok hafif hissediyordum hatta bir ara kendimi bulut zannetmiştim gökyüzündeydim sadece havada yavaşça süzülüyordum çok huzurluydu, bazen de kendimi acayip ağır ve yatağa gömülüyormuş gibi hissediyordum, o zaman hareket etmek zorlaşıyordu bir ara özellikle boynum ve kafam bana çok ağır gelmişti, normalde onlarla nasıl yaşadığıma hayret ediyordum bir ara kafamda kilitli çılkaramayacağım bir kare teneke kutu varmış gibi düşünmeye başladım, başım o kadar ağır geliyordu ki sağa sola çevirmek bile çok zordu bir ara bu rahatsızlığı yaşadım bir ara da sanki biri boynumu sıkıyormuş gibi hissediyordum boynuma dokunduğumda bir şey olmadığını hissedebiliyordum ama hala birisi boynumu sıkıyormuş gibi düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum neysekı sonra yine kontrol altına alabildim yine güzel şeyler düşünmeye çalıştım ve unuttum gitti, zaten çok da bir şeye odaklanamıyorsunuz düşünceler hayaller acayıp hızlı bır sekılde akıp gıdıyor, sadece onları iyiye yönlendirmek sizin hayal gücünüzü yönlendirme becerinize kalıyor eğer kontrol edemezseniz farklı farklı kötü düşünceler ve halusulasyonlar ard arda gelıyor.
    fakat benim için ara ara düşündüğüm tekrar eden tek şey kendime karşı olan sevgi paradoksuydu. kendime o kadar aşıktım ki kendi yanağımı seviyor ve ara ara kendime sarılıyordum, bu bedene ve bu beyne sahip olduğum ya da kendime sahip olduğum için çok mutluydum fakat kendimi vucudumu ellerimi algılayamıyordum, kendime dokunduğumda sanki başka biri bana dokunuyormuş gibi hissediyordum düşüncelerimle sevişiyordum , power rangers kızlarıyla öpüşüyordum onlar birbirlerini tatmin ediyordu dolayısıyla düşüncelerim beni tatmin ediyordu, bir nevi kendimle sevişiyordum.
    ellerim titriyor, parmaklarımı hareket ettirmeye çalışıyorum elime baktığımda elim renk değiştiriyordu; kırmızı mavi sarı yeşil pembe.. parmaklarımı hareket ettirmeye çalışırken bu renklere odaklanıyor ne yapmaya çalıştığımı unutuyordum, elimın içindeki çizgiler 3 boyutlu hale gelmişti elimden ayrılıp havada uçuyorlardı, elimin içindeki damarların yeşil rengi bile çok parlaktı beni rahatsiz ediyordu, elimi oynattığımda onu binlerce aynı el takip edıyordu yavaş bir şekilde, dans figürlerindeki gibi elimin hareketi tekrar eden yüzlerce el yavaş çekim aynı hareketi yapıyordu. her biri kendi ardında iz bırakarak gecıyordu önümden.
    kafamın içinde binlerce hayal dönüyor, random birisini seçip içine girip o hayali 1-2 dakika yaşıyorum sonra birden kendimi baska bır hayalın ıcınde buluyorum nasıl gectığimi bile sorgulayamıyorum.
    kendi içimde gezinıyorum sankı, kendi kendime düşünüyorum kendımle sohbet edıyorum her şey benim aslında her şeyden önemli tek şey benim
    2-3 kez yuzumu yıkamak ıcın ayaga kalktım kalkarken terliğimi bıle gıyemedım uzun sure gıyınmek ıcın ugrastım kalktıgımda sankı yer kayıyordu bacaklarımda güz yoktu ve tıtrıyorlardı neysekı bır kac adımdan sonra alıştım yuruyebıldim ama dengesizdim
    zaman ılerledikçe yavaş yavaş daha kontrol edilebilir bir hale geliyor ama ne olacagı da pek belli olmuyor bazen bitti sanıyorken kendimi çok başka yerlerde bulabiliyorum..

    5-6 saat geçmişti; görüntüler hala dalgalanıyor kesiliyor titriyor renkleniyordu.
    lsd etkisisini akşam 9 gibi göstermeye başlamıştı ve bunlar olmuşken saat sabah 4 e geliyordu, artık uyumak istiyordum falat bu mümkün değildi, çünkü içimde çok büyük bir enerji, heyecan vardı. derin nefes alırken kalbimin hızlı attığını hissdiyordum arada bu beni tedirgin ediyordu ayrıca etkisinin uzun süreceğini bilmeme rağmen hissettiklerim ne kadar güzel olsa da yavaş yavaş sıkılmaya başlamıştım, ne zaman bitecek acaba diye düşünüyordum sık sık saat hesaplamaya çalısıyordum ama bu çok zordu, kaç saat geçtiğini bile hesaplarken saati sayarken resmen kaçta kaldığımı unutuyor ve tekrar başa dönüyordum. başka seçeneğim olmadığını, geçmesini beklemekten baska elimden bır sey gelmeyecegını düşünerek aklıma yine tekrar tatlı düşünceler getirmeye çalışıyordum, böylece önceki düşünceler 'niye bitsin ki ne kadar değişik ve güzel bir deneyim yaşıyorum' diye şekil değiştirdi, bilmiyorum her insanda böyle mi fakat ben düşüncelerimi bu kadar kolay bir şekilde yönlendirebiliyordum işte, sadece etkisinin geçmesini beklemeye ve moralimi bozmamaya odaklanmıştım
    halüsülasyonlar fiziki hareketlerime göre de değişiyordu; mesela kolumu kaldırıp ranzanın demirini tuttuğumda yatağım gemi demir de yelken olmuştu, yatağım dalgalanıyordu ben rüzgara karşı gözlerimi kapatmış denizin kokusunu içime çekiyordum, son derece huzurluydum bir süre böyle devam etti uzun süre kolumu havada tuttugumu sonra fark ettim fakat buna ragmen kolumdaki uyuşukluğu bile hissetmemiştim, ben sadece denize ve o anın büyüsüne kapılmıştım.
    bir ara yatagımdan aşağı baktığımda yine yatagımı bir gemi olarak düşünüyordum, yine dalgalı bir denizdeydim ve yatak yani gemi sallanıyordu, yatagım yerden çok yüksekti ya da su çok derindi buna karar veremiyordum, sonra bir ara kenarda duran ayakkabılarıma dondum, bir an ne kadar büyük olduklarını düşündüm, ayakkabılarım devasa boyuttaydı o an kendimi dev sandım, ama bundan çok ayakkabılarla ilgileniyordum bana çok biçimsiz ve büyük geliyorlardı ama sanırım lsd etkısı yavas yavas azaldıgından bunun bır halüsülasyon oldugunu ve kafamın da ne kadar güzel olduğunu düşünebildim çünkü ayakkabılarımın gerçek boyutunu hatırlayabılıyordum artık,.
    sonra bu sefer de etki geçse bile lsd nın ızlerini hala yasayacagım tribine girmeye basladım cunku arkadaslarımdan biri lsd den sonra hayatın değişecek tarzı bir seyler soylemişti, o cumleler beynımde tekrarlanıyordu sankı hayatım elımden alınacakmış, beynım eskısı gıbı guzel calısamayacakmış gibi bir korkuya kapıldım ama yine kullanan ve normal hayatlarına gayet devam edebilen insanlar aklıma geldi ve onlara yoğunlaştım. bu arada renkler hala çok canlıydı ve yazılar hala dalgalanıyordu.
    eskiden sesler çok ilgimi çekmezken artık en ufak bir tıkırtı çok yüksek sesli geliyordu bana. arada ani seslerden ürküyor ya da bir anda irkiliyordum, dışardan gelen araba veya insan sesleri sanki yanımdaydı ve çok sesliydi. bi an devamlı tekrar eden bir sürtünme sesi duydum ses giderek artıyordu, halisülasyondaydım ses devamlı bana yaklaşıyordu sanki artık, gözlerim kapalıydı, ses artık dayanılmayacak derecede yükselmişti bir an gözlerimi açtım sesin kaynagının mantıklı bir açıklamasını araştırmaya başlamıştım ki birden ses kesildi sonra anladım ki aslında ortada bir ses yok sadece hayal ürünü ama çok gerçekçi.
    artık 8-9 saat geçmişti, etkisinin azaldığını hissedebiliyordum ve gecmesini beklıyordum artık gerçekten uyumak istiyordum çünkü çok yorgundum fakat uyumak çok zordu hala, sadece gözlerimi kapattım ve bekliyordum yine binlerce hayal görüyordum saat sabah 6 ya geliyordu artık o trans halinden çıkıp dünyayla bağlantı kurabilir hale gelmiştim ama kafam hala çok iyiydi, yine de o baygın halden çıkmıştım gözlerimi kapamıyordum artık sonlarına yaklastıgımı bildiğim için artık korkularım da tamamen bitmişti etkisinin azaldığını hissettikçe de ayrı bir mutluluk yasıyorum, tekar bilgisayarı aldım ve bu sefer yazıların kayıslarını renklerin hareketlerıni zevkle izlemeye başladım, sınırları zorluyordum sonuna kadar bakıyordum daha ne kadar kıvrılabilir veya renklenebilirler diye, önceleri fazla bakamıyordum çünkü onlara daldığımda kendimden daha fazla geçiyordum ama şimdi etki azaldığına göre bakabilir zevkini çıkarabılırdım, artık facebook da bile takılıyordum falat hala ekran karmaşıktı bir süre sonra hiç mecalim kalmamıştı pc yı tekrar bıraktım sadece uzandım ve gözlerimi kapadım, uyumuşum.

    sabah çok yorgun uyandım, zaten sadece 1-2 saat uyuyabılmıstım, hala sersem gibiydim, yüzümü yıkadım kahvaltıya inmek istiyordum belkı bır seyler yersem ya da kahve içersem bıraz daha dınclesebılecegımı düşünüyordum, ayaga kalktığımda hala dengesizdım ama bilincim yerinde sayılırdı sadece fiziksel etkiler devam ediyordu, odadan çıktım kahve aldım odaya dönerken sendeliyordum, odaya gırerken kapıyı zor açtım kahveyi masaya koyarken bardağı devirdim bir an yine kötüleşmiş dengemi kaybetmiştim neyseki fedback yaşıyordum sadece, yıne ayıldım etrafı üstünkörü sildim kalan kahveyi içtim ve tekrar yattım, artık gerçekten uyumaya başlamıştım 5-6 saat sonra uyandığımda halsizliğim devam edıyordu fakat dengem yerine gelmişti, bir duşla tamamen toparlanabileceğimi düşündüm, soguk duş aldım yemek yedim ve artık daha rahat hissediyorum.
    tam olarak etkisi 24 saat içinde geçiyor.

    diyeceğim o ki; dayanıklı bir bünyeye sahip değilseniz ve tereddütleriniz varsa denemeniz pek de hayrınıza olmayacaktır fakat kendinizi yönlendirebileceğinize inanıyorsanız; de hadi buyrun.
    fakat şunu hatırlatmakta yarar varki lsd öyle ara ara sık sık kullanabileceğiniz bir uyuşturucu değildir. abartılı kullanımda etkisi geçse bile halüsülasyonlar sizi gerçek hayatınızda da etkilemeye başlayacaktır. eğer hayatınızın geri kalanını sorunlu veya şizofrenik bir şekilde geçirmek istemiyorsanız lsd'yi abartmamak zorundasınız.
    belki triplere dayanabilmiş veya düşüncelerinizi lsd etkisindeyken yönlendirebilmiş olabilirsiniz fakat bunları uyuşturucu etkisinde yaşadığımızı biliriz; şayet bu soyut olgular gerçek hayatımıza girmeye başlamışsa işte o zaman asıl problemler baş göstermiş diyebilirim çünkü artık etki uyuşturucu tribinden çıkıp psikilojik veya travmatik bir olaya dönüşmüştür, geri dönüş ise imkansız olabilir.
    ilk deneyiminiz sorunsuz geçse bile 2. veya 3. de trip yaşamayacağınız anlamına gelmez , her zaman olumsuz sonuçlarla da karşılaşabileceğinizi göz ardı etmeyin.
496 entry daha
hesabın var mı? giriş yap