ferdan ergut

• twitter'da şöyle dedi bugün "erdoğan, 'ben direnişçinin arap ve sünni olanını severim' diyor. 'demokratlığının' sırrını döken her zamanki gibi kürtler."
  
  herkesin devlet kurma, içinde bulunduğu devlete direnme, bayrağı ile gurur duyma hakkı meşru iken kürtlerinki hep tehlike oldu zaten.
  
  bu kadar da empatiden yoksun olunmaz ki! "kürtler niye devlet kuramaz?" dendiğinde cevaben "o topraklar bizim, savaşıp da aldık." diyen sığ adam, sana diyorum buraya bak: bu toprakları herkes bulunduğu yerde savaşıp aldı. senin atan kendi köyünden kalkıp ülkenin öbür ucuna gitmedi.toprak kağıt üstünde sahiplenilecek bir şey de değildir. bu yüzden herkesin kendini yönetme hakkı elbette vardır! buna ister devlet deyin, ister eyalet. hele hele tarihsel ve kültürel olarak devlet şekli olarak federasyonu seçmiş olan türklerin milliyetçi olanlarının niye ısrarla kendi kültürleri yerine fransız icadı bir sistemi savundukları sorusu da cevapsız.
  
  "türkiye bölünmesin." ne saçma laf. demek ki bölünme zaten yapay bir kavram olan "devletle" ilişkili. halkla ya da toprakla değil. bir başka yönetim alanının "bölünme" olarak kabul edilmesi ne kadar da salakça. insan yerine devleti öne çıkaran düşüncelerin saçmalığı, müslüman geçinip de "vatan" kavramını en fazla 200 yıllık bir geçmişi olan modern manada ele almak saçmalığı ile yarış halinde.
  
  milliyetçilerin nazarında bir topluluğun kendini yönetme iradesini ortaya koyması, bunu gerçekleştirmesi düşman olması anlamına geldiği için "bölünmek" oluyor söz konusu eylemin ismi. oysa bu küçük çaplı yönetimler elbette ortak bir coğrafyaya sahip olmakla ortaktır ve bu çıkarları doğrultusunda büyük bir birlik doğabilir. avrupa birliği, tek bir devlet hükmündedir ama bu üye devletlerin, halkların egemenlik haklarının bozulması anlamına gelmemektedir. demek ki bir halkın kendi kendini yönetmesi birliğe engel değil.