3058 entry daha
  • mikail boz'un başına gelenler sonrasındaki duyarlığı timsah gözyaşını andırmaktadır.

    tabii duyduğum/halihazırda öngördüğüm doğruysa.

    beş ay boyunca; yani boz'un sözlük'teki entrysi hakkında yasal inceleme başlatıldığı andan üniversite yönetimi malum cezayı tatbik edene kadar geçen süre içinde bu kişiye kimse "yavu senin şu entrynle ilgili olarak bize başvuruldu. entrye de baktık hiçbir sıkıntı göremedik, gayet legal. haberin olsun. yarın bir gün kapın çalınabilir" dememiş beklendiği üzere.

    şimdiyse bir "arkandayız aslanım" tavırları seziliyor. samimiyetsiz görünüyor.

    ben yazdığım ve hukuka uygun yazılarla ilgili olarak, sevdiğim, değer verdiğim, önemsediğim sözlük'ün 'arkamda' değil 'yanımda', hatta 'önümde' olmasını beklerim.

    kanzuk beyefendi zaman kaybı oluyor diye biz yazar müsveddelerinin mesajlarına cevap verilmemesi talimatı verdiğini utanmadan deklare edebiliyor. ben de deklare ediyorum ki: hukuki bilgisi yeterli düzeyde olmadığı için ciddi sıkıntılarla karşılaşması kuvvetle muhtemel kişiler hakkında herhangi bir girişim olduğunda, bunu vakitlice kendisine bildirmek; bir ağabey ya da 'yazar arkadaş' olmayı geçtim, 'basiretli bir tacir' duruşudur. asgari beklenti bu yönde.

    çok da zor olmasa gerek.

    sen böyle değildin ssg. duyarlığını tutarlı hale getirmek istiyorsan, sana naçizane önerim çevrendekilere bir bak. her söylediklerini koşulsuz doğru kabul etme. "yazarlara haklarında soruşturma bulunduğunu söylememiz yassah" gibi deli saçması cümleler kuranların hukukçuluğundan şüphe duy.

    gelen mesajların akabinde ekleme:
    bu entrynin geçen haftanın en beğenilen entryleri listesine girmesini, daha fazla kişinin durumdan haberdar olması bakımından olumlu buluyorum.

    burada ssg'yi günah keçisi yaptığım sanılmasın. o'na yönelttiğim eleştiriler aslında ekşi sözlük'e yönelmiş durumda. şahsi olarak ssg'nin, nazmiye demirel sözlük'ü bırakma kararı aldıktan sonra girmiş olduğu entryde belirttiği üzüntüyü taşıdığını biliyorum bu konuda. yazarların i.p. bilgilerinin istenmesi ve fakat durumu yazarlara bildirememe konusunda.

    burada kanzuk, ssg'yi ağır biçimde yanıltmakta ya da kandırmaktadır. yoruma açık dahi olmayan kanun metinlerini, sözlük yazarları aleyhine yorumlayan, cezalandırma heveslisi savcılarla görüş ve işbirliği içindeymişçesine aynı doğrultuda düşünen; yazarların, dolayısıyla sözlük'ün içinde bulunduğu bu kıskaçtan -zira bu durum kronik bir hâl aldı- nasıl kurtulacağı ile ilgisiz bir tavır içinde, her gün günü kurtarıp duruyorlar, farkında değiller.

    şimdi, bir şekilde hakkındaki bilgiler (i.p., varsa isim soy isim, adres vs.) sözlük yönetiminden istenen ve kolluk (polis) veya savcılığa bu bilgileri sunulan yahut ileride sunulma potansiyeli taşıyan tüm yazarlara, hepimize, hepinize sesleniyorum:

    ceza muhakemesi hukukumuzda, sözlük'ten i.p. bilgileri istenen yazara, sözlük yönetiminin bu durumu bildirmesini engelleyen hiçbir hüküm bulunmamaktadır.

    zorlama yoluyla bazı hükümleri ya da hukuken yol göstermekten öte bağlayıcılığı olmayan kanun gerekçelerini sanki bu anlamdaymış gibi önünüze sunanlara kanmayınız.

    öncelikle, i.p. bilgileri istenen yazarın evine şafak baskını değil, tebligat yapılmaktadır. dolayısıyla sanki tarihin en gizli operasyonu yapılıyormuş da, entryi giren yazar yurtdışına kaçacakmış yahut delil karartacakmış gibi bir izlenim uyandırmaya gerek yok, saçma kaçar.

    zaten entry girilmiş, suçsa, suç işlenmiş durumda. deliller ortada yani.

    savcı, soruşturmanın amacının tehlikeye düşeceğini öngördüğü istisnai durumlarda 'hakime başvurarak' şüphelinin haklarının kısıtlanmasını talep edebilir. bu, istisnai bir durumdur ve savcı kendiliğinden, kafasına göre şüphelinin haklarını kısıtlayamaz. hakim kararı gerekir.

    ve ben iddia ediyorum ki; bu yönde bir karar varsa dahi, sözlük yönetimince, savcılık tarafından i.p. bilgileri istenen kişiye soruşturma numarasının verilmesinde hiçbir sakınca yoktur. burada şüpheli sıfatı taşıyan kişiye, sadece soruşturma numarası bildirilmektedir. dosya numarasını edinen kişi, adliyeye gittiği zaman; şayet o dosyada hakim tarafından verilmiş bir kısıtlama kararı mevcutsa zaten dosyaya rahatlıkla bakamayacaktır. birtakım haklardan yoksun durumdadır zira.

    özet: kimseyi kandırmayın; kendiniz de kanmayın. çok zor iş değil bunu çözmek.

    götümüze girebilir gibi bir uygulamanız var. bunu biraz geliştirin. savcılık kanalıyla bir entry ilgi tutularak yazarın i.p. bilgileri mi istendi? bir arabirim oluşturursunuz; ilgili entryi silersiniz; açıklama kısmına da dosya numarası ve hangi merciin istediği bilgisini yazarsınız; olur biter.
3982 entry daha
hesabın var mı? giriş yap