12 entry daha
  • "diş hekimi olmasaydı bir bok olamayacaktı" familyasından, oda sıcaklığında herhangi bir muhabbete girmeye tenezzül etmeyeceğiniz, düzenli olarak kira ödese arkadaş olmayacağınız asistanlar tarafından yıllar yılı insanlık dışı bir muameleye tabi tutulmanın normal karşılandığı ilginç fakülte. sizdeki bu ne kafası bu?

    yardımcı olunsun diye oraya dikilen (bedavaya haksız bir şekilde dikilen, fakat bu haksızlıkta benim payım yok), velhasıl her boku doğuştan bilmek gerekiyormuşçasına senden insan haklarına aykırı bir şekilde hesap sorma yetisi bulunan, veya bulunduğunu düşünen, esasında hani dilim dilim doğrasalar onu marmara denizi, karadeniz ve hatta hatta akdeniz cacık olacak asistan, beynine nervisidi ne zaman koydular?

    bir haftada pes ettim total katından üç yıldır ugramışlığım yok, perioyla aram zaten iyi değil çünkü folyo sevmiyorum, 800 yaşındaki aksi hemşireler de beni sevmiyor, isterken konservatif 10 dakikada bir dolgu, kuronda evraksal bürokrasiyle uğraşmadan hemen önce, ortoya çıktım asansörde yer olmadığı için merdivenle 6 kat ki, laboratuvarda tel bükeyim, ellerim nasır tutsun hadiseyi öğrenmeden diye.

    hacı biz şimdi kaçla geçiyoz, kaçla kalıyoz? öğrenci işleri sözüm size: lütfen inadı bırakın, internet kullanın, telefon kullanın, fax kullanın, telgraf kullanın, ateş yakın dumanını çıkarın; öğrenin artık nedir işin doğrusu, mağara değil bulunduğunuz yer, dişhekfak, istanbul'un ortası!

    adamı halk ozanı yaparsınız total asistanı. kerr olmadıysa nedir yani, ölem mi? hayır niye geriliyosun öyle hemen? dünyanın sonu mu? en çok merak ettiğim de, niye bağırıyosun ki şimdi? sdfhjkksfhd.
    ne baktın öyle uzun uzun? bilemedim, evet. sorduğun sorunun cevabı bende yok, evet. yine mi ölem?
    sorgulayıcı göz temasını yasal yollarla 3 saniyeye indirseler bir numaran kalmayacak da işte...
    hakem gelse çalsa 3 saniyeyi. kendi yarı alanımdan topu oyuna soksam.

    ya sizin, hepinizin, entrikaları, dedikodu kazanı, nedir bu sidik yarışı? önemli olan işlevi diye size 25-30 yıldır söylemiyorlar mı? neyi ölçüyorsun hala orada, elindeki mezurayla.

    nedir bu ego aragazcılarına tanınan imtiyazlar peki? fakülteden çıkınca beş para etmeyecek kıçlarınızı yalamadık diye, işsiz mi olduk?
    ne yani arkada oturduk diye, avare mi olduk?
    ne şimdi arkadan cevap vermek uygunsuz oldu, ondan mı baktın öyle şaşkın şaşkın, ön sıra yavşağı, sürpriz mi oldu?

    bi'dişçi sizsiniz zaten amınakoyim, bi' dişçi sizsiniz...

    alayına inat, yaşasın arka sıradakiler saffet!
    bi'tane de kemal örtmen çıkmaz ki gençler nabıyonuz desin.
    elde hesap makinesi, hesaplayın ancak dönerleri. hala para mı lazım? doyun ulan, doyun bi'.
    yalvarıyorum siyasete karışmayın bir de. biliminiz de, siyasetiniz de, saçınız ve hatta makyajınız da 1960 yılında terk edildi. tekke ve zaviyelerde kaldı aklınız, hala sevincini yaşıyorsunuz sanki dün gibi.
    aradan 24 nesil geçti, hesap makinesi bulundu, döner sermaye kuruldu...
    bi ona yetiştiniz gün gibi, bi ona.

    ya beyler, ben size ne diyeyim?
    ben sizin hayata bakış açılarınızı...
28 entry daha
hesabın var mı? giriş yap