6 entry daha
  • --- dikkat, ekşi macera labirent'in bir bölümüdür! şayet buraya bir "bkz" vasıtasıyla gelmediyseniz lütfen (bkz: #22046986) ---

    ayaklarım benden emir almıyor! ellerimi hissetmiyorum! gözlerim görüyor ama ne gördüğümü çözemiyorum. beynim çok uzun zaman evvel açılıp unutulmuş bir balık konservesi gibi kokuşmuş vaziyette. ne olduğunu anlamak için bir an durmam gerektiğini düşündüğüm ve yavaşladığım anda içgüdülerim durmamam gerektiğini bağırıyor avazı çıktığı kadar ve koşuyorum tekrar tüm gücümle. korkmuyorum. hayır, kesinlikle korkmuyorum.
    korkmamam garip değil mi? gündüz vakti sokağın ortasında neden korkmam gerekiyor ki zaten? koşuyorum, yok hayır sprinte kalkmış durumdayım. başım feci ağrıyor. düzgün düşünemiyorum. beynim garip şekillerde bana bu düşüncelerin vücudumun salgıladığı asitlerden ve hormonlardan kaynaklandığını olabildiğince karışık şekillerde açıklıyor. kafam allak bullak. niye durmamam gerekiyor? birisinden mi kaçıyorum? arkama bakmak istediğimde vücudum kaskatı kesiliyor, boynumun geriye dönüş hareketi yaptığı anda hızımın ne kadar oranda yavaşlayacağı, köşeyi dönerken alacağım nefesin dönüş esnasındaki g kuvveti---
    delirmiş olmalıyım.

    binanın köşesinden hızla dönerken düşecek gibi oluyorum, hemen toparlanıp yola devam ediyorum. bu esnada gözüme ulaşan bir görüntüyü saniyenin onda biri sürede değerlendiriyorum. beş metre ilerideki apartmanın birinci katındaki dairenin balkon kapısı az biraz zorlamamla açılabilecek durumda fakat perdelerin konumuna bakarak oradan apartmanın içine giremeyeceğimi anlıyorum. perdelerin tamamen kapalı olması, kuvvetle muhtemel evde kimsenin olmadığı manasına geliyor. binanın yapısına göre de arka tarafa açılan bir penceresi yok dairenin. kapının da kilitli olması olasılığı çok yüksek. ayrıca kapalı bir yere girmek için henüz erken. önce uzaklaşmalıyım buradan. binanın hizasından geçtiğim ana kadar bunların hepsi bir çırpıda geçiyor aklımdan. beynim arap saçına dönmüş durumda. bütün bunları nereden bildiğimi bu varsayımları nasıl yaptığımı bilmiyorum. kendiliğinden oluyor sanki her şey.

    siren seslerini duyduğum anda algılarım katlanıyor. birkaç metre ileride bir adam arabasının içine girerken duraklıyor, baktığı yöne bakıyorum insanlar garip davranışlar sergileyerek belli bir yöne doğru ilerliyor. adamın bu duraklama anından yararlanıp arabasına binebilirim, sirenler arkamdan geliyor. insanların gitmekte olduğu yönün tersine köşede ters yön levhası var, oradan giremem. düz devam etmem bana yarar sağlamaz. sokaklar dar, herhangi birisi kuralları hiçe sayıp ters yönden gelse kımıldayacak yer bulamayabilirim. araba olmaz!
    aaaaahhhhhh! ne yapıyorum ben böyle?
    sokağın sonundan sola dönüş yapıyorum, bu sokak diğerine bakarak daha geniş. ilerideki araç hareketliliğine bakılırsa bu sokağın sonunda daha geniş bir sokağa ve hatta caddeye çıkacağım gibi. aşağı yukarı 120 metre olmalı mesafe. fakat oraya kadar varabilir miyim? nefesim düzensiz halde. oraya koşabilecek kadar dermanım kaldığından emin değilim, caddeye ulaşamama olasılığı üzerine çeşitli düşünceler geçiyor aklımdan. kaldırımda ilerleyen bmx bisiklete binen ve bana garip bir şekilde bakan çocuk! bisiklet? bmx? hayır, saçmalamaya başlıyorum. yeterli oksijen alamıyorum yüksek ihtimalle. bu kararsızlığa bir son vermeliyim.

    · hemen sağımdaki apartmanın bahçesine geçeyim. belki durup dinlenme şansı bulabilirim./#22047375
    · caddeye kadar dayanmalıyım! bu tek kurtuluşum/#22123747
    · en yakın aracın camını kırıp düz kontak yapmalıyım!/#22087208
    · sikerim, niye kaçıyorum lan ben?/#22138353
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap