7 entry daha
  • "bir babam vardı benim isimlerini kendisinin bile arada bir karıştırdığı bir sürü çocuğu...ilk beş kardeşimi doğuran anne yaşlanınca babam ikinci kadını aldı o da doğurdu bir beş tane, tabi doğup ölenleri söylemiyorum, ayrıca basit bir arazi anlaşmazlığı yüzünden iki kardeşim amcaoğulları tarafından öldürüldü...hayat böyle devam ediyordu yaşadığımız topraklarda...sonra bize karşı işlenen zulümlerden şikayet etmeye başladık...dilimizi yasakladılar diyorduk mesela, fakir kaldık diyorduk...herşeyi devletten beklemek, herşeyin suçlusu olarak devleti görmek...
    bir gün devlet babama "hacı sen nasıl yetiştiririm, başkalarını incitmeyecekleri bir aile terbiyesi nasıl veririm türünden hiç bir endişe taşımadan hayatın içine saldığın onca çocuğuma devlet baksın diyorsun öyle mi"...dedi... babam "he valla" dedi..."başka ne olacaktı ki"..."peki" dedi devlet..."bakalım"... "okula yolla bari çocukları"...bu sefer babam "para verirseniz yollarım" dedi ...devlet buna da "peki" dedi...
    sonra istanbula, izmire bilimum yerlere de taşındık... sebeplerden biri köylerimizin yakılması idi...
    ezberlerimiz vardı;
    korsan kitap satabilirdik... çünkü t.c. düşmanımızdı... uyuşturucu satabilirdik çünkü tc bizi fakir bırakmıştı...
    babalarımızı işe götüren belediye otobüslerini yakabilirdik çünkü bizde olmayan her şey türklerde vardı... "
    liste uzar gider...
    bazıları bu kadar da basit değil diyecek belki...ama bazen hayat ve içindeki "gerçekler", bu kadardan bile daha basittir...
    siz hiç kürt oldunuz mu derken bunları kastetmiş galiba soruyu soran kişi...
    çünkü kürt olmak biraz da bu değil mi? kürt olmayı bazıları "filleri" ile buna indirgemedi mi?
    ...
    bu toprakların sosyolojik bir veri olarak kabul etmek gerekir ki bazı manevi dinamikleri, kökleri vardır, hem türkleri hem kürtleri birbirine bağlayan; onları bir ve aynı yapan...benzeştiren...birini diğerinin gözünde "öteki" olmaktan çıkaran...şimdi o dokuda heder olmaya başladı...
    pkk'yı bir yerlerde önce "teorik" olarak dizayn edenler onun ideolojisinin bile sosyalist olmasını boşuna seçmedi...türkiye sosyalist bir devlet olsaydı muhtemelen pkk'nın ideolojisi "dini" referanslardan beslenen bir ideoloji olarak belirlenecekti...90'lı yılların başında yanlarında seccade taşıyan pkk'lılar örneğinde olduğu gibi...
    şimdilerde gelinen nokta itibariyle ortalarda serseri mayın gibi, zemberiği boşalmış saat gibi dolanan, nihilist, amaçsız, "hayatı" ıskaladığının farkında bile olmayan, bir insana acı verdiğinde, bunun bile farkına varamayacak kadar vicdana "duyarsızlaşmış" yeni yetme, herhangi "değer yargısı"ndan yoksun; halk tabiriyle "allahsız, kitapsız" gençler üretmeye başladı kürt toplumu...ve bunun ilk yansımalarını kendi içlerinde görmeye, kendileri de bir bedel ödemeye başladı...birbirlerine karşı işledikleri suçlar bazen insanın kanını donduracak nitelikte ki bunlar sadece medyaya yansıyanlar...
    kültürel haklarımız yok falan diye bağıranlar aslında çoktan o kültüre ihanet ettiler...
    ortada ne olduğu belirsiz piç bir kültür oluşmaya başladı...
    birbirlerine karşı, yani "hayata" karşı işledikleri hiçbir suçu kabul etmeden, "bu konularda kendimizi sorgulamamız, halkımızı bilinçlendirmemiz gerek" endişesi taşımadan kendilerine yapılan haksızlıkları öne doğru itekleyip iki de bir türkiye cumhuriyeti devletini suçlamak da -devlet gücünü kullanan birilerinin tasvip etmediğimiz fiilleri zihniyetleri olmasına rağmen- bir yerden sonra "ha siktir lan" dedirtiyor insana...
    oysa türkler bilmektedir muş'un bir kıraathanesine bir süre takıldıktan sonra o müşfik, misafirperver ve içten gülümsemesi ile "gardaş ilk çaylar artık bizden" diyecek kadar yüce gönüllü kürt kardeşlerinin de olduğunu...
    ayrıca yine birçok türk bilmektedir türkiye'nin türkiye cumhuriyeti devletinden daha köklü ve daha kadim olduğunu...keşke bunu bazı kürtlerde görebilseydi...
12 entry daha
hesabın var mı? giriş yap