1806 entry daha
  • 12 eylül 2010 anayasa değişikliği referandumu/@ssg entry'sinde anayasa maddelerini eski tarihteki kaynağa dayandırıp değerlendirdiği için eleştirilmesi teknik açıdan doğrudur. ancak bağnazlık derecesinde bir algıyla görmezden gelinen konu, pakette yer alan maddelerin neredeyse tamamının son değişikliklerle dahi sıvı ya da gaz halinde olduğu gerçeğidir. mesela gelin ilk değişiklik maddesi olan madde 10'a eski ve yeni haliyle bakalım;

    1- kanun önünde eşitlik maddesi (madde 10):

    eski hali:

    herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
    kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.
    hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
    devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.

    yeni hali:

    herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
    kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.

    --- eklenen kısım ---

    “bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.”
    “çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.”

    --- eklenen kısım ---

    hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
    devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------
    şimdi objektif olalım buradaki "eklenen kısım" nasıl bir boyut kazandırıyor ki anayasanın 10. maddesine? bunu normal yasalarla belirtme imkanı varken anayasa maddesi olarak yerleştirmenin mantığı nedir? aslında herkes biliyor bunun mantığını; amaç yargının yapısına ilişkin maddeleri geçirebilmek için kalabalık yaratmak ve topyekün bir iyileştirme yapılıyor havası estirerek "evet" denme ihtimalini güçlendirmek.

    yapılan şey şuna benziyor; mesela sen bir işletme sahibi olarak "melek gibi" dediğimiz türden şefkatli, adil ve iyi bir insansın ve sen çalışanlarının sayı olarak yarısından 1 fazlasının dul ve yetim ya da engelli v.b. yani korunma önceliği bulunan kişilerden oluşmasını isteyip onlar arasından seçim yapıyorsun. sonra senin işletmende önceden beri çalışan dul ve yetim ya da engelli v.b "olmayan" birisi çıkarak şirketinin bu yapısının eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle aleyhinde dava açıyor. şimdi hangi mahkeme böyle bir davanın tarafı olarak davacıdan yana tutum sergileyebilir? hangi kanun buna izin verir?

    eğer sen, hiçbir anlam ifade etmeyen cümleler eklediğin 10. maddeye, bunlar yerine veya hadi bunların yanında "her işletme, yüzde bilmem kaç oranında(%1 bile olsa) vasıfları asgari düzeyde uygun bulunan engelli ya da dul ve yetim çalıştırmakla yükümlüdür." gibi kriter barındıran bir yenilik getirseydin, buna kim itiraz edebilirdi?

    maalesef diğer maddelerde de benzer durumlar mevcut. örnekler neredeyse tüm maddeler için çoğaltılabilir; ancak burada esas olan, bu düşünce yapısını anlamaktır; anlamak ise tıkanmamış bir korteks ve berrak bir zihin gerektirir.

    edit: bazı arkadaşlarda, bu eklemenin ifadeyi netleştirdiği yönünde bir düşünce oluşabilir. ancak ifadelerin pikselleriyle oynamak yerine, anayasada yeni ifadelere ihtiyaç var. hani nerde dokunulmazlıklar; nerde seçim barajı; nerde yök? yyyöök yeeaaa!..

    edit2: sağolsun linuswithnoblankets uyardı; temel hak ve özgürlükler salt medeni hukuk ile düzenlenmez, anayasa'ya dahil edilirmiş. fakat tabi anlatılmak istenen, maddedeki değişikliğin referanduma sunulacak düzeyde niteliğe sahip olmadığıdır ki o da zaten net anlaşılmıştır umarım.
5233 entry daha
hesabın var mı? giriş yap